Bugün acaba ne yazayım derken bir haber başlığı gördüm. BD Turkey’deki bir yazı (Devreden KDV nin gider yazılmasını kabul edemeyiz.) BD Turkey de Dünya gazetesinden almış.

Haber kısaca şöyle: İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, ekonomik rasyonaliteden kopmamanın, sabır göstermenin tüm taraflar için önemli olduğunu belirterek, “Devreden KDV tutarının gider olarak yazılabilmesi sanayimizin çok uzun süredir katlandığı finansman yükünü azaltmayacak ve hak kaybına neden olacaktır” dedi.

Erdal Bahçıvan’ı bu beyanatından dolayı tebrik ediyorum.

Anılara daldım. 1984 yılı idi. KDV yasası yeni çıkmış ve çalıştığım firmayı İstanbul’daki tanıtım toplantısına çağırmışlar. Başta Halit Narin olmak üzere o devrin özel sektörün babaları ve devletin ilgili kısımlarının yetkilileri KDV konusunda konuşuyorlar. Herkes çok ama çok memnun.

Katma değer vergisi, yepyeni bir vergi. Her kademede sadece yapılan Katma Değer için vergi hesaplanacak, böylece herkes vergi verecek, tam adil bir vergi olacak deniyor. Katma değer yaratılmıyorsa, ödenen KDV’ler hemen iade edilecek vs. vs. vs.

Ancak zaman geçti, bir de gördük ki hiçbir firmaya KDV iade edilmiyor. İhracat KDV’si bile uzun bir takım prosedürlerden sonra iade edilebiliyor. Yıllar geçtikçe mükellefin iade KDV alacağı artıyor, dağlar gibi oluyor. Devlet yetkilileri arada bir, kesinlikle, devreden KDV’nin en kısa zamanda bir şekilde ödeneceğini söylüyorlar, ama tık yok.

Bu arada ben Yeminli Mali Müşavir oldum. Yabancı ülkelerdeki uygulamaları da gördüm. Şu yeni komünizmden çıkan ülkelerde bile KDV nin en fazla iki ay içinde iade edildiğini gördüm. Bir şekilde yazılarımızda bunu da dile getirdik. Netice: Tık yok. 2023 sonunda enflasyon düzeltmesi tekrar yapıldı. 2024’de de yapılacak ama yapılmaması daha iyi olur diye düşünenler çoğunlukta oldu.

Tam bu sırada yeni bir KDV düzenleme taslağı ortaya çıktı. KDV’nizi iade etmeyeceğiz, “şu şu şu da şu şartlarla 5 (beş) sene içinde müfettiş veya YMM ve benzeri yetkililerin incelemelerinden sonra çıkacak rapora göre gider olarak yazılmasına müsaade edeceğiz” deniyor.

Sayın Erdal Bahçıvan da bunu incelemiş ve yapılan düzenlemenin yanlış olduğunu bir şekilde gündeme getirmiş. Kendisini tebrik ediyorum. Birçok iş adamının ve bizim meslek mensuplarının dile getirmesi gereken konuyu dile getirmiş.

Sayın Erdal Bahçıvan’ın söylediklerini yazımda tekrar etmeyeceğim. Sayın yetkililer, konuyu lütfen inceleyin de mükellefin haklarını yok etmeyin. KDV’nin indirilmesi veya iadesi ile KDV’nin masraf yazılmasının ilişkisi ne? Anlayamıyorum. Herhalde çok ihtiyarladım, yeni uygulamaları anlayamıyorum diye düşünmeye başladım.

            Bu yazımda yapılmasını istediğim düzenlemeler ikiye çıktı.

1.         Devreden KDV masraf yazılamaz, kesinlikle iade edilmeli

2.         Enflasyon düzeltmesi 2024 yılı sonunda yapılmalıdır.

            Ülke ve mükellefler olarak en son krizden çıkmaya çalışıyoruz, yıl içinde yapılacak enflasyon düzeltmesi mükellefleri zor duruma sokacaktır. Birçok firma batacaktır.

            Devreden KDV’nin masraf yazılması ise hiçbir şekilde KDV teorisine uygun değildir. Bu şekilde bir uygulama devlete olan inanç ve itimadı ortadan yok eder. Esasen bu iade veya masraf yazma işlemi de toplan 7 yılı bulan bir süreç olacak, o güne kadar kim öle kim kala?

            Hani bir padişah, marangoza gelmiş ve işte şöyle bir tabut, böyle altın çiviler vs. vs. vs. isterim ve sabaha kadar bu bitip önüme gelmeli demiş. Marangoz isteneni yapmaya başlamış. Arkadaş, demişler, bunun olması zaman bakımından imkansız, ne olacak, bunun alamayacağını niye söylemiyorsun. Elcevap: Sabaha kadar çok vakit var. Padişah kararından döner, bir kaza olur veya padişah ölebilir diye cevap verilmiş.         

            Henüz yasa çıkmadı, inşallah aksaklıklar ortadan kaldırılır ve çok güzel bir yasa çıkar diyorum.