Semih AYDIN – Göksel BAŞARAN
Bursa’da tekstil sektörünün ihracatına güç katma hedefiyle 9’uncusu düzenlenen Textile Show Fuarı 28 Şubat – 2 Mart tarihleri arasında Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
KFA Fuarcılık ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) işbirliğiyle organize edilen fuar, Türk tekstil üreticilerini dünyanın dört bir yanından alıcılarla buluşturdu.
Fuarda 200’e yakın firma 2024 ilkbahar-yaz giysilik kumaş koleksiyonlarını sektör profesyonellerinin beğenisine sundu. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve UTİB ortaklığında koordine edilen alım heyetleri ve KFA Fuarcılık’ın çalışmaları kapsamında Avrupa ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere 70 ülkeden gelen binin üzerinde yabancı alıcı da firmalarla iş görüşmeleri gerçekleştirdi.
10 bin metrekare alanda düzenlenen fuarda ayrıca trend alanları ve seminerlerle katılımcılara sektördeki son yenilikleri keşfetme imkanı sunuldu.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay, organizasyondan elde edilecek gelirin depremzedelere bağışlanacağını duyurdu.
İbrahim BURKAY
BTSO YK Başkanı
İhracat artışı sağlayacak
İş dünyası olarak küresel arenada ulaştığımız güçlü pozisyonu daha da ileriye götürecek etkinlikleri çok daha yoğun şekilde yapmamız gereken bir sürece girdik. Bursa Textile Show bu anlamda hem afetin yaralarının sarılması hem de ülkemizde yeniden moral motivasyon sağlanması için kıymetli bir organizasyon. Bu yıl yeni yerinde düzenlediğimiz fuarda alım heyetleri açısından da baktığımızda güçlü bir katılım görüyoruz. Deprem felaketi sonrası yurt dışındaki iş ortaklarımızın ülkemize olan hassasiyetini, güvenini ve inancını görmekten memnuniyet duyduk. Fuara katılan firmalarımız da ziyaretçi profili ve fuardaki yoğunluktan son derece memnunlar. Fuarımızın yeni yerinde tekstil sektörüne daha güçlü bir şekilde ihracat artışı sağlamaya devam edeceğine inanıyoruz. Yardımlaşma ve dayanışma şuuruyla düzenlediğimiz fuarımızın gelirini deprem bölgesindeki ihtiyaçların karşılanması amacıyla kullanacağız. 200’e yakın katılımcı firmamız ayrıca deprem bölgesinde barınma ihtiyacını karşılamak adına destekte bulunacak. Türk iş dünyası elini taşın altına koymayı sürdürecek.
İsmail KUŞ
BTSO Başkan Yardımcısı
Ülkemizin ihtiyacı var
Yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle acımız büyük. Ancak hayat devam ediyor. Çalışmamız, fuarlar düzenlememiz ve yurt dışına mal satmamız gerekiyor. Ülkemizin bu zor süreçte buna ihtiyacı var.
Bursa Textile Show’u bugüne kadar Merinos’ta düzenliyorduk, ilk defa Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’ne taşıdık. Güzel bir atmosfer vardı. 200’e yakın katılımcı firmamızla beraber 70 ülkeden alıcı ile fuarımızı gerçekleştirdik.
Nilüfer ÇEVİKEL
DOSABSİAD YK Başkanı
Fuarlar ihracat ivmesini hızlandırıyor
Son dönemde meydana gelen depremler nedeniyle ekonomik anlamda yeniden toparlanma yönünde önemli adımlar atılıyor. Ekonominin toparlanmasında ana itici güç, ihracattır.
Dolayısıyla ihracat ivmesinin hızlanması için de uluslararası nitelikli fuarlar, hayati önem taşıyor. Geliri depremzedelere bağışlanacak bu fuar da gerek sektörün beğenisine sunulan tasarımlar ve gerekse nitelikli alıcı kitlesiyle ihracatçımızın elini güçlendirecektir.
İhracat odaklı büyüme hedeflerini yakalama ve yeni pazarlara açılma noktasında fuarlar stratejik öneme sahip.
Firmalarımızın yabancı müşteri portföyünü genişletmesi ve ihracat faaliyetlerini çeşitlendirmesinin en etkili yolu fuarlardır. Bursa Textile Show Fuarı gibi organizasyonlarda pazarlama kabiliyeti yüksek inovatif ürünlerin sergilenmesi önem taşıyor.
