Semih AYDIN – Göksel BAŞARAN
Döviz dalgalanmaları ve enflasyonla boğuşan Türk iş dünyası, yeni çözüm arayışlarına odaklandı. Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) Yönetim Kurulu üyeleri, farklı sektörlerdeki iş insanları olarak, ülkemizin karşı karşıya olduğu zorlu süreçte sektörlerini ve ekonomiyi değerlendirdi. İş insanları sektörlerinde yaşanan ekonomik zorluklara dair deneyimlerini, çözüm önerilerini ve geleceğe bakış açılarını Salı Söyleşileri’nde Ekohaber okuyucularıyla paylaştılar.
Fatih ŞAKİR
BALKANTÜRKSİAD YK Başkanı
Yurt içi ve dışında çalışmalarımız sürüyor
BALKANTÜRKSİAD olarak 400’ü aşkın üyesi bulunan büyük bir aileyiz. Üyelerimiz arasında belediye başkanları, milletvekilleri de bulunuyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay da derneğimizin üyesi. Biz, onlarla birebir her şeyi paylaşıyoruz.
Dernek olarak her sene kasım ayında Bursa’nın ve iş dünyasının sıkıntılarını tüm üyelerimize soruyoruz. Onlar da bize cevaplarını veriyor. Bu çalışmamızın sonuçlarını Ankara’ya götürerek AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Partili milletvekillerimizle paylaşıyoruz. Bu yıl içinde kasım ayında yine Ankara’ya bir ziyaret planlıyoruz. Dosyamızı yine milletvekillerimizle paylaşacağız.
Bu çalışmalarımızın yanı sıra yurtdışında da faaliyetler yürütüyoruz. Özellikle Almanya, Polonya ve Romanya’da sıkı işbirliği içerisinde bulunduğumuz Türk iş insanları dernekleri var. Lobicilik anlamında buralarda elimizden geleni yapıyoruz. Almanya’nın ekonomik gücü belli olsa da Polonya ve Romanya da ekonomide ciddi ivme kazanıyor. Bu noktada Polonya’yı Bursa’ya benzetiyoruz. Bursa nasıl hızlı büyüyorsa, Polonya da hızlı büyüyor. Orada 300 üyesi bulunan Türk iş insanları derneği var. Bunlarla sürekli bağlantı içerisindeyiz. Rusya – Ukrayna savaşından sonra Polonya’nın pazarını Türkiye’ye doğru çevirmeye çalışıyoruz. Polonya’nın Rusya – Ukrayna savaşı nedeniyle temin edemediği inşaat malzemeleri gibi ürünleri biz onlara vermeye çalışıyoruz.
Bu doğrultuda üyelerimizin sorunlarını ve çözüm önerilerini hem yurt içinde gerekli kurum ve kişilerle paylaşıyor hem de yurt dışında gerçekleştirdiğimiz projelerle onlara yeni networkler kazandırmaya gayret ediyoruz.
Uzm. Dr. Erol KILIÇ
Burtom Sağlık Grubu YKB
Krizlerin sağlık üzerindeki etkisi önemli
Yaşanan ekonomik krizler ülkelerdeki birçok alt sektörü etkisi altına alabilmektedir. Bunlardan biri de sağlık sektörüdür. Ekonomik ve sosyal açıdan toplumları etkileyen krizlerin doğrudan ve dolaylı olarak etkilediği alanlardan biri de sağlıktır. Krizler beslenme, barınma, temizlik imkânı gibi sağlığın bileşenlerini etkilemek suretiyle sağlığı dolaylı olarak etkilerken, sağlığa ayrılan harcamaların ya da yatırımların azalması yoluyla da doğrudan etkileyebilmektedir.
Ekonomik zorluklar, doların yükselmesi, fiyatların artması, sağlık sektörünün daha çok ithal ürünlere bağımlı olarak faaliyet göstermesi sebebiyle işletme maliyetlerimiz artmakta ve bu nedenle birtakım sıkıntılar yaşayabilmekteyiz.
Özel sektör, maliyetleri yansıttığında ise hasta memnuniyetsizliği kaçınılmaz olmakta ve gelirlerimiz azalmaktadır.
Bu sıkıntıların önüne geçmek için özellikle SGK SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) fiyatlarında birtakım iyileştirmeler yapılabilir. Her ne kadar Mart ayında zam yapılmış olsa da Avrupa’da dolayısıyla da ülkemizdeki yüksek enflasyonla birlikte fiyatlar eridi. Sektörü desteklemek amacıyla özel olarak sağlık sektörü için tasarlanmamış ama sağlık sektörüne de uygulanabilecek farklı modeller denenebilir. Bunlar arasında vergi tahsilatını ertelemek, muhasebe kurallarını yeniden şekillendirmek, teşvikler vermek ya da bazı vergilerden muaf tutmak sayılabilir. Ekonomik ve finansal krizlerin sağlık üzerindeki etkisi önemlidir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik krizler son dönemlerde hem sık hem de şiddetli bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Yaşanan ekonomik sorunlar tüketim harcamalarının kısılmasına neden olacaktır. Böyle bir durumda sağlığa ayrılan payın azalması ve ithal ilaçların fiyatının yükselmesi gibi gelişmeler maalesef sağlığı olumsuz yönde etkileyecektir.
