AYDIN DAĞTEKİN

Düşük faizli kredi olanaklarının artırılmasını isteyen Bursalı SİAD ve STK başkanları, “Enflasyonla mücadele tamam ama reel sektörü de unutmayalım. Üyelerimiz zor zaman akçelerini harcamaya başladı. Toparlanma için gerekli adımlar ivedilikle atılmalı.  Faizlerde yumuşak iniş Türkiye için iyi olur” dediler.

Enflasyonist ortamdan çıkmak için uygulanan sıkılaşma önlemleri, özellikle KOBİ niteliğindeki şirketleri zorlamaya başladı. Piyasada taleple birlikte nakit akışı da iyice düşünce, reel sektörden ‘imdat’ sesleri yükselmeye başladı.

Bursa’daki SİAD ve STK başkanları, enflasyonla mücadele programına destek vermekle birlikte reel sektörün de düşünülmesi gerektiğine vurgu yaptılar. Bursa iş dünyası temsilcileri,  “Enflasyonla mücadeleye destek veriyoruz ancak reel sektörün, özellikle KOBİ’lerin unutulmaması gerekiyor. Sıkıntı had safhada, nakit akışı yok, ödemeler zamanında alınamıyor. Üyelerimiz zor zaman akçelerini harcamaya başladı. Finansmana erişim kanalları bir an önce açılmalı, ticari kredilere yönelik kısıtlamalar gözden geçirilmeli” mesajı verdiler.

Nilüfer Çevikel

DOSABSİAD YKB

Düşük faizli kredi imkanları artırılmalı

Sanayinin farklı kollarında faaliyet gösteren firmalarımız, döviz kuru dalgalanmaları ve üretim maliyetlerindeki artışlar gibi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalabiliyor. Maliyetleri kontrol altına alarak riskleri minimize etmeye çalışan sanayicilerimiz için düşük faizli kredi imkanlarının artırılması ve döviz kuru risklerine karşı koruyucu mekanizmaların güçlendirilmesi özel sektör ve ihracatçılarımız için büyük bir destek niteliği taşıyor. Enflasyonla mücadeleye yönelik adımlar doğrultusunda fiyat istikrarı sağlanarak üretim kapasitemizin ve istihdamın artırılarak korunması gereklidir. Bu bağlamda, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve mesleki eğitimlerin iş dünyasının taleplerine uyum sağlaması ile gençlerimiz için istihdamın artırılması da önem arz etmektedir.

Türkiye ekonomisi 2024 yılının ilk yarısında küresel ve bölgesel dalgalanmalara rağmen güçlü bir performans sergiledi. Yılın ikinci yarısında, mevsimsel etkilerin azalması ile birlikte finansal koşulların iyileşerek sanayimizdeki yüksek katma değerli üretim kapasitesinin sürdürülebilir şekilde artacağına, rekabet gücümüzü korumak ve artırmak için uygun finansman çözümlerinin uygulanmasıyla bir toparlanma süreci yaşanacağına inanıyorum. İş dünyası olarak, devletimiz ve ilgili kurumlarla iş birliği içinde çalışarak, ihracatın artması ile küresel ve bölgesel kalkınmanın sağlanması için gerekli çabayı göstermeye devam edeceğiz.

Fatih Şakir

BALKANTÜRKSİAD YKB

Faizlerde yumuşak iniş Türkiye için iyi olur

Türkiye’de finansmana ulaşım konusunun son dönemde zorlaşması ve finansman maliyetlerinin artması şirketlerde sıkıntılara sebep olmaktadır. Faiz oranları çok yüksek, dolayısıyla piyasalarda yaprak kıpırdamıyor diyebiliriz. Zorunlu ihtiyaçlar dışında hiç kimse para harcamıyor. Para harcamadığı gibi üretim yapmıyor, üretim yapan da bu dönemde üretimine ara vermek suretiyle karda oluyor.

