AYDIN DAĞTEKİN

Küresel ekonomideki durgunluk, yüksek maliyetler, düşük kur, yoğun rekabet ve finansmana erişimdeki zorluklar gibi nedenle Türkiye ihracatında yaşanan kan kaybı, birçok sektöre sirayet etmiş durumda. Özellikle Haziran’da belirginleşen ihracat düşüşü, Bursa ekonomisi için büyük önem taşıyan otomotiv sektörüyle sınırlı değil. İhracattaki kayıp, bir diğer önemli sektör olan makine ihracatına da yansımış durumda.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre makine ve aksamları ihracatı, Haziran 2024’te 2023 yılının aynı ayına göre yüzde 21,2 oranında düşerek, 975,6 milyon dolardan 768,4 milyon dolara geriledi. Sektörün toplam ihracattaki payı yüzde 4,1’e indi. Makine ihracatı Ocak’ta 823,7 milyon dolar, Şubat’ta 910,5 milyon dolar, Mart’ta 1 milyar 27 milyon dolar, Nisan’da 846 milyon dolar, Mayıs’ta 1 milyar 67 milyon dolar olarak gerçekleşmişti.

İlk yarıda yüzde 1,3 kayıp

Sektör ihracatındaki kayıp, geçen ayla sınırlı kalmadı ve ilk 6 aylık döneme de yansıdı. Ocak-Haziran 2023’te 5 milyar 518 milyon dolar olarak gerçekleşen makine ve aksamları ihracatı, bu yılın ilk yarısında 5 milyar 444 milyon dolara geriledi. 6 aylık kayıp, yüzde 1,3 olarak gerçekleşti.

Geriye dönük 12 aylık ihracat rakamlarına bakıldığında ise yüzde 3,1’lik artış görüldü. Makine ihracatı son 1 yılda 11 milyar 255 milyon dolara çıktı.

İHRACATTA KAN KAYBI HIZLANDI: Makine sektörü zor durumda İHRACATTA KAN KAYBI HIZLANDI: Makine sektörü zor durumda

Rusya’da düşüş, ABD’de artış var

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, rakamları değerlendirirken şunları söyledi:

“Ekonomisindeki her türlü gelişmenin sektörümüzü doğrudan etkilediği Almanya’nın, resesyondan çıkışına yönelik belirsizlikler sürüyor. Büyük ölçüde inşaat sektöründeki sıkıntılar nedeniyle Almanya sanayi üretimi üst üste iki aydır geriliyor. Bu yılın ilk çeyreğinde makine ithalatı geçen yıla göre yüzde 3 gerileyen Almanya’daki durum dikkate alındığında, ihracatımızı koruyarak pazar payımızı artırabilmiş oluşumuz büyük başarı. Avrupa’nın kırılganlığının arttığı bu dönemde, bir yandan Rusya’ya yönelik yaptırımlar da söz konusu olunca ihracatçımız gözünü ABD pazarına çevirdi. İhracat düşüşü yaşanan Rusya’nın payı azalırken, 750 milyon dolar makine ihraç edilen ABD’de yüzde 14,7 artış sağlandı. Bu hızda devam ederse, serbest bölgelerden de önemli sevkiyat yapmakta olduğumuz ABD’ye makine ihracatımız yıl sonunda 2,5 milyar dolara yaklaşacaktır.

İSO’nun raporu, tedarikçisi olduğumuz ülkelerdeki ekonomik aktivitelerin hareketlenmeye başladığını, dış talepte iyileşmenin işaretlerinin görüldüğünü söylüyor. Fakat yeni dönemde ülkelerin mali politikaları kadar önemli bir belirleyen de dış politikaları olacaktır. Örneğin Rusya ile Çin arasında imzalanan stratejik ortaklık anlaşması, Rusya’da büyük zahmetlerle kurduğumuz ve son dönemde yaptırımlar nedeniyle sekteye uğrayan ticari bağlantılarımızı zayıflatıp makine varlığımızı olumsuz etkileyecektir.”

Maliyetler köşeye sıkıştırdı, pazar kaybı olan ülke sayısı 49’a çıktı

Ekonomi yazarı Vahap Munyar, son yazısında makine sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekerken, maliyetlerin sektörleri köşeye sıkıştırdığını, ihracatta Pazar kaybı olan ülke sayısının 65’e kadar çıktığını yazdı. Munyar, ihracatta sektörlere göre pazar kaybı yaşanan ülke sayısının çelikte 65, otomotivde 61, demir ve demir dışı metallerde 55, hazır giyim ve konfeksiyonda 52, deri ve deri mamullerinde 50, çimento, cam, seramik ve toprak ürünlerinde 49, makine ve aksamlarında 49, savunma ve havacılıkta 47, tekstil ve hammaddelerinde 45, halıda da 42 olduğunu kaydetti. Bunun temel nedeninin yüzde 100’den fazla artan girdi maliyetleri, buna karşın enflasyon ve yüksek maliyetler karşısında düşük kalan döviz kuru olduğunun altını çizen Munyar, “TİM Başkanı Gültepe’nin paylaştığı tablolar, ihracatçıların pazar kaybının ulaştığı noktayı gözler önüne seriyor. 10 farklı sektörün pazar daralması yaşadığı ülke sayısı 42-65 arasında değişiyor. Pazarlarda yer edinmenin çok zor, kaybetmenin çok kolay olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu durumda ihracatı destekleyecek yeni formüller bulmakta yarar var değil mi?” dedi.

Editör: DİLEK ATLI