Kıymetli okurlar, hepimizin malumu üzerine yatırımların finansmanı gerek işsizlikle mücadele gerekse cari açığın kapanması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Mevzuat hükümlerine baktığımızda indirimli 5838 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinde tanımlanan İndirimli Kurumlar Vergisi müessesi en önemli yatırım teşvik aracı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kurumlar vergisi mükelleflerinin Ticaret Bakanlığı tarafından yatırım teşvik belgesine bağlanmış bazı yatırımlarına yüzde 20’den daha düşük bir oranda vergi uygulanmaktadır. Böylece, bu mükelleflerin yatırımları devletçe desteklenmektedir.
Makine ekipman alımlarının indirimli kurumlar vergisine tabi yatırım tutarına dahil edilmesine ilişkin olarak yapılan avans ödemelerinin hesaba katılıp katılamayacağı uygulamada tereddütler yaratmaktadır.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 19.07.2019 tarih ve 64597866-125[32/A]-14080 sayılı özelgesi ile 2016 yılında … tarihli ve … sayılı yatırım teşvik belgesi alarak aynı yıl içerisinde yeni bir üretim hattı için yatırıma başlandığı, öncelikli yatırımlar kapsamında destek unsurlarından yararlandığınız bu yatırımın bitiş tarihinin … olduğu, bu kapsamda yurt dışından 2018 yılında temin edilecek makine teçhizat global listenizde yer alan makineler için 2017 yılında akreditif açılarak avans ödemesi yapıldığını belirtilerek; 2017 yılında yapılacak avans ödemelerinin, indirimli kurumlar vergisi uygulamasında bu dönemde yatırım harcaması olarak dikkate alınıp alınmayacağı hususunda başkanlık görüş bildirmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İndirimli kurumlar vergisi” başlıklı 32/A maddesinde;
“(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur.
(2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder. Yatırımın tamamlanması şartıyla, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle yararlanılan kısmı hariç olmak üzere kalan yatırıma katkı tutarı, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır. (700 Sayılı KHK’nın 173’üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük:09.07.2018)
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “32.2. İndirimli kurumlar vergisi” başlıklı bölümünde konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “İspat edici kağıtlar” başlıklı 227’nci maddesinde,
“Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.”
hükmü yer almaktadır.
Hepimizin malumu üzerine vergi mevzuatımızda vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyeti esastır. Vergi idaresinin vergiyi doğuran olayı tespit edebilmesi için üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelerde kayıtların tevsiki zorunludur.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirket tarafından yatırım teşvik belgesine istinaden 2018 yılında yurt dışından temin edilecek makine ve teçhizatlar için 2017 yılında akreditif açılarak yapılan avans ödemelerinin indirimli kurumlar vergisi uygulaması açısından yatırım harcaması olarak dikkate alınması mümkün bulunmayıp bu harcamaların söz konusu makine ve teçhizatın şirketinize teslim edildiği dönemde gerçekleştirilen yatırım harcaması olarak değerlendirilmesi ve indirimli kurumlar vergisi uygulamasında dikkate alınması mümkün olduğuna ilişkin görüş bildirilmiştir.