Özellikle bazı sektörlerde bu durum daha yoğun yaşanıyor. Örneğin sanayi sektörünün, artan ham madde ve enerji maliyetleri dolayısıyla finansmana erişim konusunda zorluklar yaşadığını gözlemliyoruz. İnşaat sektörü başta olmak üzere reel sektör üretim yapmıyor.

Halen, ülke ihracatının önündeki en büyük engel, yüksek maliyet ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntılardır.

Kendi sektörüm olan inşaatta ise maliyet hesaplamayı boş verin, hesaplanamıyor, çünkü yıllara sari bir işimiz var.. Yapılan daire ve konutları kim alacak o fiyatlara, o da muamma

Gıda sektörü ilk defa çok çok kötü. Üretim yapmayıp parasını faizde tutan üretici gıdacılar var duyunca çok üzüldüm. Faizlerde yumuşak bir iniş Türkiye için iyi olur diye düşünüyoruz. Hükümet tarafından da istikrarı sağlayacak, piyasayı hareketlendirecek adımlar bekliyoruz.

Zarif ALP

RUMELİSİAD YKB

Toparlanma için gerekli adımlar ivedilikle atılmalı

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisi yakından hissedilen enflasyonist ortamın hafiflemesi ve ekonomide toparlanma adına gerekli adımların ivedilikle atılması gerekiyor. Buna bağlı olarak da ülkece, güvenilir ve yapısal reformların sonuç alacağı bir düzenleme ile yola devam etmeliyiz.

İş dünyasına yatırımlar noktasında finansman desteğinin sağlanması en önemli beklentilerimiz arasında. Özellikle yeşil dönüşüm, sınırda vergi uygulaması gibi faktörlerin etkilerini 2026 yılından itibaren görmeye başlayacağız. Bu bakımdan, ülkece geleceğe dönük yatırımlarımızı akıllı ve doğru şekilde yönlendirmemiz önem taşıyor. Ve dahası, güven ekonomisine dayalı öngörülebilir politikalarla, sürdürülebilir büyüme ivmemizin daha da artması mümkün hale gelecektir. Tabii bu noktada fiyat istikrarının sağlanması ve enflasyonla mücadelenin kararlı bir şekilde devam ettirilmesi gerekiyor.

Bunların yanında, kayıt dışının ekonomiye katılması çok önemli. Bu durum, özellikle yüksek büyüme gösteren sektörlerin vergi gelirleri anlamında da ülkemize büyük katkılar sağlayacaktır. Ayrıca istihdama katılması gerekenlerle ilgili düzenleme yapılması konusu da var. Örneğin işsizlik parası alanlar, işsizlik parasını aldıkları sürece yerel yönetimlerde çalıştırılması gibi ilave çalışmalar yapılabilir.

RUMELİSİAD olarak, İlk günden bu yana, ortak akıl ve sinerji içerisinde sürdürdüğümüz çalışmalar ile Bursa’mız, ülkemiz ve Balkanlar için katma değer yaratacak projeler üretmeye kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Bu anlamda sanayici ve iş insanları olarak da bizler, üretmeye ve ülkemize katkı sağlamaya yönelik var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Bursa, Ar-Ge ve tasarımda ilk 5’te Bursa, Ar-Ge ve tasarımda ilk 5’te

Mustafa GÜMÜŞ

BUMİAD YKB

Üyelerimiz zor zaman akçelerini harcıyor

Bir malın üretimi için gerekli harcama öncelikle yapılmakta, satış sonrası da tahsilat beklenmektedir. Bu durum ön finansmanı mutlak gerekli kılmaktadır. Finansmana erişimdeki zorluk bu nedenle çalışma alanının daralmasına neden olmaktadır. Zaten bu zor ve belirsiz şartlarda hiçbir üyemizin yurtiçinde yeni yatırım iştahı, dolayısıyla finansman ihtiyacı kalmamıştır. Tamamı mühendis ve mimar pozitif bilim insanlarından oluşan üyelerimiz zor zaman akçelerini harcayarak ve mülklerini satarak üretim kaleleri fabrikalarını savunmakta ve ayakta tutmaktadır.

