Semih AYDIN – Göksel BAŞARAN
Türkiye’nin makine imalat sektörü, yılın ilk yarısında gösterdiği başarılı performansla ihracatta rekor bir seviyeye ulaştı. Makine İhracatçıları Birliği’nin (MAİB) konsolide verilerine göre, Türkiye’nin serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatı 14,1 milyar doları buldu. Geçen yılın aynı dönemine göre ihracat, yüzde 10’luk bir artış göstererek ülke ekonomisine önemli katkı sağladı.
Makine sektörü, yılın ilk yarısında, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın etkileriyle birlikte Rusya pazarında önemli bir artış yaşadı. Avrupa ve ABD’nin Rusya’ya uyguladığı ambargo, Türk makine üreticilerine yeni fırsatlar sunarak ihracatı canlandırdı. Ancak sektör temsilcileri, tek bir pazara bağımlı olmanın risklerinin azaltmak için pazar çeşitlendirmenin önemine vurgu yaptı.
Kutlu KARAVELİOĞLU
MAİB YK Başkanı
İthalat 45 milyar dolara ulaşabilir
Küresel arz kapasitesinin altında kalan talebin sonucu olarak siparişlerin düşmesi kârların azalmasına, azalan kârlılık da yeni yatırımlar bakımından bir isteksizliğe dönüşüyor. Üretici fiyatlarının önünün alınamadığı bu dönemde işler azaldığından, firmalar da sırada bekleyen siparişler üzerine yoğunlaşıyor. Düşüşün rakamlara yansımayan bir başka yönü daha var, o da gelişmiş ülkelerde mevcut yatırım bütçelerinin Ar-Ge tarafına kayması, yeni dönemde verimlilik ve kalite artışını merkeze alan yatırımların öne çıkması. Uzun süre devam edecek bu yatırım trendi, ihraç ürünlerinin niteliğini ve teknoloji sınıfını da etkileyecektir. Yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve otomasyona yönelik yatırımlar ise, makine ve teçhizat talebine olumlu etki edecektir. Yatırım malları güven ve müşteri finansmanı ile satılır, ödemeler taksitlerle zamana yayılır. Bu sebeple makine imalatçılarının hem kendilerinin düşük faizlerle borçlanabilmeleri hem de müşterileri için orta ve uzun vadeli kredi bulabilmeleri rekabetçiliğin ana unsurudur. Rakiplerimizin bu konuda bizden daha avantajlı olduklarını, başta ülkemiz olmak üzere çetin rekabete girdiğimiz bütün büyük makine pazarlarında görüyoruz.
Türk Lirası’ndaki aşırı değerlenmenin ithalat konusunda yarattığı cazibe, son 12 ayda 42 milyar dolarlık da yabancı makine alımına sebep oldu. Rakip ülkelerin teknoloji geliştirmesine desteğimiz hızlanarak sürüyor. Bu yılın ilk 5 ayında yüzde 28,6 artarak 18,5 milyar dolara ulaşan makina ithalatı, sene sonunda 45 milyar dolara ulaşacak bir ithalat büyüklüğünün ve 15 milyar dolara yakın bir ticaret açığının sinyallerini veriyor. Bu açığın önemli bir kısmının Uzak Doğu mallarına karşı veriliyor olması, yerli imalatçımızı tedbirlerini giderek sıkılaştıran Batılı rakiplerimiz kadar koruyamadığımızı da gösteriyor.
Ahmet ÖZKAYAN
Ermaksan YKB Vkl. ve Gen. Md.
Yenilikler ihracat performansımızı etkiliyor
Yılın ilk yarısında Türkiye’nin makine ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artarak 14,1 milyar dolarla rekor kırmış durumda. Geride bıraktığımız dönemde Ermaksan olarak da ilk 6 aylık ihracatımız 2022’ye göre yüzde 5 daha fazla gerçekleşti. Tabii bu dönemde, AB’nin Rusya’ya uyguladığı ambargo da ülkemize bu noktada yeni fırsatlar yarattı. Diğer taraftan, Kuzey Amerika’da Türk makinelerinin kalite / fiyat performansı da hâlâ cazibesini koruyor.
Firma olarak, 2023 yılını başarılı bir şekilde geçirmeye devam ederken, mevcut stratejimiz ve hedeflerimiz ile uyumlu olarak ilerlemeyi sürdürüyoruz.