Bu anlamda yabancı alım heyetlerinin fuara gösterdikleri yoğun ilgi, küresel pazarlarda markalaşan Türk tekstil sektörümüzün başarısını bir kez daha gözler önüne serdi.
Önümüzdeki dönemde tekstilcimizin ihracat artışını pekiştirerek yeni yatırımları tetikleyecektir.
Serkan BÜKÜMCÜ
Pakipek Genel Müdürü
Kur baskı altında olmamalı
Fuarların dolu olmasından ziyade gelen müşterinin ne kadar ciddi alıcı olduğunun önemi var. Bu yüzden fuarın ne kadar verimli olup olmadığını ancak fuarın ardından yorumlayabiliriz.
Kur baskı altında kaldığı sürece Türkiye’ye sipariş gelmez. Türkiye, sektörümüzde ham madde üreticisi bir konumda değil. Biz ham maddeyi yurt dışından ithal eden bir ülkeyiz. Burada işleyip tekrar ihraç ediyoruz. Asgari ücretin işverene maliyeti şu an 450 dolar civarında. Konfeksiyoncuların da firmaların da bu fiyattan sipariş alması zor. Bu noktada iki yol var; ya sektör daralacak ve daha katma değerli markalara geçiş yapılacak ama ülkemizin altyapısı buna uygun değil. Bu yüzden mutlaka kur baskısının kalkması gerekiyor. Asgari ücretin işverene maliyetinin 300 dolar bandında olması lazım. Çünkü Fas, Tunus ve Cezayir gibi rakibimiz olan ülkeler kendilerini çok iyi geliştirdi. Eskiden Türkiye kadar kaliteli üretim yapamayan ülkeler şu anda yapar hale geldi. Kur baskı altında kaldığı sürece ithalat açığı büyür, ihracat da düşer.
Ülke olarak deprem felaketinin sonuçlarıyla uğraşıyoruz, Rusya – Ukrayna savaşının yansımaları var. Sonuç olarak bunların hepsi bütçe ayırmayla ilgili konular. Firmalar tüm bu süreçlerden yorgun çıkacak. Sürdürülebilirlik, karbon salınımını azaltmak sadece kağıt üzerinde olmuyor. Yatırım yapmak gerekiyor.
Sektörümüzdeki firmaların yüzde 50’sinin bu yatırımı yapabileceğini düşünmüyorum.
Firma olarak ‘yeşil dönüşüm’e ayak uydurabilmek adına gereken tüm yatırımları 1,5 – 2 sene önce tamamladık. Bütün filtre sistemlerini devreye aldık.
Üretimde geri dönüştürülmüş sular kullanıyoruz.
Artık kendi içimizde daha fazla nasıl tasarruf sağlayabiliriz; Kaizen, çalışma performansı artırma, filli üretimde su tüketimini azaltma gibi konulara odaklandık.
Aylin SÖZERİ
Zorluteks Pazarlama Müdürü
Fuar depremin burukluğuyla geçti
Fuar depremin burukluğuyla geçti. Avrupa’daki müşteriler tedirgin oldukları için gelmedi.
İşler giderek zorlaşıyor. Öyle bir dönemdeyiz ki, öngörüde bulunmak en zor iş. Biz, üretken, çalışkan ve sürdürülebilir olmaya bakıyoruz. Çünkü ülkemiz ve dünyadaki konjonktürle ilgili yapabileceğimiz çok fazla bir şey yok. Zorlu Holding olarak yeşil dönüşüme hazırız. Çok ciddi efor sarf ediyoruz. Rakiplerimize göre çok ileri bir noktadayız.
Levent KAYAOĞLU
Dilek Tekstil YKB
İhracatta düşüş bekliyorum
Fuarın yeni yerine taşınması geniş alanlar sundu. Ancak geçmiş fuarlara göre daha zayıf bir fuar geçirdik. Bunda depremin etkisi de oldu. Ayrıca İstanbul’daki fuarla art arda olması da ziyaretçi sayısı etkileyen faktörler oldu.
