Türkiye’de Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün yetki alanı dışında faaliyet gösteren birkaç havalimanı vardır. HEAŞ’a ait Sabiha Gökçen, özel şirketlere ait Alanya Gazipaşa, Zonguldak Çaycuma, Çatalca Hezarfen ve bir de Eskişehir Anadolu Üniversitesi’ne ait olup, bu adı taşırken 2015 yılında merhum Hasan Polatkan’ın (1961’de İmralı Adası’nda idam edilen Demokrat Partili Eskişehir Milletvekili ve Maliye Bakanı) adının verildiği üniversitenin havalimanı.


Türkiye’de Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün yetki alanı dışında faaliyet gösteren birkaç havalimanı vardır. HEAŞ’a ait Sabiha Gökçen, özel şirketlere ait Alanya Gazipaşa, Zonguldak Çaycuma, Çatalca Hezarfen ve bir de Eskişehir Anadolu Üniversitesi’ne ait olup, bu adı taşırken 2015 yılında merhum Hasan Polatkan’ın (1961’de İmralı Adası’nda idam edilen Demokrat Partili Eskişehir Milletvekili ve Maliye Bakanı) adının verildiği üniversitenin havalimanı.
1986 yılında Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu’nun kurulmasıyla pilotaj bölümünün uçuş eğitim faaliyetlerini ve diğer bölümlerin iş başı eğitimlerini verebilmesi amacı ile 1989 yılında uçuşa açılan bu havalimanı Eskişehir ve çevresinin hava taşımacılığı ihtiyacını da karşılamayı hedeflemişti.
Bu hedefi ne kadar tutturabildi bu da ayrı bir konu olarak tartışmaya açıktır.
Hasan Polatkan Havalimanı 2005 tarihli ‘Bakanlık Oluru’ ile geçici hava hudut kapısı ilan edilmiş, 2007 yılında aldığı işletme ruhsatı ile dünyanın ilk ruhsatlı üniversite havaalanı olmayı başarmıştır.
2018’de 7141 sayılı Kanunla, Eskişehir Teknik Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ne bağlanan 3 bin metrelik havalimanında, bu bölümün uçuş eğitimleri, VIP/CIP uçuşları, hava taksi ve ambulans uçuşları, özel uçuş okullarının eğitim uçuşları, tarifeli / tarifesiz iç hat yolcu taşımacılığı uçuşları, tarifeli / tarifesiz uluslararası yolcu taşımacılığı uçuşlarının yapıldığını biliyoruz. Ama ne kadar onu bilmiyoruz.
Hasan Polatkan Havalimanı farklı bir hizmet daha verebilmek için internet sitesinde bir ilanı yayınladı. (Elimdeki bu ilana kaldırıldığı için artık ulaşılamıyor.) Uçaklarda yükleme (Yani hamallık) ve temizlik hizmeti vermek için görevli arıyorlarmış. “Uçak ramp (Yükleme / Boşaltma) Personel İlanı’ başlıklı metne şöyle de bir ön koşul eklemişler: “ESKİŞEHİR TEKNİK ÜNİVERSİTESİ HAVACILIK VE UZAY BİLİMLERİ FAKÜLTESİ MEZUNU VEYA ÖĞRENCİSİ OLMAK!”
Görev tanımında ise şu maddeler yer alıyordu.
“- Uçakta yolcu bagajı ve kargonun yüklenmesi ve boşaltılmasında görev almak.
-Engelli yolcuların uçağa binişi ve inişine yardımcı olmak.
-Uçağın uçuş öncesi ve sonrası temizliğini yapmak. “
Bu işi yapacak havalimanları SHGM’nin talimatına uygun hareket etmelidirler.
Herhangi bir havalimanı bu hizmeti yer hizmetleri şirketlerinden almalı veya bu iş için SHGM’den kendi ruhsat almalıdır.
Eskişehir Teknik Üniversitesi’ndeki ilgili ve yetkili kişilerin amacının işsizliğin had safhada olduğu ve diplomalıların bile iş bulamadığı bir ortamda öğrencilerine ve
de mezunlarına, havalimanının yoğun olduğu yaz sezonunda bir gelir temin etmek olduğunu anlamak hiç zor değil. Onlar, bir iyilik yaptıklarından hareketle bu işte sorun görmediklerini düşünebilir.
Onlar sorun görmüyor olabilirler, ama üniversitelileri hamal ve temizlik işçisi (Her iki mesleği yapanları tenzih ederek onurlu bir iş yaptıklarını vurgulamalıyım) gibi liyakatlerinin karşılığı olmayan işlere layık görenlere kamu vicdani itiraz eder, işin denetleyicisi SHGM de itiraz eder.
O üniversitenin havalimanına adı verilen Hasan Polatkan da bu durumu görseydi “Silin benim adımı oradan” derdi bence. Durumu kabullenemeyip, etik bulmayan ve insani görmeyen öğrenci ve mezun velileri, ilana mezun veya öğrenci şartını koymadan duyuru yapılabilirdi diyorlar. Bu durum o öğrencileri, o mezunları ve ebeveynlerini de çok üzmüştür bilesiniz.
Onlar çok haklı. Analar babalar bizim çocuğumuz bagaj yüklesin, uçaklar da temizlik yapsın diye mi üniversite bitirdi demez mi? Her ne kadar ilana “isterse” diye bir not düşülmemişse de yönetim isteyenler için böyle yazdık diyerek bir öz savunma yapıp aklanmak isteyebilir.
Gençler yıllarca okuyup havacılıkla ilgili iş bulamadığı için mecburen temizlik ve bagaj yükleme (doğrusu hamallık) işine girmeye kalkıyorlarsa, bu durum onların ayıbı değildir. Bu öncelikle aslanı kediye boğduran sistemin ayıbıdır. Bu ayıp, bu kadar genci iş bulamayacağını bile bile mezun eden öğretim sisteminin ayıbıdır, bu ayıp toplum olarak bizlerin ayıbıdır.
Kısaca üniversitede havacılık okuyanlar ve mezun olanlar bu işi yapmamalılar.
Herkes istediği, kazanmak ve bitirmek için ter döktüğü bölümlere uygun işlerde çalışmalı. Bagaj ve temizlik yapmak için üniversite bitirmeye hiç gerek olmamalı.
Benim anlatmak istediğim işte budur.
Herkese insan onuruna uygun iş ve çalışma hayatı temenni ediyorum.
Mutlu yarınlar Türkiye’m.