İNCELEME

Tekstil sektörü 2025’ten hareket bekliyor

Enerji, işçilik gibi günden güne ağırlaşan maliyetler, Çin başta olmak üzere Uzakdoğu ülkeleriyle kıran kırana rekabet, enflasyonun oldukça gerisinde kalan döviz kuru, ekonomi yönetiminin uyguladığı sıkı para politikası paralelinde yaşanan sıkıntılar ve dünya ekonomilerindeki durgunluk nedeniyle küresel pazarlarda rekabet etmekte zorlanan tekstil sektörü, yeni yıla kısmen de olsa umutlu girmeye hazırlanıyor.

AYDIN DAĞTEKİN – GÖKSEL BAŞARAN

Türkiye’de sektörün en önemli üretim ve ihracat merkezleri arasında yer alan, ancak son yıllarda ciddi kan kaybeden Bursa’da faaliyet gösteren tekstil ve hazır giyim firmalarının yetkilileri, işlerin 2025 yılında kısmen de olsa açılmasını bekliyor. Katma değerli ürünlere yönelmek gerektiğinin altını çizen firma temsilcileri, pazarda yaşanan tüketici merkezli değişimin ve yeniliklerin de iyi okunması gerektiğine dikkat çekiyor.

Değişime uyup rekabetçi fiyat sunanlar az etkilenir

Bursalı tekstil ve hazır giyim firmalarının yetkilileri, “2024 yılının zorluklarını öngörmüş ve buna göre önlem almaya çalışmıştık. 2025’in ilk yarısı da kolay geçmeyecek, ikinci yarıdan sonra hareketlenme bekliyoruz. Sektör hızlı toparlanma yeteneğine sahip.  Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve kişiselleştirme daha da güçlenecek. Değişime ayak uyduran, fiyatı rekabetçi, hızlı üretip teslim edebilen firmalar daha az etkilenecek” dediler.

 

 

 

 

 

 

Pınar Taşdelen Engin

UTİB Yönetim Kurulu Başkanı

Katma değerli ürünlere yönelmek kritik önemde

2024 yılı Ocak-Eylül dönemi ve yılın ilk üç çeyreği itibarıyla tekstil sektöründe dengeli bir büyüme yakalandı. Ocak-Eylül döneminde ihracatımız 7 milyar doları aştı. Bu, sektörümüzün uluslararası piyasalardaki güçlü konumunu koruduğunu ve rekabetçi yapısını sürdürdüğünü gösteriyor. Eylül ayında ise 807 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek bu trendi devam ettirdik. Ocak – Eylül döneminde ilk 5’te yer alan tekstil, ihracat pazarlarının üçünde ihracat artışı sağladık. İkinci sırada yer alan ABD’ye ihracatımız yüzde 12 artışla 394 milyon dolar, üçüncü sırada yer alan İspanya’ya ihracatımız yüzde 19,5 artışla 363 milyon dolar ve beşinci sırada yer alan Mısır’a ihracatımız yüzde 28 artışla 317 milyon dolar oldu. Dördüncü sırada yer alan Belarus’a ihracatımız yüzde 27 gerilerken, ilk sırada yer alan İtalya’ya ihracatımız yüzde 2 azalış ile 576 milyon dolar oldu.

Sektör genelinde uluslararası rekabet her geçen gün artıyor. Uluslararası pazarlardaki fiyat baskıları özellikle ev tekstili gibi büyük hacimli ürün gruplarımızda etkili oluyor. Ayrıca fiyat hassasiyeti ve lojistik maliyetleri sektörün ihracat performansına doğrudan etkisi bulunuyor. Ürünlerimizi farklılaştırmak, rekabetçi kalmak ve özellikle ihracat değerleri üzerinde yaşanan azalmaların önüne geçmek amacıyla katma değeri yüksek ürünlere yönelmek ve marka değeri artırıcı stratejiler geliştirmek kritik önemde. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği olarak sektöre daha fazla katma değer sağlamak ve çevre dostu üretim süreçlerine geçmek en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor.

