Otomotiv sektöründe Çin’in ağırlığı günden güne artıyor. Çin, otomotiv ihracatında Almanya ve Japonya’yı geçerek dünyanın en büyük otomobil ihracatçısı ünvanını kazandı. Elektrikli araçlara yaptığı yatırım Çin’in hızlı yükselişinin arkasındaki en büyük etken. Çin’in otomotiv sektöründeki yükselişi Türkiye otomotiv yan sanayisi için hem rekabet hem de işbirliği fırsatları sunabilir. Ülkemizde üretim yapan OEM’ler gelen talepler doğrultusunda hibrit ve elektrikli araç yatırımlarına yöneldiler.
Baran ÇELİK
OİB Başkanı
Elektrikli araç
yatırımları cazip
hale gelmeli
Çin elektrikli araçlara yaptığı yatırımın karşılığını alıyor. Sadece Çinli üreticiler değil, başta Tesla olmak üzere global OEM’ler de Çin’de elektrikli araç üretip, ihraç ediyor. Yine başta BYD olmak üzere Çinli firmalar çok hızlı bir şekilde elektrikli araç pazarında yerlerini aldılar. Avrupa elektrikli araçlar pazarında Çin merkezli firmaların payı giderek yükseliyor. Avrupa Komisyonu, üreticilerini devlet sübvansiyonlarından yararlandığını söylediği daha ucuz Çinli elektrikli araçların ithalatından korumak için cezai tarifeler getirilip getirilmeyeceğini araştırmaya başladı. Ancak diğer taraftan da Avrupa Yeşil Mutabakatı doğrultusunda karbon nötr olma hedefi bulunan AB elektrikli araçlara kapılarını açmak zorunda.
Burada Çin’in ciddi bir avantajı olduğu kesin. Avrupalı üreticiler de hızlı bir şekilde elektrikli araçlara yatırım yapıyorlar. Türkiye’de elektrikli araç kullanımı Avrupa ülkelerine göre geride. Elektrikli araçların pazar payı 2023 yılında kadar yüzde 1 civarındaydı ancak bu yılın Ocak-Eylül döneminde yüzde 6’ya yükseldi. Bu sevindirici bir gelişme. Bunu birkaç yıl içerisinde AB’deki yüzde 15’ler oranına taşıyabilir, ülkemizi elektrikli araç yatırımları açısından daha cazip hale getirebiliriz. Hali hazırda ülkemizde üretim yapan OEM’ler AB’deki talep doğrultusunda hibrit ve elektrikli araç yatırımlarına yöneldiler. Tedarik endüstrimiz de bu doğrultuda dönüşecektir. Devletimiz, sektör paydaşlarımız ve ihracatçı firmalarımızın oluşturacağı sinerji ile yeşil dönüşümün başarıyla gerçekleştirileceğine, Türkiye’nin orta vadede karbon nötr araçlar için önemli bir üretim merkezi ve cazip bir pazar konumuna geleceğine inanıyoruz.
İbrahim TATAR
İbraş Kauçuk YKB
Rekabet ve
işbirliği fırsatı
sunacaktır
Çin’in otomotiv sektöründeki yükselişi birkaç açıdan değerlendirilebilir. Çin’in otomotiv sektöründeki yükselişi, dünya genelinde otomobil üretim ve ihracatında lider bir konuma geldiğini gösteriyor. Bu, Çin’in ekonomik gücünün ve üretim kapasitesinin arttığının bir işareti olarak görülebilir. Çin, elektrikli araç üretiminde de büyük bir paya sahip. Elektrikli araçlar, sürdürülebilirlik odaklı dünya pazarında giderek daha fazla talep görüyor. Türkiye’ye etkisi açısından baktığımızda, Çin’in artan üretim kapasitesi ve düşük üretim maliyetleri, uluslararası otomotiv yan sanayi firmaları için rekabeti artırabilir. Türk otomotiv yan sanayi firmaları, bu rekabete ayak uydurabilmek için verimliliklerini artırmak ve inovasyona odaklanmak zorunda. İşbirliği fırsatları açısından değerlendirdiğimizde Çin’in elektrikli araç üretimindeki atılımı, Türk otomotiv yan sanayi firmaları için elektrikli araç bileşenleri ve teknolojileri alanında işbirliği fırsatları yaratabilir. Sonuç olarak, Çin’in otomotiv sektöründeki yükselişi Türkiye otomotiv yan sanayisi için hem rekabet hem de işbirliği fırsatları sunabilir.
