Değerli Okurlar,
Son yaşanan maden faciasının ardından bu başlığı attım! Virgül ile ayırmaları kaldırırsanız bizim klasik sözlerimizden bir olur ama ben iki virgül ile şunu demek istedim; Altın’a bu kadar değer yükleyip onu Üstün bir yere getirmeyelim.
Bilerek gelen bir kaza olması ve ihmallerin yaşanması, ülkemizde benzer yöntemlerle arama yapılan sahaların acilen kontrol edilmesini gerektirir. Yapıldı mı merak ediyorum! 2002 yılından itibaren verilen 19 lisanstan bahsediliyor (tüm arama sahaları ise ekli harita üzerinde), yabancı ortaklık yapılarını bilemiyorum…
Başka iddialara göre; yabancı ortaklığı olan bu kurumlar vergilerini tam vermedikleri gibi, kazanılan para ve altının ne kadarı ülkemizde kalıyor ayrı bir merak konusu olarak konuşuluyor.
Köyü bölgede olan Sedat Cezayirlioğlu isimli bir vatandaşın erken ve mevcut uyarılarının soruşturma ve gözaltı ile değil, devletin bu kişinin arkasında durarak yürütülmesi bence sorumlu yönetim anlayışına daha çok yakışırdı. Bu arkadaş “kendisini yakarak” tepkisini devam ettireceğini söylemiş, bence kendine yazık eder, kendisine önerim her şeye rağmen mücadelelerine hayattayken ve hukuki zeminlerde bıkmadan devam etmesidir. “Sen yanmazsan, biz yanmazsak nasıl çıkarız aydınlığa” sözleri kendini yakmak değildir!
Dünyada altın üretiminin yüzde 85’inde siyanür kullanılıyor, bazı gelişmiş ülkeler bu konuda yasalar, yasaklar çıkarsa ya da çıkarmaya çalışsa da galiba güç/para bu işin önünü kesiyor.
Daha uzun zaman alsa da daha maliyetli olsa da;
BENCE SİYANÜR YÖNTEMİYLE ALTIN ARAMA ve ÜRETME İŞLEMİ BAŞTA ÜLKEMİZ OLMAK ÜZERE TÜM DÜNYADA SONLANDIRILMALIDIR…
Toprağı, suyu, havayı dolayısıyla kendimizi zehirleyip çıkan ürünü boynumuza, bileğimize takarken ne pahasına üretildiğini bilmek gerek. Ülkemizin ve dünyanın önemli bir ekonomik değeri ve madeni olan altınla oynamak neredeyse devletlerin bile gücü yetmezken, insan ve insanlık için ortak akılla davranmak gerektiğini düşünüyorum. Ve bu konuda ar-ge yapılmalıdır.
Önerim; gelecekte halkın siyanürsüz altın talep etmesidir, hatta imalatçılarında siyanürsüz üretilen altını satarken bir ayıraç /etiket kullanmasıdır.
Dedim ya; Altın’ı Üstün’e getirmeyelim…
Saygılarımla