AYDIN DAĞTEKİN – GÖKSEL BAŞARAN
Türkiye'nin önde gelen sanayi kentlerinden Bursa, 2023-2024 yıllarında marka, patent, tasarım ve faydalı model başvuruları ile tescillerde Türkiye genelinde önemli bir performans sergiledi. Kent, özellikle faydalı model ve tasarım başvurularında üst sıralarda yer alarak, sanayi ve inovasyon alanındaki gücünü bir kez daha ortaya koydu.
Türk Patent ve Marka Kurumu'nun 2023 ve 2024 yıllarına ait verileri, ekonomideki zorluklara karşın Bursa'nın patent, marka, tasarım ve faydalı model başvurularında gücünü koruduğunu gösterdi. Bursa'nın 2024 yılı karnesi genel olarak başarılı olsa da özellikle patent ve coğrafi işaretlerde ilerleme kaydedilmesi için yeni stratejiler geliştirilmesi gerektiğini de gözler önüne serdi. Uzmanlara göre sanayi ve ticaret odaklı yapısıyla Bursa, bu alanlarda daha da ileri gidebilecek potansiyele sahip.
Markada 4’üncü sırada
Bursa, 2023 yılında 7.412 marka başvurusuyla Türkiye genelinde 4. sırada yer aldı. Başvuru sayısı geçen yıl 7.434'e yükseldi ancak Bursa yine 4. sırada kaldı. Marka başvurularında istikrarlı bir performans sergileyen Bursa, ticari faaliyetlerini markalaşma yönünde güçlendirmeye devam ediyor. Şehirdeki firmaların kendi markalarını koruma ve güçlendirme çabaları, marka başvuru sayılarındaki artışı destekliyor.
Bursa, 2023’te 5.423 marka tescil belgesi ile 4. sırada yer aldı. 2024’te ise tescil sayısı 5.239'a düştü, ancak Bursa 4. sıradaki konumunu korudu. Tescil sayısındaki hafif düşüşe rağmen, Bursa marka tescillerinde önemli bir merkez olma özelliğini sürdürüyor.
Patentte bir basamak düştü
2023 yılında Bursa, 509 patent başvurusuyla Türkiye genelinde 3. sırada yer aldı. 2024 yılında ise başvuru sayısı 472'ye düşerek 4. sıraya geriledi. Patent başvurularında düşüş görülse de Bursa, bu alanda hala önemli bir konumda. Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin artırılması, patent başvurularını yeniden canlandırabilir.
2023 yılında Bursa, 186 patent tescil belgesi alarak 3. sırada yer aldı. 2024 yılında ise tescil sayısı 247'ye yükselerek 3. sıradaki konumunu korudu. Patent tescillerindeki artış, Bursa'nın inovasyon ve teknoloji alanındaki başarısını gösteriyor.
Tasarımda gücünü korudu
2023 yılında Bursa, 4.650 tasarım başvurusuyla Türkiye genelinde 2. sırada yer aldı. Geçen yıl ise başvuru sayısı 4.876'ya yükseldi ancak kent yine 2. sırada kaldı. Tasarım başvurularındaki artış, Bursa'nın bu alandaki liderliğini pekiştiriyor. Özellikle otomotiv ve tekstil sektörlerindeki tasarım faaliyetleri bu başarıyı destekliyor.
2023 yılında Bursa, 8.296 tasarım tescil belgesi alarak Türkiye genelinde 2. sırada yer aldı. 2024 yılında ise tescil sayısı 4.295'e düşerken, kent 2. sıradaki konumunu korudu. Tasarım tescillerindeki azalmanın, başvuruların tescil süreçlerindeki gecikmelerden kaynaklanıyor olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, süreçlerin hızlandırılmasının bu alanda daha iyi sonuçlar alınmasını sağlayabileceğine işaret ediyor.