Dünyadaki global kriz ve ülkemizde maliyetlerin artmasından dolayı Türkiye’deki fiyatlar yurt dışındaki müşterilere pahalı gelmeye başladı. Bu yüzden siparişler Uzakdoğu’ya kayıyor. Maliyet artışları ve dünyadaki krizlerden dolayı 2023 yılında ihracatta düşüş bekliyorum. Hedefimiz aslında yüksek ama global ölçekte konjonktüre baktığınızda düşüş olacağını öngörüyorum. Ancak kendi firmamız adına düşüşten ziyade büyümeyi hedefliyoruz. Bunun sebebi de yaptığımız Ar-Ge’ler, koleksiyonlarımız, verdiğimiz hizmet ve emekten dolayı.
Kullandığımız olduğumuz kumaşlarda, üretimimizde 2022 yılında minimum yüzde 25 geri dönüştürülmüş iplik kullanıyorduk. Bu sene itibariyle bu oran yüzde 40’a çıktı. Yüzde 40’ın altında şu anda üretimimiz yok. Bütün yaptığımız ürünlerin hepsinde recycle ürünler kullanıyoruz. Bazı markalardan yüzde 100’e yakın talepler geliyor. Bu doğaya sağlanabilecek en önemli yatırımlardan birisi. Ayrıca önümüzdeki süreçte GES yatırımımızı devreye alacağız. Firma olarak yeşil dönüşüm konusunda alınabilecek tüm önlemleri alıyoruz.
Vedat KAYAOĞLU
Kayaoğlu Tekstil YK Başkanı
Kârlılıklar azalıyor
Fuar beklentilerimizi karşıladı. Yoğun bir fuar geçirdik. Tekstil başkenti olarak Bursamızın böyle bir fuara sahip olması sektörümüz ve şehrimizdeki firmalar için çok önemli.
Maliyetlerin TL bazında artması ve döviz kurlarının sabit kalması kanayan yaramız. Ülke açısından baktığımızda döviz yükselmesin diyoruz ama ihracatçı açısından baktığınızda dövizin yükselmesi lazım. Elektrik, doğal gaz ve işçilik maliyetleri ciddi anlamda etkiliyor. Döviz kurlarının sabit kalması nedeniyle de kârlılıklarımız aşağıya geldi. Doların şu an en az 25 TL bandında olması gerekiyor.
Çevreci üretim çok önemli. Global markalarla çalıştığınızda zaten bu firmalar sizi buna itiyorlar. Fabrikamızın çatısında GES kurulu. Kendi kullandığımız elektriği güneş enerjisinden karşılıyoruz. Firmamızın kuruluşundan itibaren recycle sertifikasına sahibiz. Yüzde 25 oranında devam ediyordu bugüne kadar. Bu yıldan itibaren yüzde 40 çıktı bu oran.
Arzu IŞIK
Işıksoy Tekstil YK Üyesi
2023’ten umutluyuz
Bu yıl fuar alanının yeni lokasyonunda müşterilerimizden aldığımız güzel geri dönüşler ve biz katılımcılar olarak beklentilerimizin üzerinde geçti diyebiliriz.
Tüm dünyayı etkileyen pandemi dönemi geçen yılın son çeyreğinde azalmış, bitme noktasına gelmiş, dünya ticaret hayatı eski günlerine dönmeye başlamıştı. Bu yükselen ivmenin 2023 yılında da devam edeceğini ön görüyoruz. Tüm dünyada mevcut stokların azalmaya başlaması sebebi ile satışa yönelik üretimin artacağı kanaatindeyiz. Işıksoy Tekstil olarak yenilenen ürün grubu ve büyüyen müşteri portföyü ile 2023 yılının daha iyi geçeceğini ön görmekteyiz.
Sınırda karbon düzenlemesi uzun süredir gündemimizde olan bir konu olup bununla ilgili işletmemizde mevcut olan çevre yönetim sistemi ve enerji yönetim sistemi ekiplerinin iyileştirme hedefleri doğrultusunda alınan önlemler ve sınırda karbon düzenlenmesine yönelik enerji izlenebilirliği artırıldı, güneş enerjisi il e beraber üretimde yeşil enerjinin kullanımına başlandı. Karbon ayak izi hesaplamaları yapıldı ve bir sonraki yıl için hedefler konuldu.
Işıksoy Tekstil olarak Kalite ekibi, çevre - enerji birimi ve Ar -Ge ile sınırda karbon düzenlemesine hazır ve doğaya saygılı üretimi benimsiyoruz.
