Kıymetli okurlar, hepimizin malumu üzerine son dönemde özellikle sosyal medyada birçok vergi düzenlemesine ilişkin asparagas bilgiler dolaşmakta ve gerek şirket yöneticileri, gerekse vatandaş nezninde büyük karmaşalara sebep olmuştur. Özellikle sosyal medyada yapılan yorumlar ve kamuoyuna yansıyan vergi düzenlemesi dedikoduları pek tabi ki tüm taraflarda rahatsızlık yaratmıştır.
Bu rahatsızlıktan mı yoksa piyasa kullanıcılarını bilgilendirme amacıyla mı bilinmez Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK 01.07.2024 tarihinde bir televizyon programına katılarak birtakım açıklamalarda bulunmuş ve piyasa kullanıcıların daha berrak bilgi ve yorumlara ulaşmasını sağlamıştır. Bu programa ilişkin sayın bakanın verdiği mesajlar iş bu köşe yazısının konusunu oluşturmaktadır.
Sayın bakan konuşmasında Merkez Bankası rezervlerinin son dönemde gösterdiği olumlu seyiri rakamlarla açıklamış ve uluslararası kamuoyunda mali itibarımıza ilişkin çalışmaların artarak sürdürüldüğünü belirtmiştir. Ayrıca OECD Mali eylem gücü tarafından gri listeden çıkarılırken gerek adalet gerekse iç işleri bakanlıklarının kara para ve terörün finansmanı faaliyetleri konusunda yaptıkları çalışmaları ve gri listeden çıkma başarısının birlikte alındığını belirtti.
Ayrıca sayın bakan yukarıdaki konuya örnek olarak önümüzdeki dönemde MASAK teşkilatının gerek personel gerekse teknolojik altyapı ile güçlendirileceğini ve kara para ile mücadelenin öncelikli politikaları olacağını belirtmiştir.
Özellikle kamuoyunda çok ça konuşulan Emeklilikte Yaşa Takılan (EYT) vatandaşlara ilişkin 2022 yılında çıkarılan mevuzata ilişkin olarak “İkinci dengesizlik bütçe açığıydı. Geçen sene seçimden önce muhalefetin popülist iteklemesiyle EYT geçti. Geçen sene EYT'nin yıllık maliyeti finansman maliyetiyle birlikte 724 milyar TL oldu.” Demiştir. Bu söylemden anlaşılmaktadır ki özellikle 1999 sonrası sigorta başlangıcı olup kaba tabirle ikinci parti EYT talebi olan vatandaşların emekliklerine ilişkin bir düzenlemenin yakın zamanda hayata geçirilemeyeceğidir.
Özellikle çokça merak edilen asgari ücret konusuna ilişkin olarak;” Vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz. Haziran 2024 itibariyle asgari ücret 524 dolar. Bu sene reel olarak asgari ücret artmış olacak. Asgari ücret yılbaşında yüzde 49 arttı. İlk 6 ayda enflasyon yüzde 20'lerde olacak. Yıl sonunda enflasyon piyasanın beklediği gibi olsa bile yüzde 42-43'lerde olacak. Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye'de asgari ücret düşük değildir.
Asgari ücreti vergi dışında bıraktık. Bu sene bunun bütçeye maliyeti 670 milyar TL.” açıklamasında bulunmuştur.
Vergisel düzenlemelere ilişkin olarak da “Bu vergi paketinde ne yapıyoruz. Çokuluslu şirketlere yüzde 15 asgari kurumlar vergisi getiriyoruz. Yurt içinde asgari kurumlar vergisi çalışıyoruz. Kuyumcunun beyan ettiği aylık matrah geçen sene 16 bin TL seviyesinde. Bütün bu alanlarda yetki alıp, hasılat tespiti yapacağız, hasılata aykırı beyanlardan izahat isteyeceğiz, sonrasında harekete geçeceğiz. Kayıt dışılıkla mücadele edeceğiz.
GYO'ların vergi istisnalarını kaldırmayı düşünüyoruz. Yap-işlet-devret şirketlerine yüzde 30 vergi düşünüyoruz. Kripto varlıkları vergi kapsamına alacağız. Bu pakette değil ama belki bir sonraki pakette borsa kazançlarının vergilendirilmesini çalışıyoruz.
İşletmelerde artık hasılat tespitine gideceğiz. Türkiye'de 1,1 milyonun üzerinde kurumlar vergisi mükellefi var. Kurumlar vergisi mükelleflerinden yarısından çok fazlası vergiden kaçınmaya çalışıyor.
Geçenlerde bir yapay zeka şirketi ziyaret etti. Kurumlar vergisinin tüm defterlerini inceleyecek bir modül geliştirebilir misiniz diye sorduk. Bunu geliştirmek için kapımız şirketlere açık.” Açıklaması ile uzun yıllardır ülkemizde tartışılan toplam vergi tahsilatları içerisindeki kurumlar vergisi tahsilatının oransal düşüklüğü konusunun yapısal bir şekilde çözüme ulaştırılması yönünde çalışma yapılacağıdır.
Kıymetli okurlar, özellikle son dönemde artan sosyal medya kullanımı ile tabi ki bilginin iletişim hızı çok yüksek noktalara varmaktadır. Lakin özellikle belirtmek isteriz ki vergi kanunla konur kanunla kalkar düsturu vergiciliğin temel taşıdır. O sebeple Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmemiş bir mevzuat hükmünün hiç kimse tarafından dikkate alınmaması gerektiğini de unutmamalıyız.