Turizm ve havacılık sektörünün sıkıntılar çektiği bu dönemde, dertlere biraz olsun çözüm bulabilmek isteyen TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği) bir dizi toplantı düzenleyerek paydaşlarının da sesini duyurmaya gayret etti. Online yapılan bu toplantılarda havacılığın da sorunları işi bilenlerce ortaya koyuldu.
TAV Havalimanları Holding CEO’su Sani Şener’in moderatörlüğünde düzenlenen ‘Havacılıkta Yeni Yön, Salgından Sonra Uçmak’ panelinde, THY Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur, IATA Avrupa Bölgesel Başkan Yardımcısı Rafael Schvartzman ve Pegasus Hava Yolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk sektörün bundan sonra nasıl bir yol izlemesi gerektiğini dile getirdiler.
Panelde ilk sözü alan, IATA Avrupa Bölgesi Başkan Yardımcısı Rafael Schvartzman “Son 13 ay havacılık sektörünün en kötü krizine şahitlik etti. Avrupa ekosistemi açısından baktığımızda hayatta kalmaya çalışan bir yapı görüyoruz. Yolcu talebi çok düştü. Burada güvenli bir seyahat süreci sağlamamız gerekiyor, virüsü kısıtlamamız gerekiyor, en azından varyantlarını kısıtlamamız gerekiyor. Havacılık sektörü güçlükler yaşansa da bazı açılardan da iyileşme görüyoruz. 
Hükümetlerden istediğimiz şeyler var. Bir yol; bir çerçeve hazırlasınlar istiyoruz. Belli piyasalar en azından seyahate açılmalı” sözleriyle global havacılık sektörünün yaşadığı zorluklar ve bunlara karşı sektördeki çözüm faaliyetlerine dikkat çekti.
Daha sonra söz alan Pegasus Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk, ‘‘Geçen seneden farklı olarak iyi olan durum, aşılamanın başlamasıdır. Havacılık ve havayolu yönetimlerinin kendine has iç krizleri var ama aynı taraftayız. Krize açık bir sektör. Global krizler yanında yerel krizlerde etkiliyor bizi. Pandemi öncesi tüm zihniyet uçakları havada tutmak, daha çok uçurmak, emniyetli uçak ve büyümek iken çok kısa bir sürede konu bu kadar uçağı nereye park edeceğiz noktasına geldi’’ cümleleriyle geçtiğimiz yılın kötü tablosuna dikkat çekti.
Panelde konuşan THY Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur ise
“Hiç görülmemiş büyük çapta bir krizin içinden geçiyoruz. Aşılama sürecinin başlamış olması, dijital sertifikaların şu an itibariyle konuşuluyor olması, bunlarla alakalı bizim adımlar atıyor olmamız aslında tünelin sonundaki ışığı gördüğümüze dair iyimserliğimizi korumamıza sebebiyet veriyor’’ cümlesiyle sektörün geleceği ile ilgili iyimser bir tablo çizerek “Pandemi sonrasında hava yollarının birinci gündem maddesi, filolarının yeniden yapılandırılması olacaktır” dedi.
Olmuştur, ‘‘Bu noktada THY’yi ben çok şanslı addediyorum. Çünkü, 2020 yılına dek elde ettiğimiz tecrübe, aslında bize bu kapasiteleri nasıl yönetmemiz ve nasıl bir filoya sahip olmamız gerektiği noktasında büyük bir antrenman oldu. Örnek vermek gerekirse, 2019 yılında dünyanın en büyük havalimanı taşımasını yaptık. 2016 yılında yaşadığımız krizler oldu. Bu krizlerin nasıl yönetileceğini, hangi lokal pazardan hangi transfer pazara nasıl bir planlama yapılması gerektiğini öğrenmiş olduk. Bugün 105 ülkeye operasyonumuz var. Hala bu kadar çok ülkeye uçabilmenin altında yatan esaslardan bir tanesi de bunu bugüne kadar iyi bir şekilde uyguluyor olmamız’’ diyerek Türk Hava Yolları’nın pandemi dönemindeki yaklaşımlarını özetledi.