Hükümet üretim yapan bütün tesislerin hayatta kalabilmesini sağlamak için uzun vadeli düşük faizli can suyu kredileri oluşturmalı, bunu geçmiş dönemlerde aldığı vergiler nispetinde adil olarak dağıtmalıdır. Acilen iç piyasada ticari faaliyetlerin tekrar başlaması için mali sıkılaştırma politikasını yumuşatmalıdır. Aksi halde sıkılaşacak bir üretim ağı ve piyasa kalmayacaktır.

Yılın ikinci yarısı ticari hareketin daha hızla yavaşlayacağı, maalesef kapanan fabrikaların daha çok görüleceği bir dönem olacaktır.

Vergilendirme konusunda şahin olan devletimiz, halkın alın teri ile üreterek elde ettiği kazancın yaklaşık yüzde 50’sini, yani yarısını vergi, ÖTV, KDV adı altında toplamakta ve bunlar eskisi gibi yol, su, elektrik eğitim sağlık olarak geri dönmemekte, halk bunların her zerresi için tekrar ödeme yapmaktadır. Asla sürdürülebilir bir politika değildir.

Şeyda Şençayır

BUİKAD YKB

Firmalar verimlilik artırıcı projelere yöneldi

Finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar, üyelerimiz üzerinde oldukça olumsuz etkiler yaratıyor. Özellikle KOBi'ler, kredi maliyetlerinin artması ve finansman kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle yatırım yapma ve operasyonlarını sürdürme konusunda zorlanıyorlar. Firmalar bu sorunu hafifletmek için maliyetleri düşürmeye yönelik iç denetimlerini sıklaştırıyor, dijital dönüşüm ve verimlilik artırıcı projelere yöneliyor. Ayrıca alternatif finansman kaynaklarına, örneğin factoring ve leasing gibi araçlara yönelme eğilimi de gözlemleniyor.

Hükümetten en büyük beklentimiz, faiz oranlarının düşürülmesi ve krediye erişim şartlarının kolaylaştırılmasıdır. Ayrıca ihracatçılar için daha fazla teşvik ve destek programlarının uygulanması, uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzü artıracaktır. Özellikle düşük faizli kredi imkanları ve ihracat sigortası gibi araçlarla firmaların finansal risklerini minimize etmeleri sağlanabilir.

Bursa iş dünyası olarak yılın ikinci yarısında ekonomide bir toparlanma bekliyoruz. Özellikle hükümetin alacağı önlemlerle finansmana erişimin kolaylaştırılması, enflasyonun kontrol altına alınması ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların azaltılması durumunda, firmalarımızın daha sürdürülebilir bir büyüme kaydedeceğine inanıyoruz. Ayrıca ihracat odaklı büyüme stratejileriyle dış pazarlarda daha fazla yer almamız mümkün olacak.

Son olarak, reel sektörün sorunlarının çözümü için kamu ve özel sektörün iş birliği içinde olması gerektiğini vurgulamak isterim. Bursa iş dünyası olarak hükümetimizden gelecek desteklerle, yenilikçi ve sürdürülebilir projelere imza atmaya devam edeceğiz. Bu süreçte tüm paydaşların ortak bir vizyonla hareket etmesi, ülke ekonomisinin genel sağlığı açısından da büyük önem taşımaktadır.

Tolga Papatya

GESİAD YKB

Sıkıntı had safhada, şartlar esnetilmeli

Nakit para sıkıntısı, piyasa durgunluğu, kredi faizlerinin yüksekliği, sermaye yetersizliği ile kredi bulamama had safhadadır. Firmalar, sürdürülebilirlik ve büyüme için dış finansmana ihtiyaç duymaktadırlar.

Ancak muhasebe kayıtlarındaki ve dolayısıyla bilançolarındaki durum nedeniyle bankalardan kredi kullanma imkânları sınırlı kalmaktadır. Bankalardaki kredi kullandırılabilme şartları mümkün ölçüde esnetilmeli ve krediye ulaşım kolaylaştırılmalıdır.

