Yapay zeka (YZ), günümüzün en çığır açan teknolojilerinden biri olarak hızla hayatımızın her alanına entegre oluyor. Sağlık, finans, eğitim ve hatta eğlence sektörlerinde devrim yaratan bu teknoloji, geleceği şekillendiren bir güç haline geldi. Ancak yapay zekanın bu potansiyeli, yalnızca teknolojik ilerlemelerle sınırlı değil, aynı zamanda bu alanda kimlerin yer aldığı, kimlerin karar verici pozisyonlarda olduğu ile de yakından ilgili.

YZ geliştirme süreçlerine baktığımızda, bu alanın hala erkek egemen bir yapı sergilediğini görüyoruz. Kadınlar, hem YZ araştırma ve geliştirme ekiplerinde, hem de bu alandaki liderlik pozisyonlarında yeterince temsil edilmiyor. Bu durum, sadece cinsiyet eşitliği açısından değil, aynı zamanda YZ'nin potansiyelinin tam anlamıyla kullanılması açısından da büyük bir kayıp.

Peki, neden bu çeşitlilik bu kadar önemli? Yapay zeka, insan davranışlarını, kararlarını ve eğilimlerini modelleyen sistemler yaratıyor. Bu süreçte, sistemi geliştiren ekiplerin perspektifleri, YZ'nin çıktıları üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Ekipler ne kadar çeşitli olursa, YZ sistemleri de o kadar kapsayıcı ve adil olacaktır. Aksi halde YZ sistemleri, sadece dar bir bakış açısını yansıtarak önyargılarla dolu sonuçlar üretebilir.

Kadınların YZ alanında daha fazla yer alması, bu teknolojinin çok daha geniş bir perspektiften ele alınmasını sağlayacaktır. Farklı yaşam deneyimlerine ve bakış açılarına sahip kadınlar, YZ'ye yenilikçi çözümler ve yaratıcı yaklaşımlar kazandıracaktır.

Bu noktada, kadınların YZ alanında daha fazla yer almasını sağlamak için neler yapabiliriz? Öncelikle, STEM alanlarında eğitim gören genç kadınların YZ'ye yönlendirilmesi kritik bir adım. Üniversitelerde, araştırma merkezlerinde kadınlara yönelik burs ve mentorluk programları ile bu alanda kariyer yapmak isteyen kadınlara destekler devam etmeli, arttırılmalıdır. YZ alanında sadece başarılı olmuş kadınların hikayeleri değil başarısızlık hikayelerinin de daha fazla paylaşılması, genç kadınlara ilham verecek güçlü rol modellerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

Geleceğin teknolojisi olan yapay zeka, tüm insanlık için daha iyi bir dünya yaratma potansiyeline sahip. Bu potansiyelin tam anlamıyla hayata geçebilmesi ise kadınların bu alanda aktif bir rol almasına bağlı. En güçlü 20 ekonomide bulut bilişimde kadın oranı yüzde 12 , Türkiye’de Bilişim Teknolojilerinde kadın oranının yüzde 1,2 olduğu bir dünyada, kadınların yapay zeka alanında daha fazla yer aldığı, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın ön planda olduğu bir teknoloji dünyası inşa etmeliyiz. Çünkü geleceğin teknolojisi, sadece teknolojik ilerleme değil, aynı zamanda insanlık için daha adil, daha dengeli bir dünya yaratmakla ilgilidir.