2023 yılında 7440 Sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Yasa ile yine vergide yapılandırma ve benzeri düzenlemeler yapıldı. Bu yapılandırma kaçıncı oldu saymıyoruz artık.
Ama büyük deprem felaketinin yaşandığı döneme denk gelen bu yapılandırma tam da zamanında yapılmış oluyor. Büyük bütçe açıklarını engelleyebilecek, seçim harcamalarını bir nebze karşılayacak ve en önemlisi de getirilen ek vergilerle deprem masraflarının bir kısmını karşılayacak bir düzenleme diye düşünüyorum. Tabii bu düzenleme ne dereceye kadar yeterli olur o da bir başka konu.
Belki sırası değil ama, bu tip düzenlemeler bana hemen bir başka konuyu hatırlatıyor. Başlıktaki gibi Eyvah yine yapılandırma var. Eyvah ki ne eyvah, bilançolar bozulacak, yamulacak.
Yıllardır yapılan her yapılandırma sonucu, yapılandırmadan ve matrah artırımından yararlanan mükelleflerin geçmiş yıl zararlarının %50’si indirilemez diye yasa düzenlemeleri yapılıyordu. İndirilemeyen her geçmiş yıl zararı da bilançolarda bozulmalara sebep oluyordu.
Bilançolarda bakıyorsunuz ki, geçmiş yıl zararı diye bir kalem bulunuyor. Pasifte o yılın karı da bulunuyor. Anlamsız ve gerek muhasebe prensiplerine ve gerekse de muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine uymayan bir görüntü meydana geliyor.
Bu sene 7440 sayılı yasa ile getirilen hükümler bu bozulmayı biraz daha artıracak gibi görünüyor. Çünkü bu son yapılandırmadan yararlanan mükelleflerin geçmiş yıl zararlarının tamamı yani %100 (yüzde yüzü) cari yıl ve gelecek yıl kazançlarından indirilemeyecektir.
Ne olacak, bilançolar biraz daha fazla bozulacaktır.
Yıllar önce bu konuda defalarca yazılar yazdık. Başka yazarlar da yazdı ve sonuçta devlet 6736 sayılı yasa ile bu problemi bir nebze olsun halletti.
O tarihlerdeki bir yazımın ilgili kısmını aşağıya alıyorum.
Bugüne kadar af yasaları bilançodaki öz sermaye kalemlerini alt üst ettiğinden en son 6736 sayılı af yasası ile ilgili olarak çıkarılan tebliğde aftan yararlanan tutarların 689 no’lu olağan dışı giderler veya kanunen Kabul edilmeyen giderlerde değil de bir geçici hesapta yani 296 no’lu hesapta aktifler arasında takip edilmesine olanak tanımıştır.
296 hesabın kullanılmasına olanak sağlanması ile: Maliye tarafından geçmiş yıllardaki af yasaları konusundaki muhasebeleştirmelerin yanlış olduğu bir şekilde kabul edilmiştir.
Genel olarak şirketlerde 296 hesap dışındaki kayıtların şirketin bilançosunu bozacağı
Bilhassa bağımsız denetime tabi şirketlerde af yasaları gereği 296 hesap dışında yapılan kayıtların etkilerinin olumsuz olarak ortaya çıktığı görülerek
Muhasebe ilkelerine uymasa da olumlu bir düzenleme yapılmıştır.
Bağımsız denetime tabi olan şirketler ve yurtdışı ilişkili şirketler, yurtdışından kredi alan şirketlerde bu düzenleme bile çözüm olamayacaktır. Ama görünen sorun bir şekilde çözülmüş olmaktadır.
Şirketlerin kar dağıtımı konusunda ve bilançonun düzenlenmesi konusunda sorunun devam ettiği kanaatindeyim.
Ama bu konuyu Haziran ayında ele almak istiyorum.