Ürün geliştirme stratejilerimiz kapsamında, değişen müşteri beklentilerini karşılamak amacıyla piyasaya sunduğumuz yenilikler de ihracat performansımıza doğrudan etki ediyor. Bu durum, mevcut pazarlarımızda konumumuzu daha da güçlendirirken, yeni pazarlara hızlı giriş yapabilmemize de olanak sağlıyor.
Ermaksan açısından Kuzey Amerika, AB ülkeleri ve Rusya önemli ihracat partnerlerimiz olarak öne çıkıyor.
Bununla birlikte, bilindiği üzere makine sektörü doğrudan ve dolaylı olarak pek çok sektörle ilişkisi bulunduğu için son derece stratejik konumda. Sanayileşme, nüfus ve kentleşme arttıkça, kuşkusuz makinelere olan talep de bu artışa paralel olarak artmaya devam edecektir.
Dolayısıyla sektörümüzün hızla gelişmeye ve büyümeye devam edeceğini düşünüyorum. Ermaksan olarak da teknoloji geliştirme odaklı çalışmalarımızı kararlı bir şekilde sürdürerek, ülkemiz ve sektör açısından en yüksek düzeyde katma değer sağlamaya devam etmeyi hedefliyoruz.
Engin ÇETİNER
Beka-Mak YK Başkanı
Türkiye avantajlı duruma geçti
Yılın ilk yarısı ihracat açısından çok olumlu geçti. Türkiye’nin hem Avrupa ve ABD ye hem de Rusya’ya yakın olmasının avantajı ile ihracatta artış gerçekleşti. Türkiye makine sanayisi taleplere hızlı cevap vererek avantajlı duruma geçti.
Firmamız açısından da ihracat çok başarılı geçti. Geçen yıla kıyasla yılın ilk yarısı siparişlerimizde yüzde 55, satışlarımızda ise yüzde 18’lik artış yaşandı.
Bu dönemde en fazla ihracatı sırası ile Rusya, Polonya ve ABD ye gerçekleştirdik.
İhracatımızdaki en fazla artış Rusya pazarında gerçekleşti. Bir önceki yılın tamamında yapılan ihracat nerdeyse bu yılın ilk yarısında yapıldı.
Siparişlere bakıldığında yılın ikinci yarısının da ihracat açısından çok olumlu geçeceğine inanıyoruz. Sektörün başlıca riskleri kur oynaklığı ve ekonomideki öngörülebilirlik. Fırsatlar olarak standart üretilen makinaların yanı sıra çok özel makine taleplerinin artacağı ve makine sektörünün daha da büyüyeceğine inanıyoruz.
Hakan SÖĞÜNMEZ
Sönmez Makina YK Başkanı
İthal ürünleri yerlileştirmeliyiz
Yılın ilk yarısında makine ihracatının artması bizleri sevindiriyor. Bu artış ithalata bağımlı olmazsa daha da güzel olacak. İthalata ne kadar az bağımlı ihracat yaparsak tam anlamıyla sevinmiş olacağız. Dolayısıyla ithal ürünlerde yerli üretime geçmeliyiz.
İhracatın artışındaki temel etkenlerin başında Türkiye’nin dünya piyasalarına göre, kurlardan dolayı, ucuz kalması geliyor. Kur son 2 aylık dönemde çok hareketlendi. Bu hareketlilik dünya piyasalarının altında. Türkiye ucuz olduğu ve Avrupa coğrafyasının içinde olması nedeniyle genelde imalatçılar Türkiye’yi tercih etmekte. Şu an imalat sektöründe aktif bir yükselme eğilimi gözlemliyoruz. Bu trendi de kaçırmamak için gerekli yatırımlar yapılmalı. Bu yatırımların yapılması için en önemli unsurların başında da krediler geliyor. Son 3 – 4 aydır kaynak yetersizliğinden dolayı krediler kapalı durumda.
Firma olarak yılın ilk yarısındaki ihracatımızı olumlu olarak değerlendiriyoruz. Sönmez Makina olarak Ar-Ge odaklı çalışan Intel Makina isimli yeni bir firma daha kurduk. Intel Makina’da daha çok akıllı makinelerin üretimini yapıyoruz. Ancak burada da üzerinde durmamız gereken konu özellikle kontrol üniteleri, servo motorlar ve şalt malzemelerde ithalata bağımlı hale gelmememiz gerekiyor. İthale bağlı olmadan kendi üretimimizi yaparsak daha başarılı olacağımız kanısındayım. Şu an ihracat ve üretim anlamında sıkıntımız yok. Fakat finansal problemler ve ara eleman sıkıntısı yaşıyoruz.