Mevcut pazarlarımızda derinleşirken, gelişmekte olan pazarlarda da fırsatları değerlendirmek istiyoruz. 2024 yılının son çeyreğinde daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam ederek sektörümüzü daha ileriye taşıyacak stratejik adımları atmakta kararlıyız.

 

 

Nüvit Gündemir

UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı

Sektörün pazardaki değişimi iyi okuması gerekiyor

Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz 2024 yılının ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 azalışla 13,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. İlk sırada yer alan Almanya’ya ihracatımız yüzde 7 azalışla 2,2 milyar dolar ve ikinci sırada yer alan Hollanda’ya ihracatımız ise yüzde 18 artışla 1,6 milyar dolar oldu. Üçüncü sırada yer alan İspanya’ya ise yüzde 23 azalışla 1,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu dönemde Polonya’ya yüzde 38 artışla gerçekleşen 516 milyon dolarlık ihracat ve Özbekistan’a gerçekleşen yüzde 275 artışla gerçekleşen 117 milyon dolarlık ihracatlar sektörün ortalamasına pozitif katkılar sağladı. Tekstil ve konfeksiyon sektörümüz toplamda 30 milyar doları aşan ihracatla ülkemizin üçüncü en büyük ihracatçı sektörü ve yılda yaklaşık 20 milyar dolar dış ticaret fazlası oluşturarak bu alanda Türkiye’nin lider sektörü konumunda. Türkiye ekonomisi için vazgeçilmez bir değer oluşturuyoruz. Sektörümüzün global rakamlarına bakarsak; 2023 yılında moda endüstrisi 1,7 trilyon dolar ciro yaptı. 300 milyon kişi bu sektörde çalışıyor. Dünya genelinde hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün içinde Türkiye kritik bir rolde.

Sektörün pazardaki değişimi iyi okuması gerekiyor. Karşılaştırma noktası olarak alabileceğimiz ülkelerin hiçbirinin hikâyesi Türkiye’ye tam olarak uymuyor. Dolayısıyla, Türkiye bu sektörde lider ve ilham veren oyuncu olmaya devam etmek için farklı ürün ve üretim metotları geliştirmek zorunda. Uzak Doğu ile güçlü ve sürdürülebilir şekilde rekabet etmek için özellikle tasarım, hız ve esneklik konularına odaklanmamız gerekiyor. Daha fazla yaratıcı ürünler geliştirme sürecinde Ar-Ge’ye daha fazla odaklanmalıyız. Daha hızlı üretim yaparken, aynı zamanda daha fazla akıllı sistemler kullanmalıyız. Bütün bunların sağlanmasında yine en önemli faktör nitelikli insan oluyor. Hepsi birbirine bağlı. Dünya çapında 2020 sonrasında hızlanan dijitalleşme süreci, insanların, firmaların ve ülkelerin trendleri daha yakından takip edebilmelerine olanak sağladı. Bu durum da dünya ülkeleri arasındaki rekabetin daha da zorlaşmasına neden oldu. Bu rekabetçi ortamda güçlü olabilmek için sektörümüzün AR-GE, inovasyon ve tasarımın öneminin farkında olarak, modaya yön veren ürünlerin üretilmesinin yollarını arıyor ve ürünlerimizin katma değerlerini arttıracak markalaşma süreçlerinin hızlandırılmasına katkı sunmaya devam ediyoruz. Diğer yandan hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün yurt içinde gerçekleştirdiği üretimde yoğun olarak kullanılan ve sektörün katma değer üretmesini sağlayan ithal ara mallarda vergi yükünün azaltılması, bu kapsamda yerli üreticiler korunurken aynı zamanda hazır giyim konfeksiyon alanında rekabetçiliği devam ettirecek ve pazar paylarımızı kaybettirmeyecek politikalar izlenmesi gerektiğini vurguluyoruz.  Rekabetçi kur politikası kapsamında enflasyonla uyumlu artan bir döviz kuru politikasına ihtiyacımız sürüyor. Ayrıca üretim maliyetlerindeki artışlarının maliyet üzerinde kontrolsüz etkisinin giderilmesi ve enflasyonist ortamdan hızlı şekilde kurtulmamız gerekiyor. Devletimizin de teşvik ve destekleri ile rekabetçi dünya liginde gücümüzü arttıran üretim ve ihracat koşulları ile birlikte yenilikçi, sürdürülebilir, kaliteli ürünlerimizle ülke ekonomisine her zamankinden daha fazla katma değer sağlamayı hedefliyoruz.