Taner Yılmaz
MAY Fren Genel Müdürü
Yol haritaları
Değiştirilmeli
Çin firmaları devleti tarafından çok ciddi bir şekilde desteklenmektedir. Tabi Çin’in kendi iç pazarının, şu anki ekonomik koşullar nedeniyle daralması kaynaklı da Çin firmaları üretim fazlalarını yurt dışına açılarak kapatma eğilimindeler.
Çin kapmış olduğu bu bayrağı uzun yıllar bırakmayacaktır. Çin’in sektörü domine edeceğini düşünürsek Bursa’da üretim yapan otomotiv yan sanayi firmaları da gerekli dönüşümü sağlaması gerekiyor.
Bursalı firmalar pazarın ihtiyaçlarını doğru analiz edip, doğru ürünleri pazara sunmaları gerektiğini düşünüyorum.
Bu konuda biraz daha stratejik yol haritalarını değiştirmeleri gerektiği kanaatindeyim.
Büşra DEMİROĞLU OKUR
Burçak Metal Genel Müdürü
Sanayi politikası
gözden geçirilmeli
Çin ‘in ihracattaki artışı Türk otomotiv yan sanayisine yansımaları verdiğimiz tekliflerin işe dönüşme oranlarının düşmesiyle anlaşılmaya başlamıştır. Bizden daha rekabetçi ülkeler var. Bu rakip ülkeler arasında rekabetçiliğimizi koruyabilmemiz şart. Bunu koruyabilmemiz için OSD Başkanı Cengiz Eroldu’nun dediği gibi sanayi politikasının gözden geçirilmesi lazım.
Yesari Süalp
Ermetal Şirketler Grubu CEO
Yan sanayimiz
dünya ile yarışıyor
Çin’in sadece otomotivde değil tüm sektörlerde dünya üzerindeki etkilerinin sürdüğü gerçeği tüm dünyanın en yakından takip ettiği konuların başında geliyor. Bundan sonraki yıllarda da bu etki daha çok hissedilecek. Projelerdeki rekabetçilikleri her zaman ülkemizdeki tüm sektörleri zorladığı gibi otomotiv sanayinin de özellikle Avrupa’da projelerin az olduğu dönemlerde ciddi iş almalarına etken oluyor. Pandemi sonrası tüm dünya ülkelerinin yüksek enflasyonla mücadele ettiği yıllarda bu etkinin bizleri olumsuz yönde etkilemeye devam edeceğini öngörebiliriz. Özetle belirtmek gerekirse yan sanayiler dünya yan sanayileriyle ülkemizde yaşanan finansal zorluklar, yatırım maliyetlerinin yüksekliği, vasıflı eleman kısıtlarına, vb. rağmen rekabetlerini başarıyla sürdürmektedirler. Bu olumlu gelişmeler sonucunda da ülkemizde otomotiv sektörü son yıllarda maalesef yeni yatırımcı gelmemesine rağmen büyümeye devam etmektedir. Buna ek olarak ülkemizdeki bazı yan sanayilerin ülke dışında da yatırımlarının her geçen yıl artması da yan sanayinin gücünü gösteren diğer bir önemli gelişmedir.
Burak Ulcay
Bumesh Technics Kurucu Ortağı
Ülkemiz açısından avantaj olur
Sektörde, Çin’in son 10 yılda izlediği yolun kapsamlı analiz edilmesi gerekli.