Son dönemde İtalya ve İngiltere çok hareketli. Kuzey Afrika’ya hali hazırda ihracat gerçekleştiriyoruz. Balkanlarda da aksiyon alıyoruz. Rusya’da savaş olması nedeniyle Rusya ve Ukrayna pazarlarımız askıya alınmış durumda. Bu yüzden Avrupa ayağını güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda bu yıl içinde Avrupa’ya olan ihracatımızı da artırmayı başardık. Intel Makina’da yaptığımız ürünler daha çok Avrupa’ya hitap ediyor.
Turan CESUR
CESURBEND Makine YKB
Pazar çeşitlendirme düşünülebilir
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş ve Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı ambargo, Rusya’nın Batı’yla ticaretini sınırlaması ve Rusya’nın alternatif pazar arayışına yönelmesine neden oldu. Bu durumda, Türkiye gibi ülkeler Rusya’ya yapılan ihracatta artış görmeye başladı. Bununla beraber Rusya’nın ambargo sonucu bazı ürünleri ithal edemez hale gelmesi, Türk makine üreticileri için rekabet fırsatları yarattı.
Özellikle son yıllarda Türkiye’nin Rusya’ya yönelik makine ihracatında artışlar görülmüştür. Rusya’nın ekonomik büyümesi, sanayileşme çabaları ve altyapı projeleri Türk makine üreticilerine olan talebi artırabilir. Türk makine üreticileri, Rusya pazarını daha iyi anlamak ve potansiyel müşteri segmentlerini belirlemek için kapsamlı bir pazar araştırması yapmalıdır. Bu, talep trendlerini, rekabeti, yerel düzenlemeleri ve müşteri ihtiyaçlarını anlamayı içerir. Hedef kitleyi belirlemek ve stratejik bir yaklaşım geliştirmek, başarıyı sürdürmek için önemlidir.
Bizim gibi Türk makine üreticileri, pazarlarını çeşitlendirmeyi düşünebilir. Farklı coğrafyalara ve sektörlere yönelik ihracatı artırmak, riskleri dağıtabilir ve büyümeyi sürdürmek için yeni fırsatlar sunabilir. Sektörümüz için alternatif yeni pazarlar olarak en başta Orta Doğu’yu görüyorum. Orta Doğu, enerji, inşaat, gıda işleme, petrokimya ve otomotiv gibi sektörlerde büyüme potansiyeline sahiptir. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar ve İran gibi ülkeler, Türk makine üreticileri için potansiyel pazarlar olabilir.
Serdar SAĞLAM
Yavuzlar Dişli YKB Yrd.
Bursa aranan ürünler üretiyor
Ülkemiz, özellikle Bursamız makinecilik konusunda artık bir dünya markası ve aranan ürünler üreten bir şehir haline gelmiştir. Kurdaki farkın açık olmasından dolayı tercih sebebi olan makinelerimiz, kalitesi ve servis ağlarından dolayı da ihracattaki artışa neden olmaktadır. Ayrıca Avrupa pazarına yakınlık ve teslim/lojistik sürelerinin kısa oluşu, ihracattaki şansımızı artırmaktadır.
Yılın ilk altı ayını özetle değerlendirmek gerekirse; Altıncı ay sonu İhracat oranımızı yüzde 57’ye çıkarmış durumdayız. İhracat yaptığımız ülke listemize Irak, Polonya, Rusya ve İsrail’i de katmış bulunuyoruz. Hassaten İsrail’e dişli imalatımız ile değil, sert malzeme kesim makinemiz ile ihracat yapmış olduk. Yılsonu ihracat oranımızı yüzde 60’lara ulaştırmayı planlıyoruz. Ciro oranında kurdan ve enflasyondan bağımsız olarak artışlar olduğunu görsek de kârlılıkta aynı oranda artış olduğunuz göremiyoruz. Firmamız şu anda 30 farklı ülkeye ihracat yapma başarısını yakalamış bulunuyor. Ağırlıklı olarak Almanya, Danimarka, Hollanda ve Rusya’ya ihracat yapmaktayız. Bu yıl Rusya pazarında ciddi bir sipariş artışı ile çalışmalarımıza başladık. Akabinde oransal bazda Polonya ve Irak takip etti.