Sağlık harcamalarının azalması, artan tedavi maliyetleri, hane gelirinin azalması ve sigorta kapsamının daralması gibi unsurlar tek tek ya da bir araya gelerek sağlık hizmetlerinin kullanımını ve kalitesini de etkileyecektir.
Ali SAYIN
Karkent Tekstil YK Başkanı
Tekstilde öngörülebilirlik sıfıra indi
Firmamız tekstil alanında faaliyet göstermekte. Kumaş üretimi yapmaktayız. Yaşanılan ekonomik zorlukların sektördeki firmalar için öngörülebilirliği sıfıra indirmesinin tekstil sektörünün en büyük problemi olduğu açık bir gerçektir. Döviz hareketliliği ve maliyet artışları yeni yatırım arayışları ve üretim faaliyetlerini ciddi manada sekteye uğratmakta ve iş hacimlerini düşürmektedir.
Öncelikle yüksek enflasyonun sebep olduğu ticari riskleri ortadan kaldıracak adımlar atılmalı, maliyetleri düşürecek ya da hiç olmazsa makul seviyede tutacak yöntemler geliştirilmelidir.
Dalgalı kur piyasası da düzene sokularak öngörü ve ileriye dönük planlamaların yapılabilmesine zemin oluşturulmalıdır.
Uluslararası camiada ülkemizin lokomotifi sayılabilecek tarım, otomotiv ve tekstil sektörüne devlet eliyle yeni teşvik paketleri ve istidamı da artıracak destek süreçleri de hızlı bir şekilde faaliyete konmalıdır.
Baha BOZTEKİN
Boztekin Otomotiv Ortağı
Maliyetler arttı kârlılık azaldı
Firma olarak otomotiv yan sanayiye yönelik sac parça ve kalıp üretimi yapıyoruz.
Kurların yükselmesiyle birlikte tedarik ettiğimiz ham maddelerinin fiyatlarının artması olumsuz yönde etkiledi. Bunda enflasyonun hızlı yükselişi de pay sahibi oldu. Artan maliyetleri aynı şekilde müşterilerimize hemen yansıtamadık. Bu da kârlılıklarımızın azalmasına neden oldu.
Yeni dönemde zorlu bir yolculuk olacağı kesin. 2024’te yapılacak yerel seçimlerde iktidar partisi eğer büyükşehirleri geri almak için seçim politikası uygularsa, ekonomideki iyileşme süreci çok daha uzun bir süre alacak. Şeffaf bir ekonomik politika izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Daha önce de bu gibi süreçlerin üstesinden gelmiş bir hükümet var. Tabi ki şu an ki ekonomik, jeopolitik durumlar eskisinden farklı. Ancak ben Türkiye’nin güçlü bir ekonomisi olduğunu ve bu gibi süreçleri çabuk atlatacağını düşünüyorum.
Yapılması gerekenin vergileri artırmak olmadığı düşüncesindeyim. Aksine indirime gidilmelidir. Yalnız vergi politikasında değişiklik şarttır. Herkesten vergi alınmalıdır. Yani tabana da inilmelidir. Bunun yegâne yolu kontroldür. Fiş veya fatura kesmeyen firmaları uyarın. Gerekirse şikâyet edin. Ülkemiz ancak bu şekilde kalkınır.