 

 

Yiğit Durak

Durak Tekstil YKÜ ve Pazarlama Direktörü

2024 zorladı, 2025 için daha iyi beklentilere sahibiz

 

Son dönemde yaşanan olumsuz ekonomik gelişmeler nedeniyle endüstri paydaşları zorlu bir süreçten geçiyor. Bu nedenle hem finansmana erişim hem de yeni pazarlara ihracat noktasında sektörün daha fazla desteklenmesi gerekiyor.

Durak Tekstil stratejik olarak ihracatı odağına almış bir firma ve ihracat pazarlarını da çeşitlendirmeyi başardık. Bu nedenle yerel dalgalanmalar bizleri birçok sektör mensubu gibi derinden etkilemiyor. Kısa, orta ve uzun vadeli planlarımıza bağlı kalarak adımlarımızı atıyoruz. Turquality belgesini de almış olmanın verdiği güçle, ihracat pazarlarında gücümüzü daha derine nüfuz ettirmek için çalışıyoruz. Hedef pazarlarımız içinde Amerika öne çıkıyor. Yeni yapılanmalar ve stratejilerle ABD başta olmak üzere Batı ve Doğu Avrupa ile Rusya ve çevre bölgesinde pazar gücümüze paralel olarak marka bilinirliğimizi ve değerimizi artıracağız.

2024 Türk tekstil endüstrisi için ihracatta esasen güç kaybedilen bir yıl oldu, bunda sadece Türkiye’nin kendi özel koşulları değil bölgesel ve uluslararası güncel gelişmeler de etkili oldu. Tekstil endüstrimizin rekabetçi gücünün korunabilmesi, tedarik ve pazarlama süreçlerinin kesintisiz ve güçlü bir şekilde yürütülebilmesi gerekiyor. Tekstil endüstrisinde bizler bir zincirin halkaları gibiyiz ve zincirde bir halkada oluşabilecek problemler tüm sektörde zincirleme sonuçlar yaratıyor. Konkordato ve iflas haberlerini bu bağlamda büyük bir dikkat ve endişe ile izliyoruz. Umarız bu kötü haberlerin devamı gelmez ve sektörümüz en az hasarla süreci atlatır. 2024 yılında uygulanan yeni ekonomik önlemlerin makro sonuçlarının 2025 ve 2026 yıllarında görülebileceğini düşünüyoruz, dolayısıyla önümüzdeki dönemde pazara ilişkin daha iyi beklentilere sahibiz, ancak bunun için şimdiki zorlu koşullarda ayakta kalmak gerekiyor. Durak Tekstil olarak biz bu süreci güçlü bir finansal ve kurumsal yapı ile atlatıyoruz, üretimimiz ve satışlarımız aynı seviyelerde devam ediyor ve bu sayede pazarda herhangi olumsuz bir sonuç yaşamadık.

Döviz kurunda ve faizlerde yaşanan güncel gelişmeler de açıkça yeni yatırımları cazip hale getirmiyor. Bir nevi parayı elinde tut, harcama yönündeki sıkılaştırma politikaları kısa sürede cari açık açısından olumlu sonuçlar verebilir ancak uzun sürdüğünde pazarlarda küçülme ve sonunda üretimde dönülemez kayıplara yol açabilir. Bir politika başarılı olduğu noktada bir sonraki süreç için yeniden mutlaka revize edilmeli, değişen koşullar için yeni politikalar için cesaret gösterilmelidir.