Ülkemizde gerçekleşen seçimlerden sonra ve ekonominin farklı bir açıdan yeniden şekillenmesiyle, kurdaki ani artışların yavaşlayacağını, ancak yatırım hızının kredi bulmadaki zorluklardan dolayı düşeceğini, İşsizlik oranlarında göreceli olarak artış olabileceğini, ancak ihracat kanadında ülkemizin fırsatlara sahip olduğunu düşünüyorum.
Gürkan UZUNLAR
Bölük Makine Genel Müdürü
Rusya düşüşü dengeledi
Küresel talebin azalması, maliyetlerin artması, karların ciddi derecede düşmesine sebep oluyor. Uygulanan mali sıkılaşma, seçim öncesi kurun baskılanması ve finansa erişimin zorlaşması da ihracatçıyı oldukça zorluyor. Burada Rusya’ya yapılan ihracat oldukça önemli oldu. Rusya ve biraz da Ukrayna’dan gelen talepler Küresel talepteki düşüşü dengeleyip, bu dönemde ihracattaki artışın temel etkeni oldu.
Firma olarak yılın ilk yarısındaki ihracatımız geçen yılın ilk yarısına göre yüzde 35 oranında arttı. Bu dönemde en fazla ihracat yaptığımız ülke Rusya oldu. İhracatımızı en fazla arttırdığımız ülkeler de Rusya ve Ukrayna oldu.
Bankaların rasyonel politikalara dönüş ilkeleriyle ters düşmeyecek şekilde ihracat ve yatırımları daha uygun maliyetler ile finanse etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Rusya’daki başarımızı ikinci yarıda Avrupa ile desteklemeliyiz.
Ali KAREN
Polteks YK Başkanı
Kapasitemize göre başarılı değiliz
Rusya – Ukrayna savaşı sebebiyle Avrupa, ABD gibi ülkelerin Rusya`ya uyguladığı ambargo sebebiyle Rusya pazarı Türk üreticilere açıldı.
Bu yüzden kalitesini Avrupa üretici seviyesine getiren Türk üreticilerin şansı çok arttı. Firma olarak 2 yıl önce Rusya’ya satışımızı artırma kararı almıştık. Buna bağlı olarak son bir yılda bu ülkeye olan satışımız çok ciddi artış gösterdi.
Rusya pazarı Türk makine sektörü için kesinlikle çok önemli bir pazar haline gelecek. Fakat para transfer zorlukları mevcut olması nedeniyle Rusya-Türkiye pazarını zorlaşıyor.
Türkiye`nin kapasitesine göre ihracatının çok başarılı olduğunu düşünmüyorum, ihracatımızın daha başarılı olması için; makine üreticilerine ihracat için minimum 5 yıl vadeli kredi sistemi geliştirilmelidir, kalifiye elemanların eğitimi güçlendirilmeli ve özel destek sistemiyle üretime yönlendirilmelidir, üretim ve ihracatın artırılması Türkiye`nin gelecekteki gücü olacaktır.
Ayrıca makine ihracatçısının yatırım yapabilmesi kolaylaştırılmalı ve desteklenmelidir. Devletimizin satış yaptığımız ülkelerle görüşüp, anlaşılıp vize alma konusunda yaşanan sorunları çözmesi gerekmektedir.
Bize göre kaliteli üretim yaparak ekonomisi güçlü ülkeler hedef alınmalıdır. Enerjisinin yettiği kadar ülke hedef alınmalıdır. Her ülkeye koşarak enerji boşa harcanmamalıdır.
Hasan TORUN
TESLAMAK Makine Kur. Ortağı
İhracat olmazsa olmazdır
İhracat bu ülkenin olmazsa olmazıdır. Bu her yönüyle ekonominizin, istihdamın olumlu yönde seyir etmesine vesile olur.
Firmamızın ihracatının olumlu fakat yeterli olmadığı kanısındayım. Global olarak ekonominin durağanlaşması dolayısıyla önümüzdeki yıllarda daha zorlaşacak kanısındayım. Ülke olarak ihracat yapan firmalara daha fazla destek verilmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu yıl ağırlıklı Rusya, Özbekistan ve İngiltere’ye ihracat gerçekleştirdik. Bu süreçte ihracatımızı en fazla artırdığımız ülke ise Rusya oldu.
Girdi maliyetlerinin yüksek olması ve iş gücü maliyetlerinin artması nedeniyle önümüzdeki dönem zorlaşacak gibi görünüyor. İmalatçı firmalara doğru ve verimli destekler var olan ekonomik zorlukları fırsata çevirebilir.