Dünya Süt Günü nedeni ile bir açıklama yapan Yılmaz, “Artan sağlıklı ve dengeli beslenme ihtiyacının karşılanmasında, süt ve süt ürünlerinin rolü her geçen gün önem kazanıyor” dedi.
Yılmaz, “Temel gıdamız süt, faydalı olduğu kadar, toplumunun tüm kesimleri tarafından da kolayca erişilebilir bir gıda. Üretim teknolojilerinde, lojistikte ve perakendecilikte sağlanan gelişmelerle verimlilikte de önemli aşamalar kaydedildi. Diğer yandan süt ürünlerinde Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları, kalite ve ürün çeşitliliğini olumlu yönde etkiliyor, pazar büyüyor. Bu değerli gıdanın üretilmesi de çok çeşitli sektörler üzerinde ekonomik etkileri olan, aynı zamanda kapsayıcı yönü güçlü bir ekonomik faaliyet. Süt, çiftlikten sofralara ulaşırken tarım, sanayi ve hizmet sektörleri başta olmak üzere birçok sektörü harekete geçiriyor, yüksek katma değer yaratıyor, milyonlarca insana istihdam ve düzenli gelir sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Çiftlikten sofralara
“Biz sütün doğasındaki değerleri en iyi şekilde koruyarak insanlara ulaştırabilmek için Çiftlikten Sofralara iş modelimiz ile ineklerimizin beslendiği yemlerden tüketicilerimizin sofralarına kadar uzanan tüm süreci entegre ediyoruz” diyen Muharrem Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Bu entegre model hem tedarik güvencesi sağlıyor hem de tüketicilerimizin güvenilir gıda beklentilerini karşılıyor. Yem bitkileri üretiminden başlayarak sofralarımıza gelen ürünlere kadar uzanan, gübre ve enerji faaliyetlerini içine alan döngüsel iş modelimiz; çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla da özgün bir sürdürülebilirlik örneği oluşturuyor. Tüketicilerimizin sağlıklarına, yaşam kalitelerine ve mutluluklarına katkıda bulunmak bizim en büyük heyecanımız. Türkiye’nin dört bir yanında 7.500 kişilik bir ekip, 20 bin üretici aile ve çiftlikten sofralara kadar binlerce paydaşımız ile birlikte sütün iyiliği ve bereketini yaymaya çalışıyoruz.”