Ali Serdar Kükrer

Kükrer Tekstil YKB

2025’in ikinci yarısından sonra hareketlenme başlayabilir

Üç kuşaktır tekstil sektörü içerisinde olan bir firmayız ancak bugüne kadar hiç görmediğimiz bir durumla karşı karşıyayız. Sektörümüzde şu anda en temel sorunun maliyetlerin tutmaması olduğu düşüncesindeyim. Tekstil, kumaş, ev tekstili ve konfeksiyon sektörü dünya ile rekabet edemez duruma geldi. Her alanda olduğu gibi Çin bizim sektörümüzde de tüm pazarları ele geçirdi. 

Tekstil sektöründe piyasaların tam olarak ne zaman açılacağını ön göremiyoruz. Dünyada global sıkıntı var ve Türkiye’de de enflasyonla mücadele içindeyiz. İş dünyası olarak bu sıkıntıları bizim kendi başımıza çözmemiz mümkün değil. Resesyon ortamında ve yaşanan global ekonomik krizinden yöneticilerimiz ve hükümetimizin alacağı önlemlerle çıkılacağı inancındayım.2025’in ikinci yarısından sonra genel olarak piyasalarda hareketlenme bekliyorlar. Bu durumun hep böyle gitmeyeceğini düşünüyorum. Yurt içi ve yurt dışında katıldığım fuarlardan sonra daha ümitlendim.

Onur Kırayoğlu

Kırayteks YKÜ

2026 yılında tekrar bir çıkış beklentimiz var

Dünyada bu faiz ortamı ve pandemi sonrası koşullar baş gösterince, ev tekstili ve ilişkili sektörlerde düşüşler yaşandı. Bunlardan bir tanesi yatak sektörü. Pandeminin son senesinde aslında bu sektör büyük bir patlama yaşamıştı. Biz bu patlama sonrasında 1-2 yıl durgunluk yaşanacağını biliyorduk, şu anda o durgunluğun yaşandığı dönemdeyiz. Bunun biraz sonuçlarını yaşıyoruz açıkçası. Lakin şöyle; 2024’le birlikte 2025 yılında da durgunluk beklerken, 2026’da tekrar bir çıkış beklentimiz var.

Sektörün sorunlarını değinecek olursak, hammadde ve buradaki artışlar en büyük sorunlarımızdan biri. İşçilik maliyetleri keza öyle. Global sorunlar var, evet ama ülkemize ait sorunlar da var. Bunlar kısa vadede aşılabilecek sorunlar değil, ancak orta ve uzun vadeli planlamalarla aşılabilecek sorunlar. Bir kere Türkiye’de hakiki hammaddenin artması, enerji fiyatlarının dengelenmesi, kur baskısının bir şekilde çözümlenmesi gerekiyor. Bunlar hem yatırımlar, hem de ekonomik programın orta ve uzun vadede doğru işlemesiyle çözülebilecek sorunlar. Bunlar çözüldükten sonra sanayiciler olarak diğer sorunları çözeriz biz. Yani doğru ortamda yatırım yapmaktan korkan insanlar değiliz biz. Ufak bir ışık gördüğümüzde, hemen yatırım yapmaya yönelen insanlarız, karakterimiz bu.

Bugün dünyadan en büyük ana konulardan biri, enerji ve enerjinin dönüşümü, yeşil enerji, enerji maliyetlerini düşürmek. Bu anlamda Türkiye özellikle güneş ve rüzgar enerjisinde geniş topraklara sahip bereketli bir ülke, aynı zamanda ihtiyaç duyuyor, çünkü sanayisi büyümeye devam ediyor. Bizim şu anda en büyük beklentimiz, teşvikler anlamında, enerji yatırımı. Enerji yatırımlarında teşviklerin artırılmasını bekliyoruz. Çünkü dünya şu anda dönüşüyor, yeşil enerjiye yöneliyor. Ana büyük alıcılar, sizin karbon ayak iziniz belli değilse, yeşil enerji kullanmıyorsanız, sizden mal bile almıyorlar. Dolayısıyla biz bu dönüşümü sırf bu anlamıyla bile sağlamak zorundayız.