Hilal GÜLSEÇEN
Seçen Tekstil Genel Müdürü
Daha fazla Ar-Ge’ye odaklanacağız
Son derece özenle hazırlanmış bir alım heyeti grubu fuarımızı ziyaret etti. Deprem dolayısıyla bir takım iptaller olsa da nihai olarak hem hedeflediğimiz Avrupa’daki ana müşteri grupların hem Avrupa dışındaki diğer kıtalardaki müşteri gruplarını ağırladık. Gelen müşterilerin hem nitelik hem de nicelik açısından tatmin edici olduğunu söyleyebiliriz.
Etki alanımız dışındaki birçok parametre sektörümüzü etkiliyor. Döviz tarafında yaşanan baskılanma, ülkemizin başından geçen felaket, dünyadaki ekonomik konjonktür gibi sebeplerden dolayı bu derece öngörülemez bir yıl yaşamamıştık. Ancak buna rağmen iki elimizle değil, dört elle işimize sarılacağız. Bu tarz dönemleri içinde fırsat barındıran dönemler olarak görüyorum. Daha fazla Ar-Ge’ye odaklanacağız, farklı pazarlarda farklı fırsatlar peşinde koşacağız.
Sürdürülebilir koleksiyonlarımızın toplam koleksiyonlarımız içindeki payı yüzde 70’lere ulaştı. Pandemi öncesinde başlamış olduğumuz bu hareket, pandemi döneminde herkes dururken bizim çarklarımızı döndürmemize imkan sağladı. Böylece daha çok recycle, ecovero ve karbon 0 ürün gruplarımız gibi çeşitli ürün koleksiyonlarımız ön plana çıkıyor. Bizim hedefimiz bu dönüşümü yüzde 100 hale getirebilmek.
Ali SAYIN
Karkent Tekstil YKB
Tekstil lider sektör olmayı sürdürecek
Fuar yeni yerine taşınmasıyla birlikte daha fazla katılımcıya ev sahipliği yapma şansını yakaladı ve artan ziyaretçi sayısı ve çeşitliliği fuarın bizim adımıza verimli geçmesini sağladı.
Her ne kadar tekstil sektöründe bir durgunluk olduğu bilinse de 2023 yılı bu durumun atlatılacağı ve sektöre tekrar canlılık geleceği bir yıl olacak diye tahmin ediyoruz. Zira, insanlığın temel ihtiyaçları arasında olan giyim, insanlık var oldukça kendi marka ve modasını yaşatmaya devam edecektir. Bazen yavaşlar gibi görünse de tekstil sektörü her zaman lider ve hızlı döngüsü olan bir sektör olmayı devam ettirecektir.
Küresel ısınma, kullanılabilir su kaynaklarının azalması, ozon tabakasının zarar görmesi gibi birçok sebepten dolayı dünya maalesef ki zor zamanlara gebe. Karbon düzenlemesi bu zor zamanları geciktirme açısından yapılabilecek etkili yollardan biri olmakla birlikte tekstil sektörünün bir derya kadar geniş olması bu düzenlemenin uygulanmasını, takibini ve sürdürülebilirliğini zor hale getiriyor. Karkent olarak biz, konu ile ilgili doğrudan bir girişimde bulunmamış olsak da Better Cotton(BCI) gibi platformları destekleyerek, GOTS, ORC, RCS, OEKO-TEX gibi sertifikaları gereksinimlerini karşılamak suretiyle bünyemize alarak dolaylı yoldan da olsa karbon salınımı düzenlemesine destek olmaktayız.
Haluk PARLAMIŞ
Parlamış Tekstil YK Başkanı
Krizlerden ilk tekstil etkileniyor
Fuar yeni yerinde, daha büyük bir alanda yapıldı. Yurt dışından çok sayıda misafirimiz geldi. Hem dövizin sabit gitmesi hem de TL bazında maliyetlerin artması sektörümüzü ciddi bir şekilde etkiledi. Bu durum Avrupa’daki ve ABD’deki müşterilerimize karşı fiyatlarımızı artırmamıza sebebiyet verdi. Bunlar da küçük artışlar olmadı. Ciddi artışlar yapmak zorunda kaldığımız için müşterilerimiz ana, yüklü siparişlerini Uzakdoğu’ya geçmeye başladılar. Bunu bize kendileri de açık bir şekilde ifade ediyorlar. Bu yüzden biz de yeni pazarlar bulmak adına ivedi bir şekilde araştırmalara başladık. ABD pazarı bizim için çok önemli. ABD, Uzakdoğu ve Çin’den ticaretini azaltmak istediği için bu bize fırsat doğurabilir. Ancak şu anda Avrupa’da işler iyiye gitmiyor. Dünya genelinde ekonominin darboğaza girmesi tekstil ürünlerinin tüketimini ilk etapta hızlı bir şekilde azaltıyor. Her türlü krizden ilk tekstil sektörü etkilenir ama ilk önce tekstil bu kriz ortamlarından çıkan sektör olur.