Faydalı Modelde yine üçüncü
Bursa, önceki yıl 262 faydalı model başvurusuyla Türkiye genelinde 3. sırada yer almıştı. Başvuru sayısı 2024 yılında 249'a gerileyen kentin sıralamadaki yeri ise değişmedi ve Bursa yine üçüncülüğe yerleşti.
Faydalı model tescil verilerine bakıldığında da Bursa’nın 164 tescil ile Türkiye genelinde 3. sırada yer aldığı, 2024 yılında ise tescil sayısının 295'e yükselerek kentin 3. sıradaki konumunu koruduğu görüldü. Tescil sayısındaki artış, Bursa'nın bu alanda başarısını sürdürdüğünü ortaya koydu. Bu performans, sanayi ve Ar-Ge faaliyetlerinin etkisini yansıtıyor.
Faydalı Model Tescilindeki Artışın Nedenleri
Sanayi Yapısının Güçlü Olması: Bursa'nın otomotiv, tekstil gibi sektörlerde güçlü bir sanayi yapısının olması, Ar-Ge çalışmalarına olan ilgiyi artırıyor.
Üniversite-Sanayi İş birliği: Bursa'daki üniversiteler ile sanayi kuruluşları arasındaki iş birliği, yeni teknolojilerin geliştirilmesine ve patentlenmesine katkı sağlıyor.
Kuluçka Merkezleri ve Teknoparklar: Şehirdeki kuluçka merkezleri ve teknoparklar, girişimcilere destek vererek inovasyon ekosistemini güçlendiriyor.
Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri ivme kazanıyor
Erdem Kaya
Erdem Kaya Patent Genel Müdürü
Bursa’da patent tescil sayısındaki yüzde 32’lik artış, ülkemizde zorlu ekonomik koşullara rağmen bölgemizdeki Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin ivme kazandığını açıkça göstermektedir. Bu gelişme, sanayi ve teknoloji odaklı üretim yapan firmaların fikri mülkiyet haklarına yönelik bilinç düzeyinin arttığını ve ticarileştirilebilir inovasyon süreçlerinin daha sistematik hale geldiğini ortaya koymaktadır.
Firmalar, küresel rekabette sürdürülebilir bir avantaj elde edebilmek için yenilikçi çözümler geliştirmekte ve bu çözümleri koruma altına alma gerekliliğinin farkına varmaktadır. TÜRKPATENT’in süreçleri hızlandıran çalışmaları ve teşvik mekanizmalarının etkin kullanımı, bu artışın sürdürülebilir hale gelmesine katkıda bulunmaktadır.
Bursa’nın otomotiv, makine, savunma sanayi ve tekstil gibi güçlü sektörlerinde yürütülen inovatif projeler, patent başvurularına doğrudan yansımakta olup, bu artışın önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir bir trend hâline gelmesi beklenmektedir.
Türkiye halihazırda Avrupa’da en çok marka başvurusunun yapıldığı, buna bağlı olarak da en çok marka tescilinin olduğu bir ülkedir. Dolayısıyla bu alanda bir doygunluk da söz konusudur ve bu nedenle marka tescilinde yaşanan yüzde 3,4’lük düşüş normal karşılanabilir.
Ancak, tasarım tescilindeki yüzde 48’lik keskin düşüş, daha dikkat çekicidir. Dijitalleşmenin etkisiyle tasarım ürünlerinin taklit edilmesi kolaylaşırken, bu durum yenilik kriterlerini zayıflatmış ve tescil başvurularını azaltmıştır. Ayrıca, daha düşük maliyetli koruma yöntemleri (tescilsiz tasarım gibi) giderek daha fazla tercih edilmektedir.
Tüm bu veriler, firmaların fikri mülkiyet stratejilerini yeniden şekillendirdiğini ve inovasyonun farklı yönlere kaydığını göstermektedir.
