Marmara Denizi'nde 2021'de yaşanan müsilaj krizi, denizin ekolojik dengesini ciddi şekilde bozmuştu. Bu soruna çözüm arayışları kapsamında Bursa Uludağ Üniversitesi’nden (BUÜ) Doç. Dr. Ayşegül Akpınar liderliğinde bir TÜBİTAK projesi geliştirdi. Proje, azot ve fosfor yükünü bitkiler aracılığıyla gidermeyi amaçlıyordu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, projenin başarısını göz önünde bulundurarak geniş ölçekte uygulanmasını destekledi. Projenin Karacabey Çapraz Çayı'nda hayata geçirilmesi için Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) de finansman desteği sağladı. DOSAB, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, BUÜ ve sanayi temsilcilerinin katılımıyla, Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında iş birliği protokolü imzaladı. Protokol ile yüzer bitki adaları oluşturularak, Marmara Denizi'ne ulaşan kirliliğin doğal yollarla azaltılması hedefleniyor. Protokol, Karacabey Çapraz Çayı üzerinde pilot olarak yürütülen ve başarılı sonuçlar veren projeyi daha geniş ölçekte uygulamaya koymayı amaçlıyor.
Beklentiler büyük
DOSAB Başkanı Levent Eski, projenin önemine vurgu yaparak, imza töreninde yaptığı konuşmada, "Bu çalışma, bizim için anlamlı olduğu kadar ilk olması bakımından da büyük önem taşıyor" dedi. BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu da, "Üniversite-sanayi iş birliğini ortaya koyacak ve Bursa'ya ciddi katkı sağlayacak bir proje olacaktır" şeklinde konuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, projenin Marmara Denizi Eylem Planı'na dayandığını belirtti. Turan, "Marmara Denizi'ndeki müsilajın temel sebebinin, evsel atıkların arıtılmadan denize verilmesi kaynaklı olduğunu biliyoruz. Bu çerçevede öncelikli olarak evsel atıksu arıtma tesislerinin ileri düzeye dönüşmesi ile alakalı eylemleri takip ediyoruz" dedi.
Bilimsel ve ekolojik yaklaşım
Proje yürütücüsü Doç. Dr. Ayşegül Akpınar ise "Ekolojik bitkilerin kullanıldığı bir yaklaşımla bunu çözebileceğimizi TÜBİTAK Projemizde gördük" dedi. Akpınar, yanlış bitki seçiminin ekosisteme zarar verebileceği konusunda uyararak, titiz ve bilimsel çalışmalar yürüttüklerini belirtti.