Dünyadaki hurda rezervlerini nasıl topladığı, makina kapasitesini ne kadar arttırdığı, kayıt dışı nüfus ve ucuz işçilik, Çin devletinin destek ve teşvikleri, Avrupa menşeli global otomotiv firmalarının birer birer Çinli Holdingler tarafından satın alınması ve bunun gibi sayılabilecek birçok maddenin irdelemesi ile birlikte Çin’in otomotiv ihracatında Almanya ve Japonya’yı geride bırakması, sağlıklı bir çerçevede değerlendirilebilir. Gözlemlediğim kadarı ile Amerika son dönemde özellikle Avrupa ülkelerinden yan sanayi ihtiyacında Çin den uzaklaşılmasını, bunun içinde gerekli alternatif bağların kurulmasını istiyor.
Bunun ülkemiz açısından avantaj olacağını öngörmek mümkün. Belirsiz olan, Avrupa’nın otomotiv devi Almanya’nın birkaç çeyrektir küçülmesi ile birlikte ekonomi çevrelerince teknik olarak resesyonda kabul edilmesi acaba beklenildiği üzere beraberinde araç satışlarını etkileyecek mi? Kanaatimce Türkiye otomotiv yan sanayi ihracatının 2024 yılı, bu sorunun cevabına göre belirlenecek.
İpek Yalçın
Sage Diniz Genel Müdürü
Ülke olarak pozitif
Etkilenebiliriz
Çin’in otomotiv ihracatında Almanya ve Japonya’yı geride bırakarak dünyanın en büyük ihracatçısı haline gelmesi hem Çin’in iç pazarındaki büyümeyle hem de ihracat stratejilerinin etkin kullanımıyla açıklanabilir. Almanya ve Japonya gibi ülkeler otomotiv sektöründe öncü konumdaydı, ancak Çin’in büyümesiyle birlikte bu durum değişmiştir. Çin’in dünya otomotiv sektöründeki başarısı, ülkenin yüksek üretim kapasitesi, düşük işçilik maliyetleri ve teknolojiye yaptığı yatırımlarla örtüşmektedir. Türkiye otomotiv yan sanayisi çok güçlü bir know-how’a sahiptir. Firmalar uluslararası deneyime ve bilgi birikimine sahiptir ve rekabet gücünü artırmak için yenilikçi çözümler üretebilir. Kaliteli üretim, hızlı tedarik ve esneklik gibi faktörlerin yanı sıra, Türkiye’nin coğrafi konumu ve gümrük birliği avantajı da potansiyel fırsatlar sunmaktadır. Bu neden ile doğru adımlar ve ekonomik politikalar izlenir ise ülke olarak bu durumdan pozitif etkilenebiliriz. Tüm bu olumlu gelişmelerin yanında hala ülke olarak yüksek enflasyon, değişken kur, krediye ulaşamama, nitelikli insan gücü bulamama veya olanları da yurt dışına kaptırma gibi sorunlar ile uğraşıyoruz. Büyümenin sağlıklı ve kontrollü olması gerekmektedir bu da kontrollü bir ekonomi politikası, yatırımcıya güven veren bir ortam ile olabilir. 2024 yılında yaşadığımız tüm problemlerin bitmesi ve tek hedefimizin üretim olması dileği ile.
Rengin Eren
Erener Oto. YKÜ - BTSO Oto. Konsey Bşk.
