AYDIN DAĞTEKİN
Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) bünyesindeki Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) 2023 Yılı Çalışma Raporu yayımlandı. Raporda, geçen yıl yapılan faaliyetler ile 2024 yılı iş programı ve hedefleri yer aldı. Raporda, sektörde yaşanan sorunlar ile çözüm önerilerine de yer verildi.
OİB raporunda, 2023 yılında toplam 35 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türkiye otomotiv endüstrisinin, Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticilerinden olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Ülkemizde otomotiv endüstrisinin rolü genel ekonomi içinde artan bir grafik çizmektedir. Yüksek katma değer sağlama potansiyelinin yanı sıra sanayileşmenin ve teknolojik gelişmenin temelini oluşturan otomotiv endüstrisi, yıllar içinde gösterdiği büyüme hızı ve sağladığı ihracat olanakları ile Türkiye ekonomisi içinde çok önemli bir konuma ulaşmıştır. Otomotiv endüstrisi bu büyüklüğüyle, 50 bin ana sanayi, 250 bin de tedarik sanayi olarak 300 bin kişiyi istihdam etmektedir. Bu rakamlara bayiler, lojistik, yetkili ve özel servisler de dâhil edildiğinde istihdam, 500 bini bulmaktadır. Hâlihazırda, toplam ülke ihracatından yüzde16 pay alan Otomotiv Endüstrisinin gelecek hedeflerine ulaşabilmesi için hem ülkemizde yatırım yapmış firmalarımızın üretim kapasitelerini artırmaları, hem de yeni ana sanayi yatırımlarının ülkemize çekilmesi gerekmektedir. Ayrıca otomotiv endüstrisinde yaşanmakta olan teknolojik dönüşüm doğrultusunda gerekli adımların atılması önem arz etmektedir. OİB, sektör paydaşları ve üye firmalar ile yakın işbirliği içerisinde çalışmakta, faaliyetlerini otomotiv endüstrisinde yaşanan bu dönüşümü dikkate alarak planlamaktadır.
Yüzde 16 ile ihracatın lideri konumunda
2023 yılında Otomotiv Endüstrisi ihracatı yüzde 13 artmış ve 35 milyar dolar ile Türkiye ihracatında ilk sırada yer almıştır. 35 milyar dolarlık ihracat rakamı otomotiv endüstrisi tarihindeki en yüksek ihracat rakamı olmuştur. Tedarik endüstrisi ihracatı 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9 artarak 14 milyar 154 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Tedarik endüstrisinin tüm otomotiv ihracatından aldığı pay yüzde 40,4 olmuştur. Onu 11 milyar 63 milyon dolar ihracat ile binek otomobiller, 4 milyar 902 milyon dolar ile eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar, 2 milyar 306 milyon dolar ile otobüs-minibüs-midibüsler, 2 milyar 151 milyon dolar ile çekiciler mal grupları takip etmiştir. Otomotiv endüstrisi 2023 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ülkemizin ihracat odaklı büyümesine katkı sunmaya devam etti. Türkiye otomotiv sektörü ülke ihracatından aldığı yüzde 16 oranındaki pay ile ülkemiz ihracatının 2023 yılında da lider sektörü oldu. 2023 Mart ayında 3,3 milyar dolar ile aylık bazda otomotiv tarihimizin en yüksek ihracat rakamına ulaşıldı. Ayrıca yıl boyunca altı kez aylık 3 milyar doların üzerinde ihracata imza atıldı.
2023 yılında Türkiye Otomotiv İhracatında Almanya 4 milyar 854 milyon dolar ile ilk sırada yer almaktadır. Almanya’ya yönelik ihracat yüzde 11 artmıştır. 2023 yılında Fransa’ya yüzde 33, İtalya’ya yüzde 21,5 İspanya’ya yüzde 34, Polonya’ya yüzde 21, Slovenya’ya yüzde 21, Belçika’ya yüzde 13, Rusya Federasyonu’na yüzde 42, Romanya’ya yüzde 28, Hollanda’ya yüzde 30 ihracat artışı, ABD’ye ise yüzde 29 ihracat düşüşü yaşanmıştır. 2023 yılında AB ülkeleri yüzde 68,3 pay ve 23 milyar 921 milyon dolar ihracat ile otomotiv ihracatımızda en önemli pazar konumunu korumuştur. Bu dönemde, Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkelerine yüzde 28 ihracat artışı Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine yüzde 22,5 ihracat düşüşü yaşanmıştır.”
Sektörün sorunları ve çözüm önerileri
· Sanayicilerimiz ihracatlarında, KKDF nedeni ile ithalat bedellerini vadesinden önce ödemek zorunda kalmakta, yani ithalatlarını vadeli yapabilecek iken, yüzde 6 oranında uygulanan KKDF “kesintisini” maliyet kalemlerine eklemek istemedikleri için “peşin ödeme” yolunu seçmek durumunda kalmaktadır. Bu durum, zaten üzerinde yeterince baskı olan döviz rezervlerinin ülkemizden erken çıkışına neden olmakta ve otomotiv sanayicilerinin nakit akışını olumsuz etkileyerek, uluslararası ihracat rekabetçiliğimize zarar vermektedir.
· Para politikasının efektif kullanılması ile kredi büyümesinin tüm sektör ve alanlarda eşit etki gösterecek şekilde dağılımının sağlanması gerekmektedir.
· Eximbank sermayesinin güçlendirilmesi, banka kaynaklarının üretimden gelen ihracata yönlendirilmesi sağlanmalı.
· Gerçekçi kur, faiz ve enflasyon üçlüsünün sağlanması gereklidir.
· Yatırım, üretim ve ihracat aşamalarını bütünsel olarak ele alan tutarlı ve istikrarlı bir teşvik stratejinin kurgulanması ve uygulanması. Ar-Ge merkezlerinin geliştirilmesi amaçlı mevcut teşvik sisteminin sektör odaklı hale getirilerek otomotiv sektöründe inovatif süreçlerin desteklenmesi gerekmektedir. İşgücü maliyetlerinin düşürülmesine yönelik vergi, prim ve diğer kalemlerde teşvik mekanizmaları sektöre yönelik güçlendirilmeli. Hammadde üretiminin yurtiçinde yapılması için küresel üreticilere teşvik sağlanmalı. Turquality benzeri destekler, net ihracatçı firmalara yeni pazarlar için verilmeli.
· Karbon nötr hale gelmek için yapılması zorunlu olan yatırımlar için “Yeşil Mutabakata Uyum Programı” tasarlanarak, otomotiv sanayicilerinin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırım projeleri desteklenmeli, kredi finansman paketi imkanı sunulmalı.
· Gerek maliyet avantajı sağlamak gerekse karbon emisyonlarını azaltacak ve lojistikte sürdürülebilirliğe olumlu katkı sağlayacak “demiryolu taşımacılığı”nın geliştirilmesi, altyapı olanaklarının güçlendirilmesi gereklidir.
· Yurt dışında, özellikle en büyük ihracat pazarımız AB’de, Türk otomotiv tedarik sanayi algısının güçlendirilmesi sağlanmalı.
· Serbest Ticaret Anlaşmalarının artırılması gereklidir.
· Sanayimiz çalışanlarının vize almasının önündeki engeller azaltılmalı.
· Yerli otomotiv tedarik sanayisini destekleyecek uzmanlaşmaya dayalı münhasır Serbest Bölgelerin kurulması gereklidir.
· Genel bir kapsama alanı olan ve daha çok B2C çalışan firmalara verilen Turquality’nin, B2B marka yaratma amacıyla yeniden dizayn edilmesi rekabetçiliği arttıracaktır.