On yılı aşkın süredir otomotiv sektöründeki tüketici trendlerini araştıran Deloitte; ekonomik durgunluk, enflasyon ve arz zorlukları arasında sıkışan sektörün 2023 fotoğrafını çekti. “2023 Küresel Otomotiv Tüketici Araştırması” raporu, tüketicilerin elektrikli araçları benimsemeye olan ilgisi, araç satın alma eğilimi, bağlanabilirlik ve tüketici güveni gibi talep yönlü eğilimleri ve endişeleri ortaya koydu.
Araştırma, tüketicilerin araç kullanma maliyetini düşürmeye çalıştıkça elektrikli araçlara olan ilginin arttığını ortaya koydu. Ancak bu noktada şarj süresi, menzil endişesi, halka açık şarj istasyonlarının alt yapısı ve ulaşılabilirliği gibi sorunlar öne çıkıyor.
Türkiye’de araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 54’ü bir sonraki araç seçimlerinin benzin ve dizel olacağını belirtti. Hibrit elektrikli araç yanıtı verenlerin oranı yüzde 30 olurken, tamamen pille çalışan elektrikli araç tercih edenlerin oranı yüzde 10, şarjlı hibrit elektrikli araç diyenlerin oranı ise yüzde 4 oldu.
Elektrikli araçlarla ilgili Türkiye’deki tüketicilerin en büyük endişesi ise şarj için gereken süre. Diğer öne çıkan konular ise sürüş menzili ve halka açık elektrikli şarj altyapısının olmaması.
Sipariş üzerine üretime doğru
Mevcut stok krizi, tüketicileri yeni araç teslimatı için daha uzun süre beklemeye alıştırarak potansiyel olarak yeni bir ‘sipariş üzerine üretim’ paradigmasına kapı açıyor. Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 48’i, bir sonraki araçlarının teslimi için 3 ila 12 hafta beklemeyi kabul ediyor.