Yan sanayi için iş
imkanları yaratabilir
otomotiv ihracatında Almanya ve Japonya gibi geleneksel otomotiv üreticilerini geçerek dünyanın en büyük otomobil ihracatçısı olması, Çin’in otomotiv sektöründeki hızlı büyümesini ve değişen global dinamikleri yansıtıyor. Çin, otomotiv üretimindeki büyüme, üretim kapasitesinin artmasına ve daha fazla otomobilin ihraç edilmesine yol açtı. Aynı zamanda Çin, elektrikli ve otonom araç teknolojilerine büyük yatırımlar yaparak, geleceğin otomobil sektörüne öncülük etmeye çalışıyor. Çin, düşük maliyetli işgücü ve üretim kapasitesi sayesinde düşük maliyetli otomobiller üretebiliyor. Bu sayede fiyat rekabetinde avantaj sağlıyor. Çin’deki otomotiv üretimi, Türkiye’deki otomotiv yan sanayisi için potansiyel iş fırsatları yaratabilir. Türk firmaları, değişen global otomotiv dinamiklerine uyum sağlamak ve rekabetçiliklerini artırmak için stratejik planlama ve yatırım yapma gerekliliğini göz önünde bulundurma-lıdır. Gelecekte Bursa’nın otomotiv ihracatındaki liderliğini geri alabilmesi için stratejik planlama, yatırımlar, teknoloji ve pazar genişletme çabaları, rekabetçi stratejiler gibi faktörler büyük önem taşımaktadır.
Özge Canıtez
CSA Kaplama Fabrika Müdürü
Yeni düzeni
takip ediyoruz
Firma olarak dünya düzenini yakından takip etmeye özen gösteriyoruz, Çin her zaman otorite kabul edilen bir yer olmuştur, pandemi sebebiyle bir süre akış başka bölgelere kaydıysa da kısa sürede geri dönmeyi başardılar. Türkiye otomotiv sanayi tedarik akışında sıkıntı yaşarken birçok Çin ürününün alternatifini üretmeyi başardı aslında. Bazı koşullar bizi, yapılabilirliği görmek açısından daha iyi yerlere taşıdı. Önümüzdeki ay ziyaret edeceğiz. Takip zor, imkânsız değil. Dünya artık teknolojiyle çok daha kolay bir yer.
Hüseyin TUNCER
PE-GA Otomotiv YKB
Üretim
üssü
olabiliriz
Otomotiv sektöründe Çin’in dayanılmaz yükselişi, diğer devletler için de Türkiye için de büyük bir sorundur. Ama realitedir. Amerika içe dönerek, Avrupa ise üretim ekonomisinden kısmen uzaklaşarak mücadele etmeyi planlamaktadır. Türkiye ise teknoloji üretmekte zorlansa da üretim ekonomisine dayalı bir yapı içerisindedir. Tam da bu noktada, Avrupa ile iş birliği içerisinde hem üretim üssü olabilir hem de teknolojisini geliştirebilir. Bunu yapabilmek mümkündür ve şartları da bellidir.
Orhan Korgavuş
Ünver Group YKB Yrd.
Olumlu yönde
Etkileneceğiz
Çin’in otomotiv sektöründeki yükselişi hızla devam ediyor. Bu yükseliş Türkiye ve Avrupa otomotiv yan sanayisini de olumlu yönde etkileyecektir. Çünkü Çin, uluslararası pazarlarda daha fazla rekabet yaratacak gibi gözüküyor. Türk otomotiv yan sanayisi, küresel rekabette rekabetçi kalmak için inovasyon ve mükemmeliyet odaklı çalışmalara devam etmelidir. Çin’in hızlı yükselişinin arkasında elektrikli araçlara olan ilgide artış ve Rusya’da yükselen satışların etkili olduğu belirtiliyor. Ayrıca fosil yakıtlardan elektrikli araçlara geçişin Çin’in yükselişinde ana faktör olduğu ve 2030 yılına kadar 2,5 milyonu elektrikli olmak üzere otomobil ihracatını 5,5 milyona çıkarabileceği belirtiliyor. Ülke olarak biz de teknolojide dönüşümü büyük ölçüde sağlayarak, özellikle elektrikli araç ve batarya sistemlerine yaptığımız yatırımlarla sektördeki yerimizi güçlendirebiliriz.