Önce tüm okurlarımın yeni yılını kutlarım, inşallah 2023 yılı önceki yılları aratmayacak, iyi bir yıl olur. Türkiye ülkesiyle ve vatandaşları ile 2023 yılında üretim, istihdam, turizm gelirlerinde artış, ithalat ihracat dengesinde olumlu sonuçlar alınabilmeli ve enflasyonla mücadelede başarılara imza atmalıdır.
22 Aralık 2022 günü asgari ücret yeniden belirlendi. Aşağı yukarı beklenen oldu. Yani %54-55 civarında bir artışla asgari ücret net 8.506.- TL. oldu. Belirlenen net 8.506 TL. tutarındaki asgari ücretin işverene maliyeti 12.260 lira civarındadır. İşveren teşviki ile maliyet rakamı 11.750-11.800 lira civarına düşecektir. Yazımda kesin rakamları kullanmıyorum. Genel rakamları alıyorum.
Asgari ücret ile ilgili olarak söyleyeceğim şeyler tabii ki var.
Önce geriye döneyim. Yazın tatile gittiğimizde yurdun her köşesindeki tatil yörelerinde fiyatların taaa uzaya çıktığını gördük. İnsanlarımızın insafsızca fiyatlar istediğine inanamadık. Tatilden sonra yine bakıyoruz ki, çiftçi, sanayici, bakkal, çakkal önüne gelen, hem ürünlerinin çok ucuza gittiğinden bahsediyor, şikayet ediyor ve hem de onun malını yoldaki veya köyündeki tezgahından, yahut tarlasından almaya kalkıştığınızda şikayet ettiği fiyattan size mal satmaya çalışıyordu.
Yıllardır olduğu gibi herkes aldığı ücretten, kazancından şikayet ediyor, fakat tasarruf için en ufak bir gayret göstermiyordu. Herkes, evinin, arabasının olmasını, aldığı ücrete veya kazancına bakmadan en iyi otellerde tatil yapmayı istiyor. Hiçbir fedakarlığa yanaşmıyor.
Bakıyorsunuz benzine veya mazota %20 zam geliyor. Hemen bütün ürünlerin fiyatı %30 bakın %20 bile değil, yüzde otuz artırılıyor. Ondan sonra da fiyatlar çığ gibi büyüyor. O insafsızca zam yapan insanlar, daha sonra fiyatların pahalılığından şikayet ediyorlar. Ne desem bilmem ki?
Bilhassa ihracatçılarımız, sanayicilerimiz, turizmcilerimiz ve çiftçilerimiz maliyetlerin içinde işçilik payının yüzde kaç olduğunu çok iyi bilmektedirler.
Şimdiii, (televizyonlardaki bazı dizilerin lisanıyla imdiii) asgari ücrete yapılan zam %54-55 civarındadır. Fırsatçılar, hemen asgari ücret arttı deyip fiyatları %50-60 seviyesinde artırmaya çalışacaklardır. Bakın bu tip bir düşünce çok yanlıştır.
Ülkemizde çalışan nüfus içinde asgari ücretlilerin sayısının yedi milyon (7.000.000) kişi olduğu bildirilmektedir. Tabii ki bu büyüklükte bir çalışan sayısına yapılan zam ve maliyet artışı %55-55 civarındadır. Tamam.
Amma, ülkemizdeki muhtelif sektörlere göre işçilik maliyetleri artık çok açık ve net şekilde bilinmektedir.
Bir zamanlar benim yaptığım araştırmaya göre bu sütunlarda yazdığım yazılarda belirttiğim gibi üretimde işçilik oranı bütün maliyetin %11-12’si civarında idi. Şimdiki asgari ücret artışının tamamının bütün işçiliklerde aynı şekilde arttığını bile varsaysak ne olur biliyor musunuz?
Rakamları basitleştirerek kabaca hesaplayalım.
Asgari ücret artışı %55
Maliyet içinde ortalama işçilik %11
Asgari ücret artışının veya işçi ücret artışının maliyete etkisi yüzde olarak=
Ortalama işçilik maliyeti %11+(işçilik artışı %55)
İşçilik artışının yüzde olarak artış hesabı %11x%55 = %6.05.
Burada yaptığım kabaca hesap şunu gösteriyor. Bırakın asgari ücretin artışının etkisini, bütün işçilik maliyetleri asgari ücret kadar artmış olsa bile üretim maliyeti %6,05 oranında artar.
Hiç kimse çıkıp da asgari ücret arttı. Benim maliyetlerim %55 arttı demesin, derse de kimse dinlemesin.
Ki, sadece asgari ücretin artışının maliyetlere etkisi %3-4’ler seviyesinde olacaktır. Çünkü, işçinin verimliliğinin artışını vs. gibi sebepleri yazımızda göz önüne almadık.
Herkes aklını başına toplasın ve el birliği ile enflasyon denen canavarı yenelim.