Miktar, vade ve maliyet bakımından uygun finansal kaynağa erişim sağlanmadan; sürdürülebilir büyüme hedeflerimize ulaşamaz, uluslararası alanda rekabet üstünlüğü sağlayamayız.

Servet Yılmaz

BEKSİAD YKB

Enflasyonla mücadele tamam ama reel sektörü unutmayalım

Global piyasaların getirdiği ihracat daralmasıyla birlikte işletmelerin nakit girdilerinde çok ciddi azalmalar yaşanmakta.  İç piyasada da nakit sorunu ve likidite sıkıntısı var ve firmalar nakit akışını yönetmeye çalışıyor. İşletmelerimizin ekonomik faaliyetlerine devam etmesi ve alınan siparişlerin ayağa kaldırılabilmesi için krediye, paraya erişimleri hayati önem taşımaktadır. Üreticilerimizin çok yüksek olan Merkez Bankası'nın faiz oranlarını düşürmesi ve kredi maliyetlerinin azaltılması beklentisi oluşmuşken, geleneksel banka kredilerinin dışında girişim sermayesi gibi alternatif finansman kaynaklarına yöneliyorlar.

Ekonomik istikrarın bir an önce sağlanması ve belirsizliklerin azaltılması, en önemli beklentileri arasında yer almaktadır. Firmalar maliyetlerini kontrol altına alarak ve gereksiz harcamalardan kaçınarak finansal sıkıntılarını da hafifletmeye çalışıyorlar. Diğer taraftan ise dijitalleşmeye hız vererek verimlilik ve maliyetleri düşürmeyi hedeflemekteyiz.

İhracatçılara yönelik destek programlarının artırılması ve Ticaret Bakanlığı’nın yeni pazarlar bulunması için teşviklerin artırılması beklemekteyiz. Lojistik desteklerin ve teşviklerin artırılması beklentimiz var. İhracatta bir şekilde tutturduğumuz emtia fiyatlarımız bu defa son zamanlarda aşırı yükselen kargo ve nakliye fiyatlarına takılmaktadır. Bu ortamda üreticilerimizin üretim kabiliyetlerini yükseltmelerinin, güçlendirmelerinin bir anlam taşımadığı ve bir değerinin olmadığı günlere doğru gitmekteyiz. Tabii ki enflasyonla mücadele etmemiz son derece önemli fakat mücadele ederken üreten kesimi, KOBİ’leri ve sanayici tarafını unutmamamız lazım.

Osman Akın

MARSİFED YKB

Finansmana erişim kanalları bir an önce açılmalı

Üretim, yatırım, istihdam ve ihracat gücümüzün sürdürülebilirliği için bankaların kredi maliyetlerini düşürüp, finansmana erişim kanallarını açması gerekiyor.

Firmaların işletme sermayesi ihtiyacı giderek artıyor. Bankaların ticari işletmelere uyguladığı kredi faizleri, politika faizine kıyasla daha çok arttı. Sanayicilerimizin ve reel sektörün yatırım iştahının devam etmesi, ekonomimizin belkemiğini oluşturan 3,2 milyonu aşkın KOBİ’mizin ayakta kalması için gerek kamu yönetimi gerekse de finans sektörü tarafında finansmana erişim kanallarının bir an önce açılması gerekiyor.

Bankalar kredi faizlerini düşürmeli, katı kurallardan vazgeçmeli, KGF destekli mekanizmalar devreye alınmalı, Eximbank doğrudan teminat mektupsuz ihracat desteğine geçmelidir.

