Sevgili okurlarım, 30 yıla yakın zamandır Ekohaber’de yazıyorum. Özellikle mesleki konularda yazıyorum ve yılda bir veya iki defa ekonomi konusunda yazı hazırlıyorum.

         Bugünlerde muhasebe, ekonomi ve siyaset alanında ilginç gelişmeler oluyor ve özellikle de mevzuatta devamlı yenilikler, torbalar, düzenlemeler oluyor. Hatta bizim meslektaşlarımız çıkan mevzuata zor yetişiyor.

         Bu sebepten katıldığım bir toplantıda mesleğimizle ilgili problemlerle baş edebilmek için sürdürülebilirlik konusuna bütün meslektaşların dikkat etmesini, firmalarının sürdürülebilir olması için düzenlemeler yapmalarını ve aynı zamanda firmaların kesinlikle kurumsallaşmasını tavsiye ettim.

         Yayımlanan mevzuatı irdeleyen birçok meslektaşım var, bu sebeple son zamanlarda meslek mevzuatını işlemek, yorumlamak, kullanılan hesaplara kadar yazmak yerine belli bir konuda bir iki sayfayı geçmeyen yorumlarda bulunmaya başladım.

         Bu yazımın başlığı, yıllardır yazdığım konulardan farklı olacak, ama yine de çok fazla derinliğine yazılmış bir yazı olmayacak. Siyasete girmemeye çalışıyorum.

         2020 yılına gelirken inanılmayacak bir hata yapıldı ve maalesef durup dururken Türk Lirasının değeri olmayacak şekilde düştü. Bunun sebebi Rahip Bronson meselesi ve ABD ve Trump’la haklı olduğumuz fakat kolay baş edemeyeceğimiz bir mücadeleye kalkışmamızdı. Sonra Türkiye üzerine ABD ve Batı blokunun ekonomik saldırıları devam etti. Bu arada da ekonominin, merkez bankasının başına getirdiğimiz sorumlular ise ekonomi yönetiminin ve teorisinin tam tersine hareketlerde bulundular.

         Sonuç: Ekonomide güven kayboldu.

         Ekonomide kaybolan güven kolay kolay geri gelmiyor. Şu anda Türkiye, ekonomide atılan yanlış adımların etkisini yok etmeye çalışıyor. Daha önce 2000 li yıllarda doğru adımların nasıl KEMAL DERVİŞ tarafından atıldığını görmüştük.  Şimdi, doğru adımları atacak bir Kemal Derviş yok ama benim tabirimle MEHMET (DERVİŞ) ŞİMŞEK ekonominin başına getirildi ve gördüğüm kadarı ile oldukça başarılı adımlar atıyor. Bir başka Kemal Dervişe lüzum yok.

         Ama ülkemizde, dedikodu, laf, adam harcama gibi olaylar çok fazla. Bu yanlış ve yalanların sonucunda kaybolan güven kolay kolay geri gelmiyor. Ben Mehmet Şimşek’in başarılı olacağı kanaatindeyim.

         Özellikle hangi partiden olursa olsun, tüm etkili, yetkili, etkisiz veya yetkisiz halkımızın ekonomi yönetimine el birliği ile yardım etmesini, yine özellikle tüccar ve sanayicinin kayıt dışı ekonomiden uzaklaşmasını ve vergilerini tam olarak vermesini tavsiye ediyorum.

         Hemen birçok tüccar ve sanayici bana kayıt içinde çalışıp vergilerini tam verirlerse firmalarının batacağını söyleyeceklerdir. Bana göre bu düşünce tarzı yanlıştır. Benim birçok arkadaşım ve meslektaşım, mesleğimi icra ederken işlerini yaptığım firmaların kayıt içinde, vergisini tam veren ve buna rağmen başarılı olan büyüyen firmalar olduğunu bilirler.

         Herkese aynı tavsiyede bulunuyorum. Artık herkes bu ülkede kayıt içinde çalışmalı, ekonomi yönetiminde doğru kararlar vermeye çalışan bir yetkili de var, öyle ise bütün tüccar ve sanayici kayıt içinde çalışmalı, sıradan halk ta KDV NİN İLK ÇIKTIĞI ZAMANDAKİ GİBİ KESİNLİKLE FATURA VE FİŞ ALMALIDIR.

         BU ÜLKE BİZİM. ELBİRLİĞİ İLE ÜLKEMİZE GÜVENMELİYİZ.

         Hepimiz biliyor ve görüyoruz ki, ülkemizin sanayii bütün dünya ile baş edebilecek durumda, Türk malı imajı da dünyada bilinen ve tanınan imaja sahip. Halkımız, sanayicimize, tüccara, ihracatçıya, tıpkı askerimize ve ordumuza itimat ettiği gibi güvenmelidir.

         En kısa zamanda kayıt dışı ekonomiye son verebilmeli ve üretim, yatırım ve ihracatta başarılarımıza devam etmeliyiz.