Kıymetli okurlar, bilindiği üzere ülkemizde faaliyet gösteren sermaye şirketleri (anonim, limited, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler) kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler (sendikalar dernek; cemaatler vakıf sayılır) ve iş ortaklıkları Kurumlar Vergisi mükellefleridir. Kurum kazancı ise gelir vergisinin konusuna giren tüm gelir unsurlarından oluşmaktadır. Bu ticari organizasyonlar belli dönemlerdeki gelirleri üzerinden Kurumlar Vergisi hesaplayarak ödemek durumundadır.
25.05.2021 tarih ve 31491 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 18 seri no’lu Kurumlar Vergisi tebliği ile Kurumlar Vergisi hesabından finansman giderine ilişkin çeşitli kısıtlamalar getirilmiştir. Öncelikli olarak terim olarak tanıdık olmakla birlikte finansman gideri kavramından ne anlamamız gerektiğini tanımlayalım. Hukuki normlar ışığında finansman giderini yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğan her türlü faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı, faktoring kuruluşlarına verilen ıskonto bedelleri ve benzeri adlar altında yapılmış olan gider ve maliyet unsurları olarak tanımlayabiliriz.
Yukarıda bahsi geçen tebliğde 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin (Seri No: 1) “11. Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı bölümünün “11.12. Kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler” alt başlıklı bölümünden sonra gelmek üzere “11.13. Finansman gider kısıtlaması” başlıklı alt bölüm eklenmiştir. Eklenen bölüm ile kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak kabul edilmiştir. Ancak; öz kaynak tutarını aşan yabancı kaynaklara ilişkin olarak faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurlarından, yatırımın maliyetine eklenmiş olan yabancı kaynaklardan doğan gider ve maliyet unsurları ise %10’luk bu kısıtlamaya tabi tutulmayacaktır.
İlgili tebliğe göre, gider kısıtlaması kapsamında olup bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, her bir geçici vergilendirme döneminin son günü itibarıyla finansman gider kısıtlaması öncesi Vergi Usul Kanunu’na göre çıkaracakları bilanço esas alınmak suretiyle öz kaynak ve yabancı kaynak mukayesesi yaparak finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmayacaklarını tespit edeceklerdir. Tebliğe göre, finansman gider kısıtlaması ilk defa 2021 yılının birinci geçici vergilendirme dönemi itibarıyla dikkate alınacaktır.
Konuyu örneklemek gerekirse 2.000.000 TL öz kaynak tutarı, 8.000.000 TL borç/kaynak tutarı ve 10.000.000 TL aktif bilanço büyüklüğü olan bir şirket olduğunu varsayalım. İlgili şirketin örnek alınan hesap döneminde 1.000.000 TL faiz giderine katlandığını düşünür isek hesaplama aşağıdaki şekilde olacaktır.
}Pek tabi ki, öz kaynakla büyümeyi özendirici ve yabancı kaynak kullanımını makul seviyelerde tutacak olan özendirici uygulamalara ihtiyaç vardır. Lakin şirketlerimizin ve ticari organizasyonumuzun daha sağlam bir öz kaynak yapısı ile büyümesi ve sürdürülebilir ticari ilişkiler kurulabilmesi için vergi mevzuatının yasaklayıcı yaptırım gücünden ziyade, daha köklü vergisel mevzuat uygulamalarına ve sermaye biriktirilmesine imkan sağlayan ekonomik konjonktüre ihtiyaç vardır.