Ülfet Öztürk

BUMKAD YKB

KOBİ’lerin desteklenmesi kritik önemde

Türkiye'de özel sektör, ülkenin ekonomik büyümesinde ve istihdamın sağlanmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu sektörde faaliyet gösteren işletmelerin çeşitliliği ve rekabetçi piyasa koşulları, inovasyon ve verimlilik yaratma potansiyelini artırmaktadır. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), özel sektörün önemli bir bileşenini oluşturmakta ve yerel ekonomilerin güçlenmesine katkı sağlamaktadır​

Özel sektörün önündeki zorluklar arasında ekonomik istikrarın korunması, rekabetin artırılması ve küçük işletmelerin desteklenmesi gibi konular bulunmaktadır. Elektronik alt yapının geliştirilmesi gerekmektedir, Türkiye’de dijitaleşmeden bahsedebilmemiz için KOBİ’lerin dijitalleşmesinin tamamlanması gerekmektedir. Çevre koruma ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri, yeşil enerji projeleri, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması ve çevre dostu teknolojilerin teşvik edilmesi konusunda çalışmalar hızlandırılmalıdır. Bu bilgiler ışığında Türkiye'nin özel sektörü ve ihracat performansı, hem zorluklarla hem de fırsatlarla dolu bir süreçten geçmektedir diyebiliriz.

Yavuz Kazangil

TOSYÖV Bursa YKB

Depodan iskontolu ürün satışı yapılıyor

Özkaynağı kısıtlı ve dış finansmana erişimi yetersiz olan şirketler, işletme sermayesi kaynaklı sorunlarını aşmak ve stok maliyetlerini düşürmek için depodaki stoklarının iskontolu satışını hızlandırıyor. Enflasyonist bir ortamda depodan iskontolu ürün satışı yapılması, şirketlerin krediye erişimde yaşadığı problemleri açıkça gösteriyor.

Günümüzde yerel bankalar, sendikasyon kredileri açısından artan finansman maliyetleri nedeniyle, finansman sağlama konusunda son derece temkinli hareket ediyor. Yabancı bankalar ise mevcut durumda finansman sağlama konusunda oldukça seçici davranıyor ve genele yaygın bir finansman bulabilmek oldukça zorlaşabiliyor.

Halil Coşkun

UTİYAP YKB

Finansman giderleri şirketleri zorluyor

Piyasalardaki durgunluk, kredi faizlerinin yüksekliği, sermaye yetersizliği ile nakit akışı ve işletme sermayesi sıkıntısı çeken şirketlerin önümüzdeki dönemde zorlanacağına dair değerlendirmeler yapılıyor. Yüksek enflasyon ortamında maliyetlerin artması, şirketler için işletme sermayesi ihtiyacını artırıyor ve çoğu işletme için bu durum nakit akışı yönetimini zora sokuyor. 2024 yılının ilk yarı bilançolarında finansman giderlerinin şirketleri oldukça zorladığı görülüyor. Bu durum ilerleyen dönemlerde karlılıklar üzerinde sıkıntı oluşturabilecektir.

Recep Öztürk

BUDSİAD YKB

Nakit akışı yok, ödemeler zamanında alınamıyor

Pandeminin ardından bir türlü toparlanamayan global ekonomi, enflasyonist ortamdaki durgunluğun da etkisiyle talebin azalması ve finansman sıkıntısı gibi konular iyice etkisini, hissettiriyor. İşini büyütmek isteyen KOBİ’ler finansman sıkıntısı yaşıyor, piyasadaki nakit sıkıntısı birçok firmayı zora sokuyor, ödemeler zamanında alınamıyor. Nakit akışı yok ve belirsizlik devam ediyor.

