AYDIN DAĞTEKİN

(SEKTÖR RAPORU)

Türkiye için kritik sektörler arasında yer alan tekstil ve hazır giyim, son yıllarda üretim ve ihracat bakımından kan kaybediyor. Bu durumun temel nedenleri arasında; enflasyona oranla düşük seviyede kalan döviz kuru, artan enerji- işçilik v.s gibi maliyetler, dünya genelinde ekonomilerde yaşanan durgunluk, buna bağlı olarak tüketici talebinin düşmesi ve Çin gibi güçlü rakiplerin giderek ön plana çıkması sayılıyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Bursa için de büyük önem taşıyan tekstil ve hammaddeleri ihracatı Temmuz 2024'te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,1 oranında artarak 798,9 milyon dolara yükseldi. Sektörün Ocak -  Temmuz dönemini kapsayan yılın ilk 7 aylık ihracatı ise yüzde 1,4 gerileyerek 5 milyar 418 milyon dolara düştü. Son 12 aylık ihracat da yüzde 3,6'lık artış kaydetti ve 9 milyar 473 milyon dolara ulaştı.

TİM'in sektörel bazda ihracat rakamları incelendiğinde, Türkiye ekonomisini domine eden sektörler arasında ilk sıralarda yer alan hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı da geçen ay yüzde 7,3 artışla 1 milyar 662 milyon dolara çıktı. Sektörün yılın ilk 7 ayında gerçekleştirdiği ihracat da, yüzde 10,2 oranında azalarak 10 milyar 360 milyon dolara indi. Geriye dönük 12 aylık sektör ihracatı ise yüzde 11,1 oranında düşerek, 18 milyar 69 milyon dolara geriledi.

İhracat rakamları ülke bazında incelendiğinde, Türkiye’nin en fazla tekstil ihracatı yaptığı ülkeler arasında İtalya, Almanya ve ABD öne çıktı.

UİB verileri

Uludağ İhracatçı Birlikleri’ne (UİB) bağlı Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) de, Temmuz ayında yüzde 18.64’lük artışla 108 milyon 418 bin dolar ihracata imza attı. UTİB'in yılın ilk yedi ayındaki ihracatı ise 757 milyon 214 bin dolar oldu. Temmuz ayı ihracatı 79 milyon 795 bin dolar olan Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin (UHKİB), Ocak-Temmuz dönemi ihracatı da 540 milyon 752 bin dolar seviyelerinde gerçekleşti.

Sektör Türkiye için neden önemli?

*Avrupa'nın en büyük üretim kapasitesi ile yirmi yıldır ülke ihracatının lokomotifi olan Türk tekstil (ve hazır giyim / konfeksiyon) sektörü, sağladığı milli hasıla ve yarattığı istihdam bakımından ülke ekonomisinin temel direklerindendir.

*Tekstil sektörü, Türkiye ekonomisi içinde en yüksek ikinci paya sahip ve üretim-ihracat bakımından tüm endüstriler arasında ikinci sırada (otomotiv sektöründen sonra) yer almaktadır. Bu nedenle teksti, Türkiye için stratejik önemi olan bir sektör konumunda.

*Türkiye, tekstil sektöründe; ülkemizde kurulu kapasite, iğ sayısı itibariyle dünyada altıncı, rotor sayısı bakımından ise dördüncü sıradadır. Avrupa kıtasının en büyük tekstil üretici ülkesi Türkiye'dir. Bunun yanı sıra ülkemiz dünyada yedinci büyük pamuk üreticisidir.

*Dünya tekstil ihracatında sırasıyla Çin, ABD, Hindistan, İtalya ve Almanya ilk beş ülkeyi oluşturmaktadır.

*Tekstil sektöründe son bir yılda 150 bin kişi işten çıkarıldı. Sendikalar, “Yaklaşık 1.5 milyon işçinin istihdamı tehlikede” diyor. Artan maliyetler, pahalılaşan üretim, öngörülemeyen döviz kuru, alım gücündeki erime, eritilemeyen stok sektöre darbe vurdu.

Şirketler yeni teknolojilere yatırım yapmalı

Pınar Taşdelen Engin

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı

Çin’in pandemi sonrası yeniden güçlü bir oyuncu olarak pazara girmesi, öncelikle pazarımız olan AB ve ABD’de yaşana kısmi resesyon, ihracatımızın gerilemesindeki dış etkenler olurken; ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle enerji, hammadde ve işçilik ücretlerindeki artışın üretim maliyetlerini olumsuz etkilemesi ihracattaki düşüşün başlıca nedeni. Kurun baskı altında tutulması nedeniyle fiyat oluşturamayan üretici ve ihracatçılar, üretim gücüne rağmen fiyat oluşturmakta zorlandıkları rekabette dezavantaj yaşadıkları gibi bu durum ihracat rakamlarında da etkisini gösterdi. İhracatçı firmalarımızın yaşadıkları pazar kaybı endişesinin önlem alınmazsa 2024 yılında da devam edeceği öngörülüyor.