Faydalı model tescilindeki yüzde 80’lik artış, özellikle KOBİ’lerin inovasyon süreçlerine daha fazla dâhil olduğunu ve düşük maliyetli, pratik çözümleri koruma altına alma konusunda daha bilinçli hale geldiklerini göstermektedir.
Patent süreçlerine kıyasla daha kısa sürede sonuçlanan faydalı model tescili, özellikle KOBİ’ler için cazip bir fikri mülkiyet koruma yöntemi olmaktadır.
Üretim süreçlerinde yapılan yeniliklerin büyük oranda faydalı model başvurularına dönüşmesi, işletmelerin verimlilik artırıcı çözümleri sistematik hale getirdiğini göstermektedir.
Bursa, güçlü sanayi altyapısı ve üretim kapasitesiyle Türkiye’nin fikri mülkiyet ekosisteminde önemli bir yere sahiptir. Patent ve faydalı model tescilindeki artış, şehrin yalnızca üretim merkezi olmanın ötesine geçerek, teknoloji geliştiren ve inovasyonu ticarileştiren bir ekosistem oluşturduğunu göstermektedir.
Bu veriler ışığında, Bursa’nın rekabet avantajı birkaç temel noktada öne çıkmaktadır:
· Patent ve faydalı model sayılarındaki artış, Bursa’daki firmaların yenilikçi çözümler üretme kapasitesinin yükseldiğini ortaya koymaktadır.
· Otomotiv, makine, savunma sanayi ve tekstil sektörlerinde artan fikri mülkiyet tescilleri, Bursa’nın küresel pazarda rekabet gücünü artırmaktadır.
· İstanbul, Kocaeli ve Ankara gibi inovasyon merkezleriyle kıyaslandığında, Bursa’nın sanayi odaklı Ar-Ge ekosistemi giderek daha sistematik hale gelmektedir.
Bu ivmenin sürdürülebilir olması için Ar-Ge yatırımlarının teşvik edilmesi, üniversite-sanayi iş birliklerinin artırılması ve uluslararası patent süreçlerine daha fazla odaklanılması kritik önem taşımaktadır.
Önümüzdeki dönemde Bursa’nın inovasyon ekosisteminde akıllı üretim sistemleri, dijitalleşme ve veri odaklı süreç optimizasyonuna yapılan yatırımların artması beklenmektedir.
Bursa, otomotiv ve makine sanayisindeki gücünü medikal, biyoteknoloji ve savunma sanayiine taşıyarak rekabet avantajını genişletebilir. Aynı zamanda, karbon ayak izini azaltan ve enerji verimliliğini artıran çevre dostu inovasyonların fikri mülkiyetle korunması önem kazanmaktadır.
Ar-Ge teşviklerinin etkin kullanımı ve fikri mülkiyet bilincinin artırılmasıyla Bursa’nın inovasyon kapasitesi daha da ileriye taşınabilir.
Tescil verilerindeki değişimler yalnızca piyasanın dinamiklerini değil, aynı zamanda firmamızın stratejik yaklaşımını da şekillendiren önemli göstergelerdir. Bu doğrultuda, hizmetlerimizi daha etkin ve sistematik bir yapıya dönüştürerek, teknoloji geliştiren firmalara sunduğumuz desteği artırıyor ve fikri mülkiyet yönetimini işletmeler için sürdürülebilir bir rekabet avantajına dönüştürmeyi hedefliyoruz.
Şirket olarak stratejilerimizi her yıl gözden geçiriyor ve hedeflerimizi sektör dinamiklerine uygun şekilde belirliyoruz. Fikri mülkiyetin her alanında daha hızlı ve etkin çözümler sunarak, firmaların ihtiyaçlarına özel danışmanlık hizmetleri geliştiriyoruz. Küresel rekabetin giderek arttığı bu dönemde, firmaların fikri mülkiyet haklarını yalnızca yerelde değil, küresel pazarda da en iyi şekilde korumalarına destek oluyoruz.