Yeşil dönüşüme ciddi bir şekilde hazırlanıyoruz. Bu konuda ekip oluşturduk. Danışmanlıklar alıyoruz. Enerji verimliliği çalışmaları rutine döndürdüğümüz bir iş oldu. Karbon ayak izini mutlaka azaltmak adına hedefler koyduk.
Selçuk YEDİKARDEŞ
SYK Tekstil YK Üyesi
Alıcılar başka ülkelere kayıyor
Ülkemizde tekstilin merkezinde olan Bursa’mızda bu fuarın yapılması taleplerin ve ilginin arttığını gözlemliyorum. Bu da bizi mutlu ediyor. Yurt dışındaki bütün alıcılar fuar nedeniyle şehrimize geliyor. İç piyasada da konfeksiyon ihracatı yapan firmalar fuar nedeniyle Bursa’yı ziyaret ediyor. Her geçen gün fuarın bilinirliği ve katılımı artıyor. Fuarlar ayrıca şehrimizin turizmine ve ekonomik hareketliliğine önemli katkı sağlıyor.
Girdi maliyetlerimiz TL bazında yükseldi. Dövizin de sabit kalmasından dolayı maliyetlerimiz çok ciddi bir şekilde arttı. Konfeksiyon veya kumaş ihracatı yapan firmalar fiyat tutturma konusunda tedirginlik yaşıyorlar. Bu durum işlerin azalmasına sebep oluyor. Tekstilde harman zamanı 12’nci aydan 6’ncı aya kadar olan kısımdır. Şu anda harmanın başındayız. Ancak piyasada çok fazla iş yok. Ürün sattığımız bazı büyük gruplar, Türkiye’deki fiyatlardan dolayı başka bölgelere kayıyor. Döviz yükselmezse piyasada işler başka noktaya kayabilir.
2018 yılında Orhaneli’de 3,5 MW’lık bir arazi GES santrali kurmuştuk. Fabrikamızın çatısına da 1 MW’lık çatı GES kurduk. Elektrik tüketimimizin önemli bir kısmını yenilenebilir kaynaklardan sağlıyoruz. Buhar ve doğal gaz tüketimlerimizi aşağıya çekmek için Avrupa’da yeni yeni gündeme gelen bir teknoloji üzerine projemiz sürüyor. Bu konuda fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Bunun haricinde makinelerimizde de tasarruf sağlayacak çalışmalarımız var. Bütün kazanlarımızın izolasyonunu yaptık. Yapılması gereken her şeyi yapıyoruz çevreci üretimle alakalı.
Mustafa ALTINSU
Altınsu Tekstil CEO’su
Verimli şekilde çalışarak süreci atlatacağız
Fuar bizim için güzel geçti. Hem yerli hem de yabancı ziyaretçi yoğunluğumuz vardı. Yeni sezon için koleksiyonumuzu paylaşma fırsatımız oldu.
2022 yılı ihracat rakamlarımız bir önceki yıla göre yükselişteydi ve yılı güzel kapattık. 2023 yılı malum global problemler ve Türkiye’de maliyetlerin artışı ile birleştiğinde biz üreticileri biraz kaygılandırıyor. Fakat en verimli şekilde çalışarak bu süreci aşmayı umuyoruz.
Karbon ayak izimizi azaltmak için Altınsu Tekstil olarak güzel projeler yürütmekteyiz. Makine yatırımlarımızı düşük enerjili makine tercihleri ile yapıyoruz. Rüzgar türbini projelerimiz ile 2023’te elektrik üretimimizi başlatacağız. Ve hepsinden öte karbon salınımını düşürmek için üretim ham maddemizi geri dönüştürülebilir yapıyoruz.
