Kıymetli okurlar, hepinizin malumu üzerine 6 Şubat 2023 tarihli deprem felaketi ülkemizi derinden sarsmış, gerek maddi gerek manevi bir çok hasar bırakmıştır. Özellikle depremin yarattığı ekonomik yara sarılmaya çalışılmış ve mali idare gerek vergi kanunlarında gerekse gümrük mevzuatında çok önemli değişikliklere gitmiştir.

Pek tabi ki depremin yarattığı ekonomik yaraların sarılmasına ilişkin bağış ve yardımların vergi kanunları karşısında ne sonuçlar doğuracağına ilişkin soru işaretleri halen devam etmektedir. Bu soru işaretli alanlardan birisi de, deprem bölgesine yapılacak okullar için satışı yapılacak vakıf taşınmazının KDV ve Harçlar Kanunu yönünden durumudur.

22.12.2023 tarih ve E-45404237-130[I-23-114]-290909 sayılı özelge ile Mükellef tarafından özelge başvurusuna konu edilen olayda; vakfın, eğitim vakfı olarak kurulduğu, Vakfa … tarih … sayılı Kararname ile vergi muafiyeti tanındığı, … tarihinde Vakfın mülkiyetine kaydedilen taşınmazın 6/2/2023 tarihinde meydana gelen deprem felaketi sonrasında deprem bölgesinde inşa edilecek okullar için oluşturulan fonda kullanmak üzere satışının yapılacağından bahisle söz konusu taşınmaz satış işleminin katma değer vergisine (KDV) ve tapu harcına tabi olup olmadığı hususlarında mali idare görüş bildirme ihtiyacı hissetmiştir.

3065 sayılı KDV Kanununun; -1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti kapsamında Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu, - 1/3-d maddesinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların KDV ye tabi olduğu, - 1/3-g maddesinde, genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticarî, sınaî, ziraî ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV ye tabi olduğu, hüküm altına alınmıştır.

492 sayılı Harçlar Kanununun 57’nci maddesinde tapu ve kadastro işlemlerinden bu Kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların, tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu; 59’uncu maddesinin (b) bendinde ise kamu menfaatlerine yararlı dernekler ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların iktisap edecekleri gayrimenkullerin vesaire ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleriyle, bu dernek ve vakıflara ait tesislerin ve bu tesislerin sonradan iktisap edecekleri gayrimenkullerin vesaire aynı hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinlerinin harçtan müstesna tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

İlgili özelgeye göre, vakfın mülkiyetinde bulunan taşınmazın satışı işlemi, ticari amaç güdülmemesi, işlemin ticari organizasyonu gerektirecek bir düzeyde olmaması ve süreklilik arz etmemesi kaydıyla KDV ye tabi tutulmayacağı, ancak taşınmazın müzayede suretiyle satışı KDV Kanununun 1/3-d maddesi uyarınca ticari, sınai, zirai faaliyet veya serbest meslek faaliyeti kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın KDV ye tabi olacağı ifade edilmiştir. Diğer taraftan, vakfın maliki bulunduğu gayrimenkullerin satış işlemleri için 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin I/20-a fıkrası uyarınca vakfınızdan ve alıcılardan ayrı ayrı olmak üzere nispi tapu harcı alınması gerektiği ifade edilmiştir.