Yapay zeka, öğrenme, problem çözme, düşünme, algılama ve karar verme gibi insana ait işlerin bilgisayarlar tarafından yapılabilmesine olanak sağlayan bir teknolojidir. Yapay zeka sistemleri çok geniş veri kaynaklarını analiz ederek öğrenmek, öğrendiği verileri kullanarak kararlar vermek ve sürekli öğrenmeye devam ederek kendini geliştirmek üzere programlanmışlardır.
Son yıllarda popülerliğinin artmasının ve gündemde çok daha fazla olmasının bazı sebepleri var. Bunlardan en önemlisi bilgisayar teknolojisindeki büyük ilerlemeler ve günlük hayatımızda kullandığımız çoğu verinin dijitalleşmiş olması. Artık adres bulmak, telefon etmek, trafik durumunu öğrenmek, hava tahminlerini almak, para göndermek, alışveriş yapmak, eğitim almak gibi işlerin çoğunu dijital ortamda yapıyoruz. Bunun yanında makine öğrenmesi alanındaki son ilerlemeler de daha önce insanların hakimiyetinde olan görüntüleri anlama ve konuşabilme yeteneklerini bilgisayarların yapabilmesini sağladı. Yazılımlar artık araba kullanabiliyor, resim çizebiliyor, hastalık teşhis edebilip, sorulan sorulara cevaplar verebiliyorlar.
Yapay zeka (YZ), verileri insan beyninin çalışma prensibine benzeyen makine öğrenmesi algoritmaları ile analiz eder. Bu sayede daha önce verdiği kararların çıktılarını tekrar analiz ederek öğrenebilir ve kendini geliştirebilir. YZ gelişen teknolojiyle birlikte artan hızlarla gelişmeye devam edecek ve çok yakın gelecekte hayatımızın ayrılmaz parçalarından biri olacaktır. Şüphesiz her geçen gün farklı sektörlerde başka bir faydalı ve devrimsel bir uygulamasını duymaya başlayacağız.
Şimdiden dijital asistanlar, sosyal medya analizleri, sağlık, bankacılık, taşımacılık, perakende, imalat ve eğitim alanlarında kullanıma girdi. Hatta son günlerde gündemden düşmeyen Chat GPT adlı platformun ABD’de bazı eğitim kurumlarında kullanımı yasaklanmış durumda. Tarif üzerinden saniyeler içinde imajlar oluşturabilen DALL-E gibi uygulamalar ise reklam ajansları ve medya şirketlerinin kullanımına sunuldu.
Üretim sanayii ve endüstride ise büyük bir değişim rüzgârı kendini hissettirmeye başladı. İmalat aşamalarında otomasyonun kolaylaşması insana olan ihtiyacın azalması ve verimin artmasına olanak verirken, maliyetleri düşürmeye, üretim bantlarının otomatik optimizasyonu ile üretim hızının artmasına ve insan kaynağının daha etkin kullanılabilmesine olanak sağlıyor.
Dünyadaki kullanım örneklerini incelediğimizde de yayılımının hızla arttığını görebiliyoruz. Özellikle fabrikalarda, üretim parametrelerinin anlık takibi ile bakım gerektiren parçaları arıza çıkarmadan önce tespit edebiliyor ve bakım maliyetlerini düşürerek maliyetleri azaltıyor, işe alım süreçlerinde adayları değerlendiriyor, kalite kontrol süreçlerinde çok hızlı, efektif ve düşük maliyetli çözümler sunuyor, satışları analiz ederek talebi tahmin ediyor ve stok devir hızını optimize ediyor.Bu değişim rüzgarı karşısında kişilerin ve işletmelerin de doğru pozisyon almaları önemli. Çalışanların artık dijital dünyaya tamamen adapte olduğu, yeni gelişmeleri sürekli takip ederek daha esnek pozisyonlarda görev alabilecekleri bir kariyer planlamaları öneriliyor. İşletme tarafında ise proaktif ve stratejik bir planlama gerekiyor. İşletmeler yapay zekanın, bulundukları sektörde üretim süreçlerini optimize etmede nasıl potansiyeller barındırdığını belirlemeli, bütün süreçleri veri üretebilir hale getirebilmeli ve değişen çalışma pozisyonları ve çalışan ihtiyaçlarını karşılayabilecek çözümler üretebilir hale gelmeli.
Yapay zeka teknolojisi büyük bir dönüşüm potansiyeli sunuyor. Fakat bu potansiyeli değerlendirmek için en önemli unsurlardan biri sağlıklı veri üretimi. İşletmeler bu yeni teknolojiden üretim süreçleri ile ilgili verileri sağlıklı ve doğru üretebilme kabiliyetlerine göre faydalanabilecekler. Değişen teknolojiye uyum sağlayabilen işletmeler için büyük rekabet avantajı kapıda.