Türklerin yüzyıllardır sürdürdüğü Nardugan (Nartu­gan) ismiyle bilinen ‘yeniden doğuş bayramı’ 21 Ara­lık’ta kutlanıyor. Çünkü dönenceye (ekinoks) göre en kısa gündüz, en uzun gecenin yaşandığı 21 Aralık’tan sonra yeni yılın geldiğine inanırlardı. Türklerde güneşin çok önemli olduğu biliniyor. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 21 Aralık’ta gece-gün­düzle savaşıyor, uzun bir savaştan sonra gün geceyi yene­rek zafer kazanıyor. İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle ‘akçam ağacı’ altında kutlanıyor. Güneşin yeniden doğuşu, bir ‘yeni doğum’ olarak algılanıyor.

Türklerin Nardugan (yeniden doğuş) bayramı yüzyıllar sonra Hristiyanlar tarafından uyarlanarak 24 Aralık İsa’nın doğumu (Noel) olarak uyarlandı. Oysa bu İsa’dan yüzyıllar öncesinden Orta Asya’da kutlanan bir Türk yeni yılı kut­lama bayramıydı.

(Nar=güneş, Tugan, dugan=doğan) Yani an­lamı Doğan güneş. Türkler o dönem güneşi geri verdi diye Tanrı Ül­gen’e dualar ediyorlar. Oysa Orta Asya’daki Türk inanışına göre Ülgen İyilik Tanrısıdır. Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hedi­yeler koyuyorlar, dalla­rına bantlar bağlayarak o yıl için Tanrıdan dilekler diliyorlar. Bu bayram için, evler temizleniyor, güzel giysiler giyiliyor, ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynu­yorlar. Yaşlılar, büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aile­ler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar…

Hristiyanların simgesi Noel Baba olarak bilinen hikaye­leri de yine bir Türk geleneğinden uyarlandı. Çünkü Noel Baba denilen kişinin yaşadığı iddia edilen yıllardan yüzyıl­lar öncesinde Orta Asya’da ‘Ayaz Ata’ ve ‘Kar kız’ hikayesi vardı. Ayaz Ata Türk Mitolojisine göre kışın soğukta or­taya çıkan, kimsesizlere ve açlara yardım eden, garipleri sevindiren bir efsaneydi. Ayaz Ata, Türk, Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazak ve Kırgız Türklerinde ve Türkmenlerde Soğuk Hanı olarak tanımlanmaktadır.

Dünyanın tanınmış Sümerologlarından Muazzez İlmiye Çığ da çam ağacı süslemelerinin Hristiyanlıktan yüzlerce yıl önce Türk geleneklerinde olduğunu defalarca açıkla­mıştı... Türklerin, tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzü­nün tam ortasında bir ‘akçam ağacı’ bulunuyor. Buna ‘hayat ağacı’ deniliyor. Ana­dolu’nun kilim desenlerinde halen vardır. Türk inanışın­daki yerden göğe kadar uza­nan ağaç, Sümer geleneklerinde de var.

İznik’te 325 yılında topla­nan ilk evrensel Hıristiyan konseyi, Anadolu’daki çam ağacını alarak bugünkü kut­lamalara getiriyor. İznik kon­sülü tarafından bugünkü Noel inancına çevrilmiştir. Nar Tugan güneşin doğum kutlamaları da İsa’nın doğum kut­lamalarına Noel’e dönüşmüştür. Noel kelimesi de Noio (yeni) ve Helios (güneş) kelimelerinden oluşmuştur. Yani Nar Tugan’la özdeştir. Ülgen’in yerini, aynı onun gibi uzun kaftan, kürk başlı, kırmızı kuşak ve çizme giyen Pere Noel / Santa Klaus almıştır.

Nar Tugan hepimize barış, bereket, sevgi ve sağlık getirsin…

Saygılarımla.