Bursa'da Dirençli Kentler Zirvesi Bursa'da Dirençli Kentler Zirvesi

BUSİAD bildirisine göre, dünya ekonomisini ve üretim biçimlerini dönüştürecek en büyük gelişme, yapay zekâ teknolojileri olacak. Ancak Türkiye’nin, gündelik ekonomik sorunlarla uğraşırken, bu fırsatı kaçırma riski taşıdığı belirtildi.

Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Yüksek Danışma Kurulu, yayımladığı bir bildiriyle hem dünya gündemine hem de Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal sorunlarına dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Bildiride, ABD ile Çin arasındaki yeni ticaret savaşlarının, dünya ekonomisini ciddi biçimde etkilediği vurgulandı.

BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, dünya genelinde yeniden yükselen ticaret savaşları sürecinin, Türkiye açısından hem riskler hem de önemli fırsatlar barındırdığına dikkat çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve gelmesiyle agresif ticaret politikalarının canlandığını belirten BUSİAD, Türkiye’nin denge politikasıyla öne çıktığını ifade etti.

AB ile güvenlik merkezli ilişkilerin artması, Çin ile yatırımların gelişmesi ve ABD’nin Türkiye’ye yönelik gümrük politikalarında daha olumlu bir tutum sergilemesinin dikkatle izlenmesi gerektiği belirtildi. Ancak BUSİAD’a göre, bu avantajlar; hukuk, özgürlükler ve demokrasi konularındaki eksiklikler nedeniyle tam olarak değerlendirilemiyor.

BUSİAD bildirisine göre, dünya ekonomisini ve üretim biçimlerini dönüştürecek en büyük gelişme, yapay zekâ teknolojileri olacak. Ancak Türkiye’nin, gündelik ekonomik sorunlarla uğraşırken, bu fırsatı kaçırma riski taşıdığı ifade edildi.

Ergun Hadi Türkay, “Sanayi devrimlerini kaçıran bir ülkenin iş insanları olarak bu kez sınıf atlama fırsatımız varken, bakmaya bile yaklaşamıyoruz. Ve her geçen gün o kapı biraz daha kapanıyor” sözleriyle dikkat çekti.

Gençliğe güven, iç barışa davet

Bildiride, Türkiye’de iyi eğitimli gençlerin yurt dışına göç etme eğiliminin arttığına işaret edilerek bu durumun endişe verici boyutlara ulaştığı vurgulandı. “Atatürk’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği gençleri küstürmemeliyiz” denilen açıklamada, iktidara daha kapsayıcı, birleştirici bir dil kullanma çağrısı yapıldı. İçeride birlik sağlanmasının, Türkiye’nin bölgesel avantajlarını kullanabilmesi için şart olduğu dile getirilerek; ekonomik sıkıntıların demokrasi, hukuk ve özgürlüklerle aşılabileceğine duyulan inanç yinelendi.