Bir firmanın ismine veya ürünlerine tescil alması ile ilgili yasal bir zorunluluk yoktur. Tesciliniz olmadığı için herhangi bir suç işlemezsiniz. Suç başkasının tescilli markasını veya buluşunu kullanmakla başlar. Tescilli olmayan marka isminizi tescilliymiş veya buluşunuzu koruma altındaymış gibi göstermek de halkı yanıltmak sayıldığından suç sayılır.
Peki, herhangi yasal bir zorunluluğumuz olmamasına rağmen neden tescil alırız? 
Öncelikle marka tescili bir firma için önemlidir. Şirketiniz için yaptığınız tüm yatırımları markanız üstüne yaparsınız. Marka bir kumbara gibidir, içerisinde değerlerinizi biriktirir sonrasında isterseniz bu tescil belgesini bir bedel karşılığında satabilirsiniz. Devlet desteklerinin pek çok kaleminde marka tescil zorunluluğu bulunmaktadır. Marka tesciliniz olmaması durumunda bu desteklerden yararlanamazsınız. TSE Belgesi alımında, com.tr alan adı alımında, bazı belediyelerden işyeri ruhsatı alabilmek için ve artık gelişen e-ticaret satışlarıyla beraber var olan bir e-ticaret sitesine (Amazon, Trendyol, Hepsiburada vb.)  ürünlerinizi koyabilmek için marka tescili gerekmektedir. 
Tasarım tescili ürünlerinizin görüntülerini koruyabilmeniz için başvuracağınız tek yöntemdir. Görünüş olarak benzer ama kalitesi düşük ürünlere karşı kendinizi korumanızı sağlar. 
Patent veya faydalı model tescili, ürettiğiniz ürünleri teknik özellikleri ile korur. Buluş yapmak, bir tasarım yapmaya veya bir marka oluşturmaya göre katma değeri daha yüksek olan bir ticari faaliyettir. Dolayısıyla elde edilen katma değerde daha yüksektir. Bazı TÜBİTAK projelerinde patent tescili istenmektedir veya Ar-Ge merkezi kurulumlarında yıllık başvurmanız gereken patent hedefleri koyulmaktadır. Ar-Ge merkezi desteklerine devam edebilmeniz için hedeflenen bu başvuruların yapılması gerekmektedir. 
Tüm bunların üstünde tescilin asıl amacı size ait olan marka veya ürünleri başkasının kullanmasını engelleyerek, rekabet gücünüzü arttırmaktır. Tescil, emek ve para harcadığınız, yatırım yaptığınız sınai mülkiyetlerinizin taklidini engellemek ve ticari hayat içinde faaliyetinizi sağlıklı yürütebilmek için öncelikle yaptırmanız gereken bir işlemdir. 
Tüm tescil işlemleri ayrıca firma için bir prestijdir. Tescile önem veren ve bunu yapan bir firma olmanız rakiplerinize karşı sizi avantajlı duruma getirecektir. EUIPO tarafından yapılan bir çalışma, tescilli fikri mülkiyet haklarına sahip olan KOBİ’lerin, olmayan KOBİ’lere göre çalışan başına neredeyse yüzde 32, daha yüksek gelire sahip olduğunu ortaya koymaktadır.  
Bunların haricinde sınai mülkiyet tescilleri size direk maddi bir kaynak olarak da geri dönebilir. Bunun için bazı başvurular ve çalışmalar yapmanız gerekir.
Kredi çekerken teminat olarak bankalara tescil belgelerinizi gösterebilirsiniz. Herhangi bir mal varlığınız veya paranız yerine bunları bankalara sunabilirsiniz. 
Tüm tescillerinizin satışından bir gelir elde edebilirsiniz. Elinizde bir tescil belgeniz varsa ve bunu artık ticari olarak kullanmaktan vazgeçtiyseniz bunu farklı bir kişiye satarak, bir ev veya araba satışı gibi maddi bir gelir kaynağı oluşturabilirsiniz. 
Yine elinizde var olan tescilleri sizinle beraber başkalarının da kullanabilmesi için lisans verebilir ve yıllık veya aylık bir kiralama bedeli ile bir gelir elde edebilirsiniz. Teknoloji transfer ofisleri ile patent tescillerinizi daha değerli hale getirebilir ve çapraz lisanslama ile karşılıklı buluş alışverişinde bulunabilirisiniz. 
Sınai mülkiyet tescilleri, bir ticari işletmenin olmazsa olmaz varlıkları olmalıdır. Bunları almak için harcanan paradan çok daha fazlasını kazanmanıza imkan sağlayan, görülmeyen ve gözden kaçırılan bir sermayedir.
İyi haftalar dilerim...