Halil SEVÜK
Uludağ Klima YK Başkanı
Güven ortamına kavuşuldu
Firmamız endüstriyel soğutucu cihaz imalatı yapıyor. Temel ihtisasımız endüstriyel tip soğutucular. Lokomotif ürünümüz elektrik / otomasyon panolarını soğutan, pano klima cihazlarıdır. 20 yılı aşkın bir süredir pano soğutucuları üretiyoruz. Bu alanda Türkiye’nin ilk üreticisiyiz ve hali hazırda da pano soğutucu üretiminde pazar lideri ve öncü firmayız. Ürünlerimiz otomasyona dayalı üretim yapan hemen her büyük fabrikada tercih edilir. Bununla beraber telekomünikasyon sektöründe de önemli yer sahibiyiz. Özellikle pandemi dönemi ile başlayan tedarik krizinden bizler de birçok firma gibi etkilendik. Çünkü ürünlerimizde maalesef ithal girdiler mevcut ve bu ithal girdilerin tedarik erişiminde, son üç yıl içerisinde özellikle zaman zaman ciddi problemler yaşadık. Buna rağmen üretimimizde bir aksamaya mahal vermedik. Hızlı hareket kabiliyetimiz sayesinde acil ikame ürün çözümleri geliştirdik. Bazı ürünleri farklı tedarik kanallarından bulup daha yüksek bedeller ödemeye maruz kaldık. Bazı ürünlerde de stok maliyetlerimizi artırarak daha fazla miktarda ürünü planlı şekilde tedarik ettik. Bu ve benzeri çözümler geliştirerek bu süreçte fazla efor sarf ettik belki ama üretimimizi aksatmadan müşterilerimize sürekli olarak ürün sunmaya devam ettik. Ayrıca bu süre içerisinde yaşanan kur hareketleri de bizleri biraz yordu ve yıprattı. Özellikle kurda yaşanan sert yükselişler bazı zorluklar getirdi. Ancak ülkemizdeki hemen her firmada ortak olan bu zorlukların, çeşitli muhasebesel ve finansal revizyonlar geliştirerek baş etmeye çalışıyoruz.
Seçim sonrası uzun zamandır hasret kalınan güven ortamına biraz da olsa kavuşulduğu inancındayız. Kurlardaki bu sert hareketleri bir nebze olsun engelleyebilirsek ve fiyatlamadaki istikrarı sabit tutarsak firmalar döviz mevduatlarından vazgeçer ve bu durum ulusal ekonomimize oldukça önemli katkı sunar. Hukuk sisteminin düzgün işlediği, fiyat politikalarının yatayda seyrettiği, özetle güven ortamının tekrar sağlandığı ekonomik ve sosyal bir yaşama kavuşmayı umuyoruz.
Erhan ALTUN
Hisar Reklam Ortağı
Sabit fiyat yakalayamıyoruz
Sektörümüzde üretimini yaptığımız ürünlerin ham maddelerin çoğunluğunun ithal ürünlerden oluşması ve günlük kurlardan etkilenmesi en çok karşılaştığımız ve müşterimize sabit fiyat yakalamamızı sürekli etkileyen bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca bizim gibi hem üretim hem de hizmet sektöründe yer alan firmaların nitelikli eleman bulma hususu artarak devam etmekte olup, çözülmesi gereken konuların başında geliyor. Ekonomi yönetiminde süreklilik arz eden ve piyasalara güven veren politikaların izlenmesinin, serbest piyasa ve kur hareketliliğinin daha stabil normlarda tutulmasının işleyişi daha kolaylaştıracağını düşünmekteyim.
Engin BAYRAM
Zenke Makina Genel Müdürü
Döviz mutlaka sabit kalmalı
Otomatik kapı sektöründe kontrol ünitesinden motora kadar tüm elektronik ve mekanik parçaları tek bir çatı altında üretebilen tek fabrikayız. İhracat olarak 54 ülkeye ulaşmış ve artarak devam eden bir çizgideyiz. Hem ülkenin hem de işletmemizin kalkınması açısından ihracat hedeflerimizi arttırmaya çalışıyoruz.
Ülkemizde bugün ister üretici, ister satıcı isterse çalışan olun, herkes döviz dalgalanmasından mutlaka mustariptir. Bizler de dövizin seviyesi ne olursa olsun geldiği yerde en az 5 yıl sabit kalması durumunda bazı zorlukların aşılabilecek hale gelebileceğini düşünüyoruz. Firmamız kredi kullanmayan bir firma olup, özsermayesiyle işlem yaptığı için diğer zorluklara fazla değinemeyeceğim. İhracatın artırılması ülkemize mutlaka faydalı olacaktır.
Bu sebeple yurt içi ciro rakamları seviyesine göre de Yeşil Pasaport imkanı sağlanmalıdır diye düşünüyorum. Yurt içinde belli ciroya ulaşan firmaların yurt dışına açılması adına faydalı olacaktır.
İbrahim ÖZCAN
Menejer Bilgisayar Genel Md.
Yazılım sektörüne pozitif ayrımcılık yapılmalı
Yazılım alanında 1989 yılından beri faaliyette olan firmamız 2003’ten bu yana kafe ve restoranlara yönelik e-Adisyon, dijital menü gibi ürünler geliştirmektedir.
Dövizdeki dalgalanma, maliyet artışları bizim de en çok yaşadığımız sıkıntılar arasındadır.
Yeni kabine tarafından özellikle yazılım sektöründe KDV ve vergilendirmeler konusunda pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyorum. Her sektörde olduğu gibi kafe ve restoran sektöründe dijital dönüşümün teşvik edilmesi, desteklenmesi gerekiyor.
Bu sektörde yapılacak dijital dönüşüm faaliyetleri hem işletmelerin verimliliğini artıracak hem de kayıt dışılığı azaltacaktır.