Kıymetli okurlar, hepimizin malumu üzerine ülkemiz ihracatı önemli ölçüde ithalata bağımlı olup, sektörel olarak farklılık göstermekle birlikte; bazı durumlarda ihracatın ithalat bağımlılık oranı bazı durumlar %70’e kadar çıkabilmektedir. Bu duruma paralel olarak üretici fiyat endekslerinin takip edilmesi başta imalatçı şirketler tarafından çok önemli bir veri kaynağı oluşturmaktadır. Gerek mevcutta imalatı devam eden siparişler, gerekse gelecek dönemde verilecek olan tekliflerin maliyet hesabında üretici fiyat endeksinin takip edilmesi büyük önem arz etmektedir.
Belirli bir referans döneminde ülke ekonomisinde üretimi yapılan ve yurt içine satışa konu olan ürünlerin, üretici fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak fiyat değişikliklerini ölçen fiyat endeksi olarak tanımlanan üretici fiyat endeksi yurt içi ve yurt dışı ölçüm araçları olarak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından belirli dönemlerde açıklanmaktadır. Bu hafta Kasım 2021 döneminde TÜİK tarafından açıklanan Yurt Dışı Üretici fiyat Endeksi’nin ayrıntılı açıklamasını yapmanın fayda vereceğini düşünüyorum.
YD-ÜFE (2010=100) 2021 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %13,49, bir önceki yılın Aralık ayına göre %49,02, bir önceki yılın aynı ayına göre %47,89 ve on iki aylık ortalamalara göre %36,19 artış göstermiştir.
Sanayinin iki ana sektöründeki değişikliklere bakıldığında madencilik ve taş ocakçılığında %40,43, imalatta %48,03 artış olarak gerçekleşmiştir. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %59,34, dayanıklı tüketim malında %39,07, dayanıksız tüketim malında %33,87, enerjide %136,64, sermaye malında %33,92 artış olarak gerçekleşti. ,
YD-ÜFE sektörlerinden temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları %25,64, giyim eşyası %27,67, içecekler %29,15 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri %136,64, ana metaller %81,48, kimyasallar ve kimyasal ürünler %68,04 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler olmuştur.
YD-ÜFE sektörlerinden kok ve rafine petrol ürünleri %7,54, basım ve kayıt hizmetleri %8,32, içecekler %10,24 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık tekstil ürünleri %16,11, kimyasallar ve kimyasal ürünler %15,83, ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) %15,81 ile endeksin en çok arttığı alt sektörler olmuştur.
Tüm bu veriler ışığında görülmektedir ki, ülkemiz ihracatının artırılması, dövize endeksli ekonomik kalkınma yaratılması ve cari açığın düşürülmesi için ithalata bağlı ihracatla mücadele edilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu doğrultuda ithal ikameyi kesecek ara mallara ilişkin başta Katma Değer Vergisi istisnası olmak üzere, indirimli kurumlar vergisi veya SGK prim teşvikleri ile desteklenmesi; etkin bir maliye politikası olacaktır.