Semih Kaynar

Ventsa Tekstil Genel Müdürü

Planlarımızı 2025’in üçüncü çeyreğine göre yapıyoruz

Tekstil sektöründe sanayiciler olarak ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Hem finansal sıkılaşma hem de Türkiye’nin çevresindeki savaşlardan dolayı işlerimizde gerileme mevcut hatta tamamen durma noktasına geldi.

Dünyadaki savaş ortamının giderek artması sanayicilerin önünü görmesini zorlaştırıyor. İş dünyası olarak finansal sıkılaşmanın adım adım gevşetilmesi ve yıl sonundan itibaren faiz indirimlerinin başlamasını beklemekteyiz. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde 2024 yılının son çeyreğiyle birlikte 2025 yılının çok parlak geçeceğini düşünmüyorum. Ancak biz tüm planlarımızı 2025’in üçüncü çeyreğine göre yapıyoruz.

Bursa’daki tekstilcilerin yüzde 80’i global firmalarla çalışıyor. Şu an global firmalardan da siparişler gelmiyor. Çünkü Türkiye’deki üretim maliyetleri çok yüksek ve rekabet gücümüzü neredeyse bitiriyor. Avrupa ve diğer yakın coğrafya pazarları çok durgun. ABD pazarında diğer bölgelere göre büyüme mevcut ancak Türkiye için zor bir pazar.

Emre Şahin Yılmaz

Yılmaz Şirketler Grubu YKÜ ve Marsteks Gen. Md.

Teşvikler konusunda daha fazla destek bekliyoruz

 

Enflasyonu düşürmek için uygulanan programa diyecek bir şey yok tabi ki, ancak ben işlerin açılacağını düşünüyorum. Özellikle 2025’in yaz aylarına doğru… “Şu kışı atlatalım” diyorlar ya, şu kışı atlatsak, her şeyin daha iyi olacağını düşünüyorum. Tabi piyasada bir nakit sıkışıklığı var ve ihracat yine de iç piyasadan daha hızlı şu anda. Ancak ihracat şu anda bizi zorluyor. Arkadaşlarımız devamlı yurtdışına gidip geliyorlar. Balkanlar, Amerika, Avrupa… Avrupa zaten kendisi durgun. Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

Ama ben şöyle düşünüyorum; 2025 yılının bizler için, Türkiye için daha iyi bir yıl olacağını temenni ediyorum. Umarım da öyle olur. Ama şu anda standart gidiyoruz, şu anda aslında biraz kendimizi koruyor gibiyiz. Bu bir sallama dönemi, güçlü olan kalıyor, kendini koruyor. Şu anda biz mal satıp kendi üretimimize bakıyoruz.

Teşvik desteklemek konusuna değinecek olursak, devlet özellikle yurtdışı fuarları konusunda ciddi teşvikler veriyor. Ancak teşvikler daha da çoğaltılmalı, çünkü paranın değeri düştüğü için, fiyatı biraz daha artırmaları gerekiyor. Para kazanmak zaten çok zor şu devirde. Karlı satış yapmak çok zor, rekabet çok fazla var. Teşvikler konusunda devletin cirosal anlamda biraz daha üreticiyi desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.

Cenk Ünal

Ünallar Tekstil Genel Koordinatörü

Bazı firmalardaki küçülmeler kalıcı hale gelebilir

2023 senesinden bu yana sektörümüzde genel bir daralma var, özellikle konfeksiyon tarafında maliyet kaynaklı büyük bir daralma ve firmalarda küçülmeler görüyoruz. Biz üretimdeki kapasiteyi Mart 2023’ten bu yana düşürmedik. Ama her geçen gün bunun bedeli biraz daha ağırlaşıyor. En başında işçilik maliyetleri rakip ülkelere kıyasla çok yüksek. Onun dışında iş yapabilmek için gerekli olan hammaddenin tedarik edilmesi her geçen gün zorlaşıyor. Buna rağmen teknolojide güncel kalabilmek için yatırıma devam ediyoruz, sene içerisinde üretim kapasitemizi yüzde 10 artıracak makina alımı yaptık ve buna her sene devam etmeyi planlıyoruz.