Tescil rakamlarını yalnızca bir istatistik olarak değil, geleceğimizi şekillendiren kritik bir yol haritası olarak görüyoruz. Stratejik fikri mülkiyet yönetimi ile işletmelerin rekabet gücünü artıracak çözümler sunmaya, hizmetlerimizi geliştirerek sürdürülebilir bir ekosistem inşa etmeye devam edeceğiz.
Bursa, Türkiye’nin inovasyon ve sanayi merkezi olma yolunda ilerlerken, fikri mülkiyet bilincinin güçlendirilmesi ve etkin yönetimi firmalar için sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamada kritik bir rol oynamaktadır. Fikri mülkiyet haklarının korunması, ticarileştirilmesi ve küresel pazarlara entegre edilmesi, bölgenin inovasyon kapasitesini artıracaktır.
Tescil süreçleri daha hızlı ve etkin hale gelmeli
Semra Baykan
Hedef Patent Genel Müdürü
Sınai mülkiyet haklarının korunmasında başvuru sayıları kadar, tescil süreçlerinin tamamlanması da büyük önem taşımaktadır. Başvuru sayıları, ilgili yıl içinde yapılan başvuruları ifade ederken, tescil edilenler ise olumlu sonuçlanarak belgeye bağlanan başvuruları kapsamaktadır. Bir sınai mülkiyet hakkının koruma altına alınabilmesi için, tescil aşamasına ulaşması gerekmektedir.
Bursa'da patent başvuru sayıları 2023 yılında 509 iken, 2024 yılında 472'ye gerilemiştir. Türkiye genelinde ise patent başvuruları 2023’te 8.663 iken, 2024 yılında 10.186'ya yükselmiştir. Bu veriler, Türkiye genelinde artış yaşanırken Bursa'da düşüş olduğunu ortaya koymaktadır. Benzer şekilde, faydalı model ve tasarım başvurularında da hem Türkiye genelinde hem de Bursa özelinde gerileme gözlemlenmiştir. Öte yandan, marka başvuruları Türkiye genelinde artış gösterirken Bursa’da düşüş eğilimine girmiştir.
Sanayi bölgeleri açısından Türkiye’nin en gelişmiş şehirlerinden biri olan ve üretim kapasitesiyle öne çıkan Bursa'da sınai mülkiyet başvurularındaki gerileme, sanayiciler açısından değerlendirilmesi gereken kritik bir konudur. Yenilikçiliğin ve teknolojik gelişimin en önemli göstergelerinden biri olan sınai mülkiyet başvurularındaki bu düşüş, Bursa’daki sanayi ekosisteminin mevcut durumunun detaylı şekilde analiz edilmesini gerektirmektedir.
Bursa'nın ulusal ve uluslararası pazardaki rekabet gücünü artırabilmesi için patent, faydalı model, marka ve tasarım tesciline yönelik farkındalığın artırılması, Ar-Ge ve inovasyon süreçlerinin desteklenmesi büyük önem taşımaktadır. Sanayicilerimizin bu konuda bilinçlenmesi ve başvuru süreçlerini daha aktif şekilde yönetmeleri, Bursa’nın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacaktır.
Türkiye'nin ve Bursa’nın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması ve küresel rekabette güçlü bir konum elde etmesi için kendi markalarını yaratması, yerli buluşlarını hayata geçirmesi ve inovasyon kapasitesini artırması büyük önem taşımaktadır. Yüksek katma değerli üretim, ancak Ar-Ge ve tasarım odaklı bir yaklaşımla mümkün olabilir. Bu doğrultuda, sanayicilerimizin, girişimcilerimizin ve akademisyenlerimizin yenilikçi fikirleri desteklenmeli, sınai mülkiyet bilinci yaygınlaştırılmalı ve teknolojik gelişmelere yönelik yatırımlar teşvik edilmelidir. Güçlü bir ekonomi ve bağımsız bir sanayi ekosistemi için Türkiye'nin yerli ve milli markalarını oluşturması, patent ve tasarım tesciline önem vermesi ve küresel pazarda söz sahibi olacak yenilikçi çözümler üretmesi gerekmektedir.