Yavuz ÖZDEMİR
Akrida Tekstil Genel Müdürü
Eskiyi yakalamakta zorlanacağız
Dolu bir fuar geçirdik. Görüştüğüm firma sahipleri de fuar hakkında olumluydu. Yaklaşık 60’a yakın ülkeden 556 kişiyi BTSO olarak getirdik. Bir o kadar da daha önceki fuarlara getirdiğimiz kişi veya firmalar kendi imkanlarıyla fuarı ziyaret etti. Geçtiğimiz 4,5 yıl içerisinde yaptığımız 8 tane fuarda, her bir fuara gelen kendiliğinden gelen yabancı ziyaretçi sayısı önceki fuarlara göre katlamalı bir şekilde arttı. Sadece Rusya – Ukrayna savaşının başladığı dönemde bu rakam düşmüştü.
Fuarımızın artık bir marka haline geldiğini düşünüyorum. Fuara kendi imkanlarıyla gelen ziyaretçi sayısının artıyor ve bunların çoğunun da Avrupa ülkelerinden gelen ziyaretçiler olması fuarın bir marka ve aranan bir platform olduğunu kendiliğinden gösteriyor.
Geçen yılın son çeyreğinde tekstil ihracatında yaşanan düşüşün en büyük sebebi Çin’deki maliyetlerin Türkiye’ye yakın hale gelmesiydi. Bu devam ediyor. Başta enerji olmak üzere Çin bize göre maliyette çok daha uygun. Belki bu sene, geçen yılın sonuna doğru düşen oranı kısmen kapatabiliriz. Ancak enerji maliyetlerindeki Çin ve Türkiye’deki farkın arası bu kadar açık olduğu müddetçe eskileri yakalamakta biraz zorlanacağız gibi. Sektörümüz ‘yeşil dönüşüm’e tam anlamıyla hazır değil. Çünkü, bu konuyu bilmeyen sektör oyuncuları hala var. Halbuki yurt dışına ihracat yapan firmaların karbon ayak izi beyanı söz konusu olacak yakında. Bunun farkına geç varan firmalar da yarışa geç başlamış olacaklar. Şu anda bu kavramın tam olarak bilinip, anlaşılmadığı kanaatindeyim. Firma olarak biz de buna uyum için 4 MW’lık bir arazi GES yatırımı gerçekleştireceğiz. 8 – 9 ay içinde enerji üretimine başlamayı planlıyoruz.
Semih KAYNAR
Ventsa Tekstil Genel Müdürü
Avantajımız jeopolitik konumumuz
9’uncusu düzenlenen Bursa Textile Show Fuarı’nı bu yıl yeni yerimizde 196 firmanın katılımıyla gerçekleştirdik. Fuarımız her geçen yıl büyüyerek yoluna devam ediyor. Yeni katılan firmalarımızla daha da güçleniyoruz. Tekstil konusunda bölgenin en büyük üretici fuarı olduğu için ilgi, alaka her zaman daha fazla. Bunun yanında Bursa’daki firmaların birbiriyle etkileşimi ile pozitif bir hava oluşturarak, şehir ekonomisine daha fazla katma değer sağlıyoruz. Geçen sene 9’uncu aydan sonra tekstil ihracatında gerileme oldu. Maliyet artışları, dövizin sabit kalması firmaları da etkiledi. Bunun yanında Uzakdoğu’nun pandemi öncesi fiyatlara dönmesi Avrupa’daki firmaların yeniden buraya yönlenmesine yol açtı. Son bir aydır enerjideki fiyatlar geri geliyor. Bu bize fayda sağlayacaktır. Ülke olarak en önemli avantajımız, jeopolitik konumumuzdan dolayı hızlı bir şekilde taleplere cevap verebilmemiz. Minimum metrajlarla hareket edebiliyoruz. Avrupa ve diğer ülkelere cazip olmamızı sağlayacak seviyedeki firmalarla bu dönemi atlatabileceğimize inanıyorum. Doların 26 – 28 lira bandında olması ihracatta rekabet avantajı sağlayabilir.
Mustafa DAĞLI
Adak Tekstil Genel Müdürü
Siparişler azalıyor
Rusya, Türkiye için her zaman iyi bir pazardı. Sürekli çalışılıyordu. Devletler arası krizde bile Bursa, Rusya ile olan işlerini yürütebiliyordu. O yüzden Rus ziyaretçilerin fuarımıza olan ilgisini şaşırtıcı olarak görmüyorum.