İhracat oranımızı artırmak için çaba sarf ediyoruz. 2024 yılı ortalamamızda yüzde 40 direkt, yüzde 25 dolaylı ihracatımız var. İhracat oranımızı artırmamız gerekiyor, çünkü iç pazardaki fiyatlamalar sonucunda oluşan durum stabil değil.

2025 yılı beklentilerine gelince, bize göre 2025, 2024’ten çok farklı olmayacak. Yine yüzde 60-70 sektörel kapasiteyle işe devam edeceğimizi düşünüyoruz. Ama bazı firmalardaki küçülmeler kalıcı hale gelebilir.

 

 

 

 

Barış Mert

Korteks Genel Müdürü

Sektör hızlı toparlanma yeteneğine sahip, 2025’ten umutluyuz

 

2024 yılı, sektörde yaşanan yüksek enflasyon, artan üretim maliyetleri ve küresel ekonomideki resesyonun etkisiyle oldukça zor geçti. Özellikle enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve hammadde tedariğindeki sıkıntılar, sektör genelinde üretim maliyetlerini ciddi oranda artırdı. Bu durum, özellikle kapasite kullanım oranlarının düşmesine ve piyasalarda daralmaya yol açtı. Tüm bu yaşanan olumsuzluklara rağmen, Korteks olarak satış performansımızın bütçemizle uyumlu olduğunu söyleyebilirim. Ürün kalitemiz ve müşteri odaklı yaklaşımımız sayesinde iç ve dış pazarlarda rekabetçiliğimizi koruduk.

Teknik tekstil ve sürdürülebilir tekstil ürünlerine olan talebin giderek artması hem sektör hem de firmamız açısından bir fırsat yarattı. Özellikle çevre dostu ürünlere yönelimin artması, sürdürülebilir tekstil çözümlerine yaptığımız yatırımların önemini bir kez daha ortaya koydu. Sektörümüzdeki birçok firmanın aksine, bu süreçte bile dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik odaklı projelerimize ara vermeden devam ettik. Enerji verimliliğini artırmaya ve karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik çalışmalarımızla hem sektörde öncü konumumuzu güçlendirdik hem de rekabet gücümüzü koruduk.

Açıkçası 2025 yılı için çok daha umutluyuz. Tekstil sektörünün krizlere rağmen hızlı toparlanma yeteneğine olan güvenimiz tam. Tekstil sektörü, dinamik yapısı ve güçlü üretim altyapısıyla geçmişte birçok krizi başarıyla atlatmış bir sektördür. Türkiye olarak, nitelikli insan kaynağımız ve ileri teknoloji yatırımlarımız sayesinde küresel pazarda güçlü bir konumda bulunuyoruz; bu durumun 2025 yılında da devam edeceğine inanıyoruz.

Biz Korteks olarak, Grubumuzun Akıllı Hayat 2030 stratejisi çerçevesinde belirlenen hedefler doğrultusunda, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi odaklı projelerimize hız kesmeden devam edeceğiz. Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen iplik üreticilerinden biri olarak, çevresel etkilerimizi en aza indirmek ve enerji verimliliğimizi artırmak amacıyla tüm süreçlerimizi sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde yeniden şekillendiriyoruz. Yeşil dönüşümün gerektirdiği yenilikçi çözümleri hayata geçirirken aynı zamanda paydaşlarımızla da iş birliği içerisinde hareket etmeye devam edeceğiz.

2025 yılında da küresel pazarlardaki rekabetçiliğimizi artırmak için yüksek katma değerli teknik tekstil ve akıllı tekstil ürünlerine odaklanmayı sürdüreceğiz. Akıllı tekstil çözümlerinin sektördeki öneminin her geçen gün arttığının bilinciyle, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerimize yönelik yatırımlarımızı artırarak müşterilerimize daha yenilikçi ve verimli çözümler sunmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, pazar payımızı korumanın yanı sıra stratejik pazarlarda yeni fırsatlar yaratarak küresel varlığımızı daha da güçlendireceğiz. Ayrıca, sektörde yetkin ve yenilikçi bir iş gücünü desteklemeye yönelik çalışmalarımızla, insan kaynağımızın gelişimine yatırım yapmayı sürdüreceğiz. 2025 yılında tüm iş süreçlerimizde yenilikçilik, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme kavramlarını temel alarak sektördeki lider konumumuzu pekiştirmeyi hedefliyoruz.