Bursa, otomotiv, tekstil ve mobilya sektörlerindeki güçlü konumuyla, tasarım başvurularında çok daha yüksek sayılara ulaşması gereken bir şehir olmalıdır. Her ne kadar Bursa, tasarım başvurularında İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer alsa da son yıllarda yaşanan düşüş, kalkınma hedefleri ve yenilikçi bakış açısı açısından olumsuz bir tablo ortaya koymaktadır.
Bu düşüşün en önemli sebeplerinden birinin tescil süreçlerinin uzunluğu ve hukuki süreçlerin beklenenden daha yavaş ilerlemesi olduğu değerlendirilmektedir. Özellikle tekstil ve mobilya gibi ürün ömrü kısa olan sektörlerde, tescil sürecinin 6-7 ayı bulması, işletmeler için önemli bir dezavantaj oluşturmaktadır. Müvekkillerimizden, tescil süreci tamamlandığında ürünlerinin artık piyasada olmadığını sıklıkla duymaktayız. Bu da sanayicileri tasarım tesciline başvurma konusunda tereddütte bırakmaktadır.
Tasarım tescili, sınai mülkiyet hakları içinde yenileme oranı en düşük olan kategorilerden biridir. Beş yılda bir yenilenmesi gereken tasarım tescilleri, çoğu zaman ürünlerin piyasada artık bulunmaması nedeniyle yenilenmemektedir. Özellikle tekstil sektöründe, geçmiş yıllarda yoğun olarak gerçekleştirilen kumaş desen tasarımı tescillerinde ciddi bir azalma yaşanmakta, hatta neredeyse başvuru yapılmamaktadır.
Bursa’nın sanayi ve tasarım alanındaki gücünü sürdürebilmesi için, tescil süreçlerinin daha hızlı ve etkin hale getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu noktada, hukuki süreçlerin iyileştirilmesi ve sanayicilerin tasarım tesciline yönlendirilmesi için bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerekmektedir. Kısa ürün ömrüne sahip sektörlerde, daha esnek ve hızlandırılmış süreçlerin oluşturulması, tasarım tescilinin sanayiciler için daha işlevsel hale gelmesini sağlayacaktır.
Ar-Ge ve inovasyon alanındaki yatırımlarımızı, sektörel veriler ve başvuru eğilimleri doğrultusunda şekillendirmekteyiz. Son yıllardaki başvuru artışları incelendiğinde, özellikle makine, otomotiv, bilişim, yazılım ve teknoloji odaklı ürünlerin diğer sektörlere kıyasla daha fazla ivme kazandığı görülmektedir. Gelen talepler de bu eğilimi açıkça desteklemektedir.
Özellikle dijitalleşmenin farklı sektörlerde yarattığı dönüşüm, bu alanlara yönelik sınai mülkiyet başvurularında kayda değer bir artışa yol açmaktadır. Gelecekte de dijitalleşme, otomasyon ve yapay zeka gibi yenilikçi teknolojilere yönelik yatırımların artarak devam edeceğini öngörmekteyiz. Bu bağlamda, işletmelerin ve girişimcilerin Ar-Ge süreçlerine daha fazla kaynak ayırarak, teknoloji odaklı patent, faydalı model ve tasarım başvurularına yönelmeleri büyük önem taşımaktadır.
Bursa, Ar-Ge ve ÜR-GE faaliyetlerine yöneldi
Ömer Kocakuşak
Bilen Patent Yönetim Kurulu Başkanı
Şehrimizde yaşanan patent ve faydalı model başvuru sayısındaki artışın Ar-Ge ve tasarım merkezlerine ve merkezleri olmasa dahi bu tarz faaliyetlere önem veren firmalara dayalı olduğunu düşünüyorum. Zira söz konusu firmalar, özellikle dünyada daralan piyasalar sebebiyle daha fazla yenilikçi ürünlere yöneldiler.
