Yaklaşık dört aydır hem ülkemizi hem de tüm dünyada dengeleri değiştiren ve birçok konuda kaynak sıkıntısına yol açan Rusya Ukrayna arasındaki savaş devam ediyor. Daha uzaması beklenen sürecin bir an önce sonlanmasını diliyorum.
UKRAYNA: Birçok şehri enkaz haline dönen, stratejik noktaları / askeri gücü imha edilen, ihracatı kısıtlanan, ürünlerin bir kısmı bozulma aşamasında olan ve halkının 5,3 milyonu (nüfusun %12’si) ülkesini terk eden, 6,5 milyonu (nüfusun %15’i) iç göç yaşayan, Karadeniz’den komşumuz olan ülke…
RUSYA: Kışkırtmalar sonucunda savaşı başlatıp birçok canın yitirilmesine sebep olan, gücünün sanıldığı gibi olmadığı gözlemlenen, prestij ve itibar kaybeden, liderinin sağlığından endişe edilen, nerdeyse tüm dünya ülkeleri tarafından siyasi ve ticari yaptırımlara maruz kalan, dünya devi komşumuz olan ülke…
Yerle bir olmuş Ukrayna’da enflasyon %17, Dünyanın yaptırım uyguladığı Rusya’da enflasyon %18.
Öte yandan, ülkemizde TÜİK tarafından mayıs ayı sonu itibariyle açıklanan enflasyon oranları;
TÜFE: %74ÜFE: %132.
ENAG isimli başka bir kuruluşun hesaplamasına göre ise; TÜFE: %161.
Bu üç ülkenin içinde bulunduğu durumla yaşanılan enflasyon oranlarını karşılaştırarak SORUYORUM…
“BİZ KİMİNLE SAVAŞIYORUZ?”
Finlandiya, İsveç NATO üyeliği
Rusya Ukrayna savaşı devam ederken dünya, özellikle de ülke gündemimizi meşgul eden bir başka konu daha var. Her ne kadar başka güçler tarafından üye olmaya zorlansalar da; Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği ve bunun önündeki tek engel Türkiye’nin onayı!
Ben bu konuda ülke yönetimimizin doğru bir politika izlediğini ve aşağıdakilerini uyguladığını düşünmekle beraber ben de önerilerimi sıralamak isterim; bu iki ülke; ülkemiz aleyhinde tüm terörist faaliyetleri ve söylemleri yasaklayacak, ülkelerinde de barındırmayacak, bu iki ülke; uluslararası platformlarda yine bu terör örgütlerine asla siyasi ve ticari destek vermeyecek, ABD, ülkemizin içinde ve dışında; bize düşmanlık besleyen terör örgütlerine her türlü desteği kesecek, ABD, ülkemize uyguladıkları tüm yaptırımları kaldırıp, bizi F35 programına dahil edecek. Ayrıca, bizim sadece bu isteklerde bulunmayıp yaptırımları da hayata geçirmemiz gerekir. Ayrıca unutulmamalıdır ki Rusya; 1974 km kara sınırı olan Ukrayna’nın NATO üyelik kararından sonra bu ülkeye saldırmıştır. İsveç değil ama 1340 km kara sınırı olan Finlandiya’nın NATO üyeliğine de seyirci kalmayacak ve saldıracaktır. Bu; 3. DÜNYA SAVAŞI’na davet demektir.
Bence, TÜRKİYE aslında bir şekilde 3. Dünya savaşının başlamasını engellemektedir. Herkes hesaplarını iyi yapsın…
Saygılarımla.