 

 

Mehmet Çetin Özel

Marsala Tekstil YKB

Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve kişiselleştirme güçlenecek

 

2024 yılı, tekstil sektörü için hem zorlu hem de fırsatlarla dolu bir yıl oldu. Küresel ekonomideki belirsizlikler, enerji maliyetlerindeki artış, lojistik sorunları ve değişen tüketici davranışları sektörü önemli ölçüde etkiledi. Ancak, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi trendler de sektör için yeni fırsatlar yarattı. Yıl boyunca sektördeki teknolojik yeniliklere hızlıca adapte olduk, sürdürülebilirlik alanında attığımız adımları güçlendirdik ve müşterilerimize daha verimli, çevre dostu çözümler sunma hedefimizi pekiştirdik. Özellikle yeni koleksiyonlarımızda, mühendislik ve moda arasındaki dengeyi daha da geliştirerek, işlevselliği ve estetiği bir arada sunan tasarımlara imza attık. Sektör genelinde de sürdürülebilir üretim ve dijitalleşme trendlerinin daha belirgin hale geldiğini gözlemledik. Hem yurtiçinde hem de uluslararası pazarlarda büyüme fırsatlarını değerlendirerek stratejik iş birlikleri kurduk. Yıl boyunca yaklaşık 20 fuara katıldık, bu da hem yenilikçi ürünlerimizi hem de sürdürülebilirlik vizyonumuzu geniş bir kitleye tanıtmamıza olanak sağladı. Bu fuarlar, müşterilerimizle birebir temas kurma fırsatı verirken, sektördeki en son trendleri ve teknolojileri yakından takip etmemizi sağladı. Bu etkinlikler, global büyüme hedeflerimize ulaşmak ve daha geniş bir etki yaratmak adına önemli bir adım oldu.

2025 yılında sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve kişiselleştirme trendlerinin daha da güçlenmesini bekliyoruz. 2025 yılı için hedeflerimiz, Marsala olarak sürdürülebilir yenilikçiliği ve dijitalleşmeyi daha da ileri taşımak üzerine kurulu. Teknoloji ve moda entegrasyonunu geliştirirken, çevreye duyarlı üretim yöntemlerimizi daha da ileri seviyeye taşımayı amaçlıyoruz. Dijitalleşme alanında, üretim süreçlerimizi ve müşteri deneyimimizi optimize edecek teknolojik çözümler devreye alarak daha verimli ve çevik bir yapıya kavuşmayı planlıyoruz. Sürdürülebilirliğe katkı sağlamak için, yenilenebilir enerji kullanımımızı artırmak ve karbon ayak izimizi azaltmak temel önceliklerimiz arasında. Ayrıca, sektörümüzde çevre dostu malzemelerle daha sorumlu üretimler gerçekleştirmeyi ve bu alanda öncü uygulamalar geliştirmeyi hedefliyoruz. Yeni pazarlara açılmak, mevcut pazarlarımızda etkimizi artırmak, stratejik ortaklıklarımızı genişletmek ve mühendislik ile inovasyonu merkezine alan projelerle fark yaratmaya devam etmek de odak noktalarımız arasında.

Fatma Ayyıldız

Befase Tekstil YKB

Değişime ayak uydurup, buna göre önlemler alıyoruz

 

2024 yılı satışlarımız açısından bakıldığında; firmamız adına ihracat potansiyelimizi koruduğumuz bir yıl olmuştur. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada etkili olan döviz kurlarındaki ve piyasalardaki değişkenlik; müşteri alım kotasında da değişmelere sebep olmuştur. Bu nedenle 2024 amacımızı; var olan ihracat oranımızı düşürmeden korumak olarak belirledik. Üretim yönetimi açısından baktığımızda son birkaç yılda da devam eden; yetişmiş ara personel - tekniker bulmanın zorluğu bu yıl da devam etmiştir.

