Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın bir başlangıç değil, bitiş olduğunu savunan Rus yanlılarının geçmişle ilgili olarak ileri sürdüğü tezler kafaları karıştırıyor. Ukrayna’nın Nazizm, ırkçılık ve soykırım gibi ithamlarla suçlanması Ruslar’ın savaş suçlarını kapatamadığı için dünya bu ülkeye karşı yaptırımlarla cephe aldı.
Başta Birleşmiş Milletler, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin bankacılık, havacılık ve dış ticaret konularında Rus şirketlerine karşı uyguladığı ambargolar etkisini tam olarak göstermese de çok zorlamakta.
Özellikle havacılık konusunda köşeye sıkışan Rusya Federasyonu, bu konuda karşı önlemlerle süreci yönlendirmek için değişik çözüm yollarına başvurmaktadır.
Dünyanın değişik yerlerinde Rus tescilli fakat yabancı şirketlerin malı olan 90’a yakın uçağa el konulunca Ruslar uçak seferlerini büyük oranda durdurmuştu.
Ardından Rus havacılığına en büyük darbe Avrupa Komisyonu’ndan geldi. Havacılık güvenliği gerekçesiyle 20 Rus havayolu şirketinin “black list” diye tabir edilen kara listeye alındığı duyuruldu.
Rus şirketlerine ait uçakların, başta sigorta konusu olmak üzere “uluslararası güvenlik standartlarını" karşılamaması nedeniyle kara listeye alındığının açıklanması, aralarında Aeroflot; Popeda; Rossia; Utair; Smartavia; North Wind; North Star; Ural; Sibirya ; İzjavya; Yakutya; Aurora; Aviastar-TU; Rus jet; UVT Aero; IrAero; Alrosa ; Ruslayn; İkar ; Yamal ve Skol gibi şirketleri çok zor duruma soktu.
Bu arada yabancı uçakların Rus siciline tesciliyle gerekli uluslararası sertifikalar olmadan uçak işletmesine izin verdi, ancak Avrupa Birliği bu durumu yolcular için tehlikeli görmeye devam etti.
Avrupa Birliği’nin, Avrupa menşeili uçakların Rusya'da tedarikini, satışını, kiralanmasını, bakımını ve sigortasını yasaklamasından sonra Rusya’ya uçak kiralayan Avrupalı leasing firmaları Rus şirketleriyle yaptıkları sözleşmeleri durdurmuş ve bulabildiklerine de hemen el koymuştu.(Rusya Ulaştırma Bakanlığı, filolarındaki toplam bin 300 uçağın 800'e yakınının Rus siciline geçtiğini daha önce açıklamıştı.) Rusya Sivil Havacılık Kurumu, Rosaviatsiya yaptığı açıklamada “Avrupa Komisyonu’nun Rus havayolu şirketlerini AB’nin ‘kara listesine’ dahil etme kararı, taşıyıcılarımızın uçuş güvenliğini etkilemeyecek. Rusya Federal Hava Ulaşımı Ajansı tarafından sertifikalandırılan Rus havayolu şirketlerini AB’nin ‘kara listesine’ dahil etme kararı, uygulanan ayrımcılık politikasının ve uluslararası sivil havacılık hukuku hükümlerine yönelik ihlalin delilidir. Bu kaçınılmaz olarak Rusya Havacılık Kurumu’nun AB üyesi ülkelerin havayolu şirketlerine yönelik misillemesine yol açacak” diye meydan okuması AB’nın alacağı yeni yaptırım kararlarının önüne geçemeyecektir.
Yaptırımlara karşı önlem almak isteyen Rus şirketleri arasında sahipleri Türk olan üç şirketin de (Nordwind, Royal Flight ve Azur) olduğunu biz yazmıştık.
“Rus bayraklı 60 uçak, Türk tesciline geçiyor” başlığıyla duyurduğumuz bu haberden sonra konuyu yalanlayan bu şirketler, şimdi Türkiye’deki şirketleriyle Türk Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne yeni şirket kurmak için başvurdular.
Daha önce uçaklarını Türk şirketlerin üzerine geçirme niyetleri olan Türk/Rus şirketlerin bu isteği kabul görmediği için şimdi yeni şirket kurmak için harekete geçtiler. Her Türk vatandaşı gibi elbette böyle bir hakları var. Buna hiç kimsenin bir itirazı yok ve olamaz da. Kursunlar.
Fakat, bana gelen bilgilere göre bunlar çok sayıda uçucu Türk çalıştırmayı düşünmediklerini söyleyince iş karışmış.
Çünkü, daha önce Türk kamuoyu bu kadar işsiz pilot varken, yabancı pilot çalıştırılmasına karşı tepki göstermiş, bizzat Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu yüzde 11’lere ulaşan yabancı sayısının düşürülmesini istemişti. Kaldı ki SHGM talimatları yeni kurulacak bu şirketlerin bu kadar yabancı pilot/ kabin memuru çalıştırmasına nasıl izin verebilecektir?
Buna nasıl bir çözüm bulunacak zaman içinde göreceğiz. Şirketlerden birinin bu nedenle şirket kurmaktan vaz geçtiği veya talebinin reddedildiği ileri sürüldü.
Rus şirketlerinin veya havayollarının Türkleştirilmesi operasyonuna karşılık Rusya’nın nasıl bir tavır takınacağı belli değil. Türkiye’ye en fazla turist gönderen bir ülke olarak Rusya ile ilişkilerin zarar görmemesi için nasıl bir yol izleneceğini bekleyip göreceğiz. THY ve Pegasus’un blok koltuk vermesi iyi ilişkilerin sürmesi için atılan önemli ve yerinde bir karar.
Türkiye, daha önce maddi olarak destek verdiği Türk orijinli Rus şirketlere tekrar destek verme kararını açıklarken, Rusya ile ilişkilerini bozmamak için dört bir yandan çok büyük gayret gösteriyor.
Rus turistleri başka ülkelere kaptırmama yolunda atılacak her adımı dikkatle atıp, ABD ve Avrupa Birliği ile de olası siyasi krizin önüne geçmek durumuyla karşı karşıya bulunan Türkiye, bu işi öyle veya böyle başarmak zorundadır.
Yoksa, şu kadar turist, bu kadar döviz hesapları alt üst olur ki, böyle bir şey hiç arzu etmediğimiz kötü bir senaryodur.
İyi uçuşlar Türkiyem.