Alparslan Şenocak

MÜSİAD Bursa Şube YKB

Sanayicilerimiz sermaye hesaplarını yapamaz halde

Ülkemizde tüm sektörlerde yaşanan finansman sıkıntıları ile birlikte sektörlerimiz finansman elde edebilme konusunda oldukça zorlu bir süreçten geçmektedir. İstikrarsız fiyat politikaları ile birlikte sanayicilerimiz sermaye hesaplarını yapamaz hale geldi. Alınacak önlemlerin büyük önem taşıdığı bu dönemde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde para politikalarında istikrara yönelik atılacak olan adımları desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye finansal kırgınlıklarını aşabilmek için finansal pazar değil, finansal merkez konumuna gelmelidir. Bu hedefi gerçekleştirebilmek ancak yapısal reformlar ile mümkün kılınacaktır. Özellikle Türkiye Yüzyılı hedeflerinin ihracata dönük yapısıyla birlikte oluşturulacak kredi destekleri ve teşviklerle birlikte yurtdışı piyasalarından kaynaklı haksız rekabetin önüne geçilmelidir. Sektörlerimizde hükümet ile yapılan meslek liseleri başta olmak üzere birçok alandaki kamu-özel sektör iş birliklerinin artarak devam etmesinin sektörlerimizin finansman sıkıntısı yaşadığı bu dönemde önemi daha da artmıştır. Bir sanayi şehri olan Bursa’da sektörlerimizin küresel iş birliği hedefleri kapsamında çalışmalarına devam ederek, yaşanan finansman sorunlarının sonuçlarını en aza indirmeyi hedeflemeliyiz.

Sadık Şengül

BUTTİM YKB

Ticari kredilere yönelik kısıtlamalar gözden geçirilmeli

Uluslararası piyasalardaki belirsizlikler ve ekonomik dalgalanmalarla birlikte global finansal sistemde yaşanan sıkışmalar, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için finansal kaynaklara erişimin zorlaşmasına yol açıyor. Bu sıkıntıyı hafifletmek adına firmalarımız, maliyet azaltıcı stratejiler geliştirmek ve alternatif finansman kaynaklarına yönelmek mecburiyetinde kalıyor. Bu noktada, ticari kredilere yönelik mevcut kısıtlamaların gözden geçirilerek finansmana erişimin kolaylaştırılması kritik bir öneme sahip. KOBİ kredi olanaklarının genişletilmesi ve finansal desteklerin artırılması ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin mali güçlerini koruyabilmeleri sağlanmalıdır. Artan kredi maliyetleri ve finansmana ulaşmadaki engeller, yalnızca üretim kapasitemizi değil, iş gücünü koruma çabalarımızın da sekteye uğramasına sebebiyet veriyor. Vergi indirimleri ve mali destek paketleri ile işletmelerin iş gücünü korumalarının teşvik edilmesi ve iş gücünün değişen ihtiyaçlarına uyum sağlanması amacıyla beceri geliştirme ve eğitim programları ile gençlerimizin güncel yetkinliklere sahip olması istihdamın sürdürülebilirliğini ve ekonomik istikrarın sağlanmasını destekleyecektir. Yılın ikinci yarısında üretim kapasitemizi artırmak, ticaret hacmimizi genişletmek ve istihdamı sürdürülebilir kılmak için finansmana erişim sorunlarına yönelik kalıcı çözüm sağlayacak politikaların artırılacağına inanıyoruz. İş dünyası olarak bizler de, kentimizin ekonomik performansını artırmak ve küresel rekabette öne çıkabilmek adına çalışmaya devam edeceğiz.

Şekib Avdagiç

İTO Başkanı

KOBİ’lere kredi sınırlaması gözden geçirilmeli

Finansal sıkılaşmanın, finansal dayanıklılığa halel getirmemesi en önemli beklentimizdir. Dolayısıyla finansman koşullarının makul ölçeklerde ve kademeli olarak iyileştirilmesini ihmal etmemeliyiz. Bu anlamda ifade etmek gerekir ki, içinde bulunduğumuz finansal şartların ve yatırım ikliminin süratle iyileştirilmesi beklentisi içindeyiz. Bugün içinde bulunduğumuz koşulları, bu vizyonla örtüşür hale getirmemiz gerekiyor. Kredi büyümesine getirilen sınırlamanın gözden geçirilmesine ihtiyaç bulunuyor. KOBİ’leri rahatlatmak çok yerinde bir karar olacaktır. Unutmayalım ki bir ülkedeki yatırım ekosistemi KOBİ’ler üzerinde yükselir. KOBİ temelli ekosistem iyileştirildikçe, büyük ölçekli yatırımların çekilmesi mümkün hale gelir.

Editör: DİLEK ATLI