2025 yılı konusunda her ne kadar belirsizliğin devam edeceği konuşulsa da biz sektörümüz olarak üretmeye ve ülke ihracatına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Artık sektörümüz piyasa şartlarında oluşan değişimlere ayak uyduruyor ve o bağlamda kendimizce önlemler alıyoruz. 2023 yılından itibaren meslek liseleri ve meslek yüksek okullarında öğrencilere verilen mesleki tanıtım, eğitimlerin ve seminerlerin sonuçlarını 2025 yılında görebileceğimizi umuyoruz. Nihayetinde üretimde yetişmiş personel ve teknikerler üretim kalitesinin devam etmesi açısından firmanın bel kemiğidir.

Ali Güzeldağ

AG Mensucat YKB

Fiyatı rekabetçi, hızlı üretip teslim edenler daha az etkilenir

 

Küresel bazlı krizler, bölgesel savaşların etkisi, ekonomideki belirsizlikler altında 2024 yılı ticari faaliyetlerimiz beklentilerimiz altında gerçekleşiyor. Son çeyrekteki satışların durumuna göre, satışlarda bir miktar olumlu sonuç alacağımızı tahmin ediyoruz. Buna rağmen pazarda katma değerli ürünler ve tedarik süreci kısa olan firmaların piyasadaki durumunu daha verimli olduğunu gözlemekteyim. Tekstil özelinde maliyetlerin yüksekliği rekabet gücümüzü etkilese de, piyasada ihracat odaklı firmalar nispeten daha avantajlı durumdadırlar. Ülkemizde enflasyonla mücadele baskısı nedeniyle döviz kurlarındaki düşük seyir, ihracat gelirlerini kârlılığı olumsuz yönde etkilemektedir.

Bu bağlamda 2025 yılında tedbirli olmak için; rekabetçi fiyat, hızlı üretim ve hızlı teslimat kabiliyeti olan firmalar daha az etkilenerek süreci tamamlayacağını tahmin ediyorum.

 

Ömer Yıldız

Divonette YKB

Zorlukları hesap etmiştik, 2025’in ilk yarısı da kolay geçmez

2024'ün sıkıntılı bir yıl olacağını zaten biliyorduk, tahmin ediyorduk. Ama yılın yarısından rahatlayacağımızı, üçüncü çeyrekten sonra ise daha da rahatlayacağımızı ümit ediyorduk. En azından biraz. Tam beklediğimiz gibi oldu diyemem. 2024 komple zorlu bir yıl oldu. İhracata dayalı sektörler açısından en azından genel durum bu. Bizim sektörümüz ihracat ağırlıklı bir sektör, kısmen de iç piyasamız var. İhracat tarafımızda gerçekten sıkıntı var, iç piyasamızda ise biraz daha fiyat odaklı ürünler ön plana çıktı. Dolayısıyla totalde 2024 kolay geçmedi ama bunu zaten hesap etmiştik, planlamıştık. Dolayısıyla 2024'le ilgili ekstra bir sürpriz olmadı diyebilirim.

2025'e gelince... 2024'ün özellikle son çeyreğinde rahatlama olacağı beklentisi, 2025'te daha da umutlu yaptı bizi ama şu geldiğimiz noktada rahatça tahmin edebiliyoruz ki, 2025'in de en azından ilk yarısı kolay geçmeyecek. Bunu anladık, ihracatçı açısından. Planlamamızı da buna uygun şekilde yapmaya çalışıyoruz. Umarım 2025 en azından ilk yarıdan sonra bir rahatlama olur, ihracatın önü açılır, müşterilerimiz tekrar ürünlerimizi talep etmeye başlar. Ama totalde de 2025'in de 2024 gibi sıkıntılı geçme ihtimali var. Ben genel olarak ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu bu zor durumun bir şekilde aşılacağını tahmin ediyorum ama bunu en kısa sürede olmasını temenni ediyorum. Şehrimiz ve ülkemiz adına bu sıkıntıları en kısa sürede atlatacağımızı ümit ediyorum.