Maliyetlerin TL bazında artması ve döviz sabit kalması ürün satış fiyatlarımıza yansıdı. Bu da birçok siparişin kaçmasına ve hatta müşterilerin bizden fiyat bile sormayacak seviyeye gelmesine sebep oldu. Buna rağmen biz hırsla müşterilerimizi ikna etmeye çalışıyoruz. Bu şekilde devam ederse 2023 yılının zor geçeceğini düşünüyorum. Ancak ilerleyen dönemde dövizin çok daha fazla baskılanamayacağını öngörüyoruz. Döviz normalde olması gerektiği yere geri gelirse ihracatın artacağını düşünüyoruz.
Pandemiden sonra yeşil dönüşümle ilgili çalışmalar arttı. Bursa’daki birçok firmanın çatısının üstünde güneş panellerini görüyoruz. Biz de GES yatırımımızı devreye aldık. Bunun yanı sıra bacalarımızın neredeyse tamamını filtreledik. Çevre konusunda üzerimize düşenleri Bursa olarak yaptığımızı düşünüyorum. Su tüketimi konusunda gerekli çalışmaları yapıyoruz.
Özlem ÖZEL
Marsala Tekstil YK Üyesi
Tekstil sektörü iyi hazırlanıyor
Son günlerde yaşadığımız olumsuz durumlardan dolayı fuardan beklentimizi oldukça düşük tutmuştuk. Fakat buna rağmen fuarımız beklentimizin çok üstünde geçti. Yeni yıla yüzde 55’lik ücret artışını hesaba katarak üretim maliyetlerimizin TL bazında ciddi oranda artması ile adım attık. Bunun üzerine de dolar kuru değişimi yüzde 40’ta kaldı. İhracatta fiyat tutturamayız, satışımız çok azalır diye düşünsek de her zaman umutla baktım 2023 yılına. Bu umutlarla şubat ayına da iş anlamında güzel başlangıç yapmamız umutlarımı destekledi. Güzel maliyetlendirme yapanlar için 2023 yılı iyi geçecek diyelim biz yine de.
Bence tekstil sektörü karbon düzenlemesine çok iyi hazırlanıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum çerçevesinde biz de Marsala olarak; 2030 yılında GHG emisyonlarını yüzde 50 azaltma hedefine uyumlu olarak, enerji yönetim sistemimiz 2019 yılından beri devrededir. Bu kapsamda enerji tüketimlerini azaltma, enerji verimliliğini arttırma, farkındalık ve sürekli iyileştirme çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir. 2020 baz yılına göre 2022 yılında enerji tüketimimizi kg/TEP olarak yüzde 20,20 azalttık. Yine aynı dönemde karbon ayak izimizi yüzde 15 oranında azalttık. Çevre Yönetim Sistemimiz 2022 yılı itibariyle kurulmuştur. 3MW gücünde RES Balıkesir/Susurlukta çalışmaya başlayacaktır. Yasal izin süreçleri devam etmektedir. Bu sayede yıllık 10 milyon kwh elektrik enerjisi üretilecek olup, firmamızın ihtiyacı olan tüm elektrik enerjisi bu santralden üretilecek elektrik enerjisi ile yüzde 100 olarak karşılanacaktır
Engin SARIKAYA
Savcan Tekstil Genel Müdürü
Rekabet gücümüzü zayıflıyor
Fuarı yeni yerinde düzenledik. 60 ülkeden yabancı alıcılar geldi. Güzel bir fuar oldu.
2023 yılından beklentilerimiz olumlu ama hem içte hem dışta konjonktür çok sıkıntılı. Rusya – Ukrayna savaşı hala sürüyor, global bir ekonomik kriz var, bunun yanında ülkemizde deprem felaketini yaşadık ve bunun ardından bir seçim sürecine gireceğiz. Tüm bunlar önümüzdeki süreçte ekonomiyi etkileyecek unsurlar olacak.
AB Yeşil Mutabakatı’na uyum kapsamında yeşil enerji ile ilgili çalışmalarımız var. Tekstil sektörünün bu dönüşüme hazır olduğunu görüyorum. Sektördeki hemen hemen her firma bu konuyla ilgili çalışmalar gerçekleştiriyor.
Seçime kadar döviz kurlarına uygulanan baskının devam edeceğini düşünüyorum. Döviz kurlarının 23 – 24 lira bandında olması gerekiyor. Döviz kurlarının sabit seyretmesi rekabet gücümüzü zayıflatıyor.