Marka başvurularındaki sayının düşüşü, net olarak şehrimizdeki girişimci sayısının geçen yıla göre daha az olmasından kaynaklanıyor. Ekonomik koşulların kötü olduğu günlerde, tüm dünyada tasarım tescil sayılarındaki düşüşü de yakinen izliyoruz. Dolayısıyla, yeni ürün çeşitliliği görsel olarak firma portföylerine yansımadığı için tasarım tescil sayılarında da azalmaya gidildiğini görüyoruz.
Buluşlara aslında iki tip belge veriliyor. Bunlardan birisi patent, diğeri ise faydalı model. Faydalı model belgesi, dünyada bazı ülkelerde olmakla beraber bazı ülkelerde verilmiyor. Bizim gibi gelişmekte olan ekonomilerde faydalı model tescilinin büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Zira buluş basamağı kriteri dediğimiz şartın aranmadığı, daha sade bir tabirle düşük bariyerli buluşlara verilen bir belge türü. Yenilikçi ve sanayiye uygulanabilir pek çok ürüne faydalı model belgesi alınabiliyor. Geçtiğimiz yıl şehrimizde, görsel olarak olmasa da işlevsel yapı itibariyle pazarda rekabeti artırabilecek ürünlerin, dolayısıyla bu ürünlerin korunması anlamında faydalı model belgelerinin sayıca arttığını görüyoruz.
Bursa'da pek çok sektörün alt kırılımları ile birlikte faaliyette olduğunu biliyoruz. Ancak ana sektörler itibariyle tekstil, otomotiv, kimya gibi konvansiyonel işlerde tüm dünyada bir daralma yaşadık. Ekonomilerde çıkış, her zaman katma değerli ürünler ve süreçler üretmekten geçmektedir. Bir ürüne katma değer sağlamak demek, söz konusu ürünün marka değerinin yükselmesi ya da inovatif bir dokunuşun ürüne katılması demektir. Dolayısıyla, çevre illere kıyasla daha fazla büyüklükte ve sayıda olan Bursa firmalarımızın, geçtiğimiz yıl Ar-Ge ve ÜR-GE faaliyetlerine yönelmiş olduklarını görüyoruz.
Ar-Ge'nin çıktısı patenttir. Ar-Ge fantezi olsun diye yapılmaz. Ya bir müşteri şikayeti, ya müşteri beklentisi veya ekonomik şartların sizi sürüklemesi sebebiyle Ar-Ge yaparsınız. İnovasyon ise çok daha farklı bir durum. Burada paradigma belirlersiniz, para kazanırken yapmanız gerekir. Aksi takdirde ileride para kazanamaz hale gelebilirsiniz. Her ne kadar şehrimizde Ar-Ge ve inovasyon noktasında hatırı sayılır derecede faaliyetler yapılıyor olsa da, yine de yeterli bulmuyorum. Zira Bursa olarak Türkiye genelinde çok daha üst sıraları hak ettiğimizi düşünüyorum.
Bilen Patent, bu yıl sektörde 21. yılını kutluyor. Ülkemizin en büyük kuruluşları başta olmak üzere pek çok KOBİ, Bilen Patent ile fikri ve sınai mülkiyet hakları konusundaki ürünlerini 21 yıldır korumaya devam ediyorlar. Tüm dünyada ve yansıması olarak ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılarda dahi inovatif yatırımlarımıza devam etmek, mevcut müşterilerimizin beklentilerini karşılamak ve memnuniyet düzeylerini artırmak için elimizden geleni ardımıza koymaksızın yatırımlarımızı yaptık. 2025 yılı ve daha sonrasındaki yıllarda sektörümüzün çok daha iyi bir noktaya geleceğini düşünüyorum.