Bu kayıpları en aza indirgemek ve ihracatımızı artırmak için yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Birliklerimizin katılımlarıyla ortak organizasyonlarımız ile sektörümüzün tanıtımını farklı mecralarda yapıyoruz. Hem dijital ortamda hem de fiziksel olarak birçok faaliyetimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Bunlara örnek olarak, PV New York, LA Textile Show, Functional Fabric Fair, Intertextile Shanghai, PV Paris, Heimtextil Frankfurt, International Observatory (Como Sektörel Ticaret Heyeti ) gibi organizasyonları sayabiliriz.

Bursa siyah incirinin geleceği masaya yatırıldı Bursa siyah incirinin geleceği masaya yatırıldı

Yılın ikinci yarısından sonra tekstil sektöründe yenilikçi teknolojilerin daha da yaygınlaşması ve sürdürülebilirlik konusundaki önemin artmasını bekliyorum. Daha az su tüketen, kimyasal kullanımını minimuma indiren ve doğaya zarar vermeyen yeni üretim teknikleri, tekstil sektöründe de daha yaygın hale gelmeye başlayacak. Ayrıca, 2024 yılında e-ticaretin daha da büyümesiyle birlikte online satış kanallarının tekstil sektörü için daha da önemli hale gelmesi bekleniyor. Tüketicilerin online alışveriş alışkanlıklarının artması, markaların dijital pazarlama stratejilerini daha da geliştirmelerine ve online satış platformlarında görünürlüklerini artırmalarına neden olacak.

Sonuç olarak, tekstil sektörü 2024 yılında daha sürdürülebilir, daha yenilikçi ve daha dijital bir yapıya doğru evrilecek. Bu süreçte, sektörde faaliyet gösteren şirketlerin de bu trendlere uyum sağlamaları ve yeni teknolojilere yatırım yapmaları gerekecek.

Tedbirler alınmazsa, büyük kayıplar kaçınılmaz

Nüvit Gündemir

Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüzü tekstil sektörü ile birlikte ele alırsak, sektörlerimiz ihracat büyüklüğü açısından 2. sırada iken, net döviz geliri ve istihdam bakımından 1. sırada geliyor.

Böylesine köklü ve önemli bir sektör olan hazır giyim ve konfeksiyon açısından 2023 yılından itibaren devam eden sorunlar maalesef 2024 yılında da sürüyor. Yüksek enflasyonun getirdiği maliyet artışlarına karşın, enflasyonun gerisinde kalan kur, rekabet avantajını elimizden alarak Asyalı firmalara geçmesine neden oldu. Bir taraftan finansmana ulaşım giderek zorlaşırken, diğer yandan ilave gümrük vergisinin artırılması ile maliyetlerin yukarı doğru çıkması sektörümüzün ihracatını da geriletti. Bu gelişmelere küresel boyutta yaşanan talep daralmasını da eklediğimizde hazır giyim için istenmeyen sonuçların devam ettiğini söyleyebiliriz.

Küresel ekonomi kuruluşları ve otoriteler, 2024 yılı için belirsizlik tanımı yapıyor. Jeopolitik risklerden ekonomik daralmaya, kalıcı enflasyondan tüketici harcamalarındaki yavaşlamaya kadar pek çok olumsuz öngörü nedeniyle küresel büyüme tahmini yüzde 2 ila 4 aralığında seyrediyor. Yaşadığımız sıkıntıların 2024 yılı sonuna kadar devam edeceğini bilerek hareket etmekte fayda var.

Sektörde öncelikle, rekabetçi kur politikası kapsamında enflasyonla uyumlu artan bir döviz kuru politikasına ihtiyaç var. Bununla birlikte artan hammadde fiyatlarının daha aşağı düzeyde ihracatçıları destekleyen seviyelere çekilmesi gerekiyor. Son alarak firmaların mali yapılarında zayıflama olmaması için devreden KDV alacaklarının tahsili sağlanmalı. Bu beklentiler doğrultusunda, hazır giyim sektöründeki işletmeler için daha verimli ve etkili finansman çözümlerinin geliştirilmesi önemli.

Sonuç olarak, Türkiye ekonomisi için son derece önemli sektörlerimiz, mevcut konjonktürde yol ayrımına geldi. Sektördeki işletmelerin rekabet gücünün artırılması ve sürdürülebilir büyüme için Hükümetimiz kaynaklı, sonrasında da sanayicilerimizin katkısıyla ivedi olarak radikal kararlara ihtiyaç vardır. Daralan ana pazarımızdaki ciro kaybının yanında Uzak Doğuluların atakları ve Türkiye’deki enflasyon kaynaklı yükselen maliyetlere karşılık tedbirler alınmazsa, büyük kayıplar kaçınılmazdır.

Editör: DİLEK ATLI