Tokat Havalimanı’nın yeni yapılan pist ve terminal binaları Mart 2022’nın sonunda açıldığında bir takım kısır tartışmaları da beraberinde getirdi. Havalimanı kaç kez açıldı, burada da yolcu garantisi var mı diye sorarak prim yapmak isteyenlere şu bilgileri hatırlatarak söze girelim. Ben askerliğimi 1981 yılında Tokat’ta yaptım. O yıllarda değil uçak, Tokat’a gitmek için otobüs bile bulmak zor işti. Aradan yıllar geçti, 1993 yılında Tokat Havalimanı’nın yapımına başlandı ve de 1995 yılında hizmete açıldı. Ne yazık ki, bu alan 2001’den 2006’ya kadar kapalı kaldı. Borajet’in ilk uçuşuna katılarak bu tesisin nasıl bir yer olduğunu gördüm. Tek katlı sağlık ocağı gibi bir yolcu salonu, çok yetersiz apron ve bir pist. O nedenle devlet kendi imkanlarıyla bir havalimanı yaptı ve işletmesini de kamu adına Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü yapmaya devam etti. Kısaca var olan tesis çok yetersizdi ve yenisinin yapılması da şarttı ve yapıldı. Türkiye’de “Her ile bir havalimanı” yapma sevdası Süleyman Demirel’in en büyük hayaliydi. Turgut Özal döneminde de bakanlar hep aynı büyülü sevdaya kapıldılar. Tüm bu gayretlere rağmen Türkiye’de 2000’li yıllara gelene kadar her boyda sadece 26 havalimanı vardı. Yani her ile bir havalimanı hayalini gerçekleştirmek ne yazık ki mümkün olamamıştı. 2000’den sonra havalimanı sayısı artarak 56’ya kadar çıktı. Bu sıralarda yapımını devam eden yeni havalimanlarıyla bu sayı bir iki yılda 60’a kadar çıkacak. Doğrusu “Her ile bir havalimanı” sadece bir slogan olmaya mahkumdu. Çünkü, 81 ile havalimanı yapmak asla mümkün değildir ve gerekli de değildir. Şu anda yapılanlara bile ‘kamu kaynakları heba ediliyor’ diyerek karşı çıkan haklı muhalif bir kesim var. Doğrusu başta Zafer Havalimanı olmak üzere, bazı havalimanlarının hiç gerekli olmadığı konusuna ben de katılıyorum. Türkiye’de havaalanı işletmeciliği uzun yıllar devlet tekelinde kaldı. Halen de DHMİ ülkede en çok havalimanı işletme yetkisine sahip bir kamu kurumudur. Yap-İşlet-Devret kapsamına giren kamu malı havalimanları (İstanbul Sabiha Gökçen, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Antalya, Muğla Milas-Bodrum ile Dalaman, Alanya Gazipaşa ve henüz bitmemiş olan Çukurova) yanı sıra bir de Yeni İstanbul ve Zafer gibi DHMİ denetim ve gözetimi altında faaliyetlerini sürdürmektedir. Bunların yanı özel şahısların ve diğer özel kurum ve kuruluşların kurduğu az sayıda irili ufaklı havaalanları da vardır. Şurası bir gerçek ki, ülkemizde özel sektör havaalanı yapıp işletmeye uzak durmaktadır. Devletin yaptığı yerleri kiralamak daha hesaplarına geliyor. Amerika ve Avrupa ülkelerindeki gibi küçük ölçekteki bu gibi meydanlar teşvik edilmeli ve havacılığın her dalında halka hizmet vermelidir. Buna yanaşan yok. Özel sektörün kurduğu ilk havaalanı artık faaliyette olmayan, bir de havayolu şirketi kuran Fuat Imsık adlı girişimcinin kurduğu Bodrum Imsık Havaalanı idi. Çekişmeli ve tartışmalı bir dönemden sonra havaalanı artık faaliyette değildir. Hezarfen Havaalanı halen faaliyette olan özel sektöre ait tek havaalanıdır. Yanı sıra Eskişehir Anadolu, Zonguldak Çaycuma, Aydın Çıldır’daki tesisler bu sınıfa dahildir. -1992 yılında Büyükçekmece Gölü’nün yakınlarında 500 dönümlük bir arazide kurulan Hezarfen Havaalanı, uzun yıllar havacılık eğitimlerine ev sahipliği yaptı. Halen Ayjet Havacılık Okulu tarafından işletilen Hezarfen Havalimanı’nda 535 metre uzunluğunda ve 18 metre eninde asfalt pist vardır. Bu piste Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe’ye izafeten “Küçük Ülkü Pisti” adı verilmiştir. Alanda motokros parkuru, 120 metre uzunluğunda model uçak ve helikopter pisti bulunmaktadır. Hezarfen Havaalanı, sivil ve genel havacılığa hizmetin yanında pek çok aktiviteye de ev sahipliği yapıyor. Uluslararası yeni standartlara uygun olan sertifikasını 2009 yılında SHGM’den alan Hezarfen Havaalanı’nın işletmeciliğini üstlenen Ayjet Havacılık Okulu burayı eğitim merkezi olarak kullanmaktadır. -İzmir, Selçuk’ta Türk Hava Kurumu’na 49 yıllığına kiralanan arazide kurulan Selçuk-Efes Havaalanı, 1993 yılında açıldığından bu yana ultralight uçuşlara, paraşüt atlayışlarına ve hem özel hem de ticari uçuş eğitimi faaliyetlerine ev sahipliği yapıyor. THK, Ankara Etimesgut, Eskişehir İnönü, Antalya Karain havaalanları yanı sura Erzincan’da da havacılık eğitim merkezi bulunuyor. Her yıl binlerce gence havacılık kursu verilen bu yerlerde, paraşüt eğitimi, model uçak, yamaç paraşütü, planör, yelken kanat ve mikrolight eğitimleri veriliyor. -Zonguldak Çaycuma’da bulunan ve DHMİ tarafından 1999 yılında kurulan Saltukova Havalimanı, yeterli yolcu olmadığı için 2002 yılında kapatıdı. Daha sonra havalimanını 2006 yılında yapılan bir ihaleyle 25 yıllığına Zonguldak Özel Sivil Havacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye verildi. Havalimanının yılda 500 Bin yolcu ağırlayabilecek kapasitesi vardır. -2002 yılında Jandarma Genel Komutanlığı’na devredilen Aydın Çıldır Havaalanı’nı THY Uçuş Akademisi 2011 yılında ihaleyle devraldı. O yıllarda pilot açığının artması nedeniyle bu havaalanı sadece THY’ye pilot yetiştirmek üzere faaliyete geçti. Halen faaliyetine devam eden Çıldır Havaalanı kentin gelişimine de katkı sağlayan bir kuruluştur. Görülüyor ki, bu havalimanlarından bazıları ticari anlamda karlı durumda. Bazılarının ise ne yazık ki, zarar etmekte olup, ülke ekonomisine katkısı olamıyor. Bir takım maddi kolaylıklarla küçük havaalanlarının yapımı devletçe teşvik edilmeli. Yurdun her yerinde kullanıma hazır küçük pratik meydanlar olmalıdır. Tıpkı, Anadolu Üniversitesi’nin kurduğu Eskişehir Hasan Polatkan meydanı gibi. İyi uçuşlar Türkiyem. ————————————————————— Gazetemiz Ekohaber’in 27’inci kuruluş yıl dönümünü kutlar, kesintisiz bir yayın hayatı dilerim. (M.A)