Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Bursa’da planlama tartışmalarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Bir kentin yaşanılabilir olması için dünü ve bugünün bilinmesi ve bu bilgilere dayanılarak geleceğinin de tüm paydaşların asgari oluruyla planlanması gerektiği belirtilen BUSİAD açıklamasında, şunlar kaydedildi:
“Hedef, sanayisini tarımın ve turizminden daha ön planda tutan değil, bunları il ölçeğinde planlayarak Avrupa’da çokça örneğinin bulunduğu yaşanabilir şehirler arasında yer almak olmalı. Tıpkı 1961’de Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesini planlayarak oluşturduğu gibi. O gün Türkiye’ye pilot olan ve Pilot Sanayi olarak anılan, organize sanayi bölgesi anlayışı, bugün Bursa için artık planlı kent anlayışına evrilmeli. Bugün de Bursa salt sanayinin değil, sanayi ile birlikte tarım, turizm, hizmet, madencilik, eğitim ve sağlık gibi sektörlerin gelecek yıllardaki gelişim alanlarının da hesaba katıldığı planlı bir kent için pilotluk yapmalı. Günümüzde Bursa’mız halen 1997 yılında tamamlanıp 1998 tarihinde onaylanan 2020 Çevre Düzeni Planı ile yürütülmeye çalışılmaktadır. Geçen süre içerisinde önce 2030 ardından 2040 planları hazırlandı fakat yürürlüğe sokul(a)madı ve son olarak ta yerel seçimlerin ardından “Bursa 2050 Çevre Düzeni Planı” hazırlıklarına başlanıldı. Dolayısıyla, yıllardır bir anlamda plansız bir şekilde, yol haritamız olmadan sadece büyüyoruz, gelişmiyoruz!
Neler yapılmalı?
Bursa Büyükşehir ve 17 ilçe Belediye Başkanımızı ziyaretimizde gördük ki hazırlamış olduğumuz Bursa Vizyonu “Sanayi, Tarım ve Turizmle Gelişen Bursa” çalışmamızda yer alan öneri ve görüşlerimiz yerinde ve önemli. Bu yazı vesilesiyle o raporumuzun bir kez daha incelenmesini öneriyoruz. İşte raporumuzdaki Bursa’mızın sosyo-ekonomik dengesizliğini giderebilecek önerilerimizden bazıları;
* Sanayi yapılaşmasına uygun (tarım ve turizme engel olmayan) tekil alanlarda gerekli koşulları sağlamak kaydıyla tekil sanayi yapılarının ve yerleşimlerin oluşumuna izin verilmelidir.
* Nilüfer’de yeni organize sanayi yapılaşmasına gidilmemeli, Bursa’nın diğer ilçelerindeki uygun alanlarda yeni yapılaşmaların olabilirliğine bakılmalıdır.
* Tarım özendirilmeli, çiftçilik mesleğine itibar yeniden kazandırılmalıdır.
* Tarımın sanayi olarak görülme anlayışı geliştirilerek iş insanlarının tarıma yönelmesi, büyük ölçeklerde, yetkin iş gücüyle ve teknolojiyi kullanarak üretim yapmaları sağlanmalıdır.
* Tarımsal üretimde genç girişimcilerin yetişmesi desteklenmelidir.
* Üretimden kullanıcıya kadar uzanan süreçte kooperatifçilik yapılanması Bursa ve ülke çapında oluşturulmalı ve desteklenmelidir.
* Tarımsal üretim ve verim teşvik edilmelidir.
* Tarım ürünlerinin işlenip, değerlendirilmesine ve pazarlanmasına yönelik üreticiler ve girişimciler yönlendirilmelidir.
* Termal turizm “Yeşil Bursa” nitelemesi korunarak kamu özel sektör işbirliği ile geliştirilmelidir.
* İnanç turizmine yönelik tarihsel sürece ilişkin yenileme çalışmaları tamamlanmalı ve bu konuya ilişkin kültür turizmi politikaları belirlenerek hayata geçirilmelidir.
* Sektörel yelpazesi en geniş şehir olan Bursa’mız konu bazlı tematik festivaller şehri yapılmalıdır.
* Uludağ'ımız yılın her mevsimi yararlanılabilecek bir alan haline getirilmelidir.
* “Yeşil Bursa” söyleminin tüm Bursa il merkezi ve ilçelerinde gözle görülebilir ve yaşanabilir olması sağlanmalıdır.
* Bursa 2050 Çevre Düzeni Planı ilgili tüm paydaşların görüş, öneri ve olurları alınmış olarak hayata geçirilmeli ve plan mutlaka korunmalıdır.
* Bursa'mızın kentsel yenileşim planı merkez ve tüm ilçeler ile birlikte sanayi, tarım ve turizm potansiyelimiz ve hedeflerimiz göz önüne alınarak hazırlanmalıdır.
* Hem tarımda hem de sanayide teknoloji etkin şekilde kullanılmalı, katma değeri yüksek ürünler üretecek tesisler kurulmalı, alansal verimlilik sağlanmalıdır.
Sonuç olarak, Bursa’nın planlanması, Bursa’mızın topyekûn kalkınmasını sağlayacak şekilde; tüm ilçelerin birlikte düşünülüp ele alınarak, sosyo-ekonomik dengesizliği de giderecek şekilde politikalar geliştirilerek, tüm ilçelerinin orantılı gelişimi üzerine kurgulanmalıdır.”