Zirvenin açılışında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, enerjinin sosyal ve ekonomik kalkınmanın temel taşı olduğunu vurguladı. “Enerjiye erişim, üretimin sürdürülebilirliği için hayati öneme sahip. Bu nedenle enerji politikasını milli bir mesele olarak görüyoruz” diyen Burkay, Bakanlık öncülüğünde yürütülen yerlileşme ve rekabetçilik çalışmalarına Bursa iş dünyası olarak katkı sağlamak istediklerini belirtti.
Enerji talebinin Türkiye’de son 20 yılda üç kat arttığını ve 2035 yılına kadar 510 teravatsaate ulaşmasının beklendiğini ifade eden Burkay, bu artışı sürdürülebilir kılmak için düşük karbonlu kalkınma çözümlerinin şart olduğunu söyledi. Burkay, ayrıca bölgesel enerji ajanslarının kurulması önerisini tekrarlayarak, bu yapıların enerji arz güvenliğini güçlendireceğini dile getirdi.
TEKNOSAB: Yeşil üretimin merkezi
Türkiye’nin ilk yüksek teknoloji organize sanayi bölgesi olan TEKNOSAB’ın enerji verimliliği açısından örnek bir model olduğunu vurgulayan Burkay, bölgedeki 140 fabrikanın çatılarında 850 MW enerji üretildiğini ve toplam tüketimin 3 GW’ı bulduğunu açıkladı. BTSO olarak sürdürülebilir ve çevreci üretimi destekleyen her projeye öncülük ettiklerini belirten Burkay, zirvenin bu alandaki farkındalığı artıracağını söyledi.
Bursa Valisi Erol Ayyıldız, enerji alanındaki yatırımların ekonomik büyüme kadar stratejik bağımsızlık açısından da önem taşıdığını belirtti. “Enerji, bir ülkenin damarlarında dolaşan kan gibidir. Güçlü ekonomi, güçlü enerji altyapısıyla mümkündür,” diyen Ayyıldız, Bursa gibi sanayi açısından güçlü şehirlerde bu tür zirvelerin yapılmasını değerli bulduklarını ifade etti.
BTSO Enerji Konseyi Başkanı Erol Dağlıoğlu, enerjide ortak akıl platformlarının önemine değindi. Türkiye’nin yenilenebilir kaynaklar açısından avantajlı bir coğrafyada olduğunu belirten Dağlıoğlu, “Enerji ithalatı cari açığı büyütüyor. Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir kaynakların payını artırmak artık bir tercih değil, zorunluluktur” dedi.
Dağlıoğlu, enerji tüketimini artıran yapay zeka, büyük veri ve elektrikli araçlar gibi teknolojilere hazır olunması gerektiğini vurgulayarak, bu zirveyle değişime odaklanan stratejiler geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Yerli kömüre yeni destek yolda
Zirvenin ana konuşmacısı olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan, pandemi sonrası dönemde enerji sistemlerinin köklü biçimde değiştiğini söyledi. Demircan, “Artık eski ezberlerle hareket etme dönemi sona erdi. Yapay zeka, büyük veri, elektrikli araçlar gibi gelişmeler enerji alanında stratejik bir değişimi zorunlu kılıyor. Yeni dönemin ihtiyaçlarını karşılayacak zihinsel dönüşüme ihtiyacımız var” dedi.
Demircan, Türkiye’nin enerji stratejisinde 2053 Net Sıfır Karbon hedefinin temel alınarak çalışıldığını, arz güvenliğini sağlama ve dışa bağımlılığı azaltmanın öncelikli hedefler olduğunu ifade etti. Yerli kömür kaynaklarının etkin kullanılamadığını belirten Demircan, 11 bin MW’lık kurulu gücün sadece 5 bin MW’lık kısmının aktif olarak kullanıldığını ve bu atıl kapasitenin değerlendirilebilmesi için yeni desteklerin yolda olduğunu söyledi.
Nükleer de portföyde
Enerji çeşitliliğinde nükleer yatırımların önemine değinen Demircan, Akkuyu, Sinop ve Kıyıköy’deki projelerin ülkenin enerji güvenliğinde kritik rol oynayacağını belirtti. Yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasıyla birlikte portföyün daha dengeli hale getirileceğini de sözlerine ekledi.
Zirvenin açılış oturumunun ardından katılımcılara plaket takdim edildi. Etkinlik boyunca “Yerli Teknoloji ve Mega Enerji Yatırımları”, “Enerji Yatırımlarında Finansal Dönüşüm”, “Fosil Yakıtlarda Stratejik Dönüşüm” gibi sekiz farklı panel düzenlendi. Zirve, sektördeki yenilikleri, iş birliği fırsatlarını ve sürdürülebilir enerji çözümlerini tartışma olanağı sundu.