Açılışta konuşan BUİKAD Başkanı Şeyda Şençayır, Blockchain teknolojisinin devrim niteliğinde olduğunu vurguladı. Şençayır, özellikle finans sektörü, tedarik zinciri yönetimi, dijital kimlik doğrulama ve otomatik sözleşmeler gibi alanlarda Blockchain’in geniş bir kullanım sahasına sahip olduğunu söyledi. Verilerin güvenli ve değiştirilemez şekilde saklanmasının, tedarik zincirinde şeffaflık sağladığını ifade eden Şençayır, sahtecilik ve kayıpların da önüne geçildiğini belirtti.
BUSİAD Başkan Yardımcısı Tuncer Hatunoğlu ise, BUSİAD’ın Dijital Dönüşüm Uzmanlık Grubu ile işletmelerin dijital dönüşümüne destek vermeyi amaçladıklarını anlattı.
Toplantıda söz alan Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Özhan Sağlık ise Blockchain’in teorik temellerini anlattı. Kriptografik algoritmaların 2000’li yıllarda Blockchain teknolojisinin temelini oluşturduğunu ifade eden Dr. Sağlık, sistemin güvenilirliğinin, blokların değiştirilmesinin zorluğundan kaynaklandığını belirtti. Sağlık, "Bir bloğun değişmesi tüm zincirin değişmesini gerektirir, bu da pratikte imkânsızdır," dedi. Blockchain’i internetten sonraki en büyük devrim olarak tanımlayan Sağlık, güvenliğiyle öne çıktığını söyledi.
Ekonomik sistem değişiyor
Etkinliğin dikkat çeken isimlerinden biri de İnfo Production CEO’su Erkan Öz oldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın küresel ekonomik sistemi kökten değiştirdiğine dikkat çeken Öz, “Trump, dünyaya dolarla rezerv tutmayın diyor. 2008 krizinden önce ABD 200 yılda 1 trilyon dolar basmışken, şimdi bu rakam 8 trilyon dolara çıktı. Çin’in rezervleri 1.3 trilyon dolar. Bu sürdürülebilir değil. Çin altın toplamaya başladı. Bizim yastık altındaki altınlarımız da aslında sigortamız” diye konuştu.
Trump’ın güçlü ama rezerv para olmayan bir dolar hedeflediğini söyleyen Öz, “Dolar basmak istemiyorlar. Bunun yerine altın ve Bitcoin gibi alternatifler kullanılacak. Bitcoin’in devlet stratejik rezervine dahil edilmesi tesadüf değil" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cemil Şinasi Türün ise Türkiye’nin vadeli çek uygulamasını Blockchain sistemine benzetti. Türün, vadeli çeklerin Türkiye’de yaygın olduğunu, 2024’te piyasaya 12 milyondan fazla çek sürüldüğünü, bu çeklerin ön yüz toplamının 8 trilyon lira, ciro edilerek dolaşıma giren kısmının ise 20-30 trilyon lirayı bulduğunu söyledi. Türkiye’deki piyasa kredibilitesinin yabancılar tarafından tam anlaşılamadığını vurgulayan Türün, çeklerin ödenmeme oranının yüzde 1,6 olduğunu belirtti.
Türün ayrıca, son günlerde dünya para sisteminde yaşanan değişimlere de dikkat çekerek, bunların yeni bir ekonomik sistemin habercisi olduğunu söyledi.
Varlıkların tokenleşmesi
Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tansel Kaya ise varlıkların tokenleşmesi üzerine yaptığı sunumda, 2030 yılına kadar tokenleşmenin 16 trilyon dolarlık bir hacme ulaşacağını ifade etti. Kaya, gayrimenkul, enerji, ulaşım biletleri, karbon kredileri, altın ve tarım ürünlerinin tokenleşeceğini belirtti.
.