TCMB BORÇ AÇIKLAMASI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kur korumalı mevduatların da etkisiyle 2023 yılında zarar açıkladı.

Resmî Gazete’de yayımlanan bilanço verilerine göre TCMB 2023 yılında 818,2 milyar TL zarar yazdı. Banka 2022 yılında 72 milyar TL'lik kâr açıklamıştı.

Böyle kolayca telaffuz ederek geçiştirdiğimiz bu rakamın hacmi, gücü neler yapabileceği konusunu daha iyi anlayabilmek için birkaç örnekleme yapmaya ne dersiniz?

  Bu para ile ortalama 80 m2 büyüklüğünde 650 bin adet deprem konutu üretilebilir. Neredeyse 6 Şubat depreminin toplam yeni konut ihtiyacı karşılanabilir.

  Bu para ile 5 milyon yüksek lisans öğrencisine ayda 5.000 TL olmak üzere 33 yıl süre ile burs verilebilir.

  Ya da bu para ile her yıl 2 milyon öğrenciyi barındırabilecek yurt binası, ya da 35 bin adet 20’şer derslikli ilk öğretim binası yapılabilir. (Arsalar devlet tarafından üretilmek kaydı ile)

  Ya da bu para ile Türkiye’deki 18 milyon öğrenciye 600 gün süre ile 4 kap yemekten oluşan öğle yemeği verilebilir.

   Ya da 15.800.000 emekliye 1 sene müddetle her ay 4.500 TL ek ücret ödenebilir.

   Bu kadar parayı nakletmek için 30.300 adet 20’lik konteynıra ihtiyaç vardır. Günümüzdeki en büyük konteynır gemileri 20.000 adet 20’lik konteynır taşıyabilmektedir. Demek 1,5 gemi gerekecektir. 20’lik konteynır 33 m3 mal alabilir. 100 adetten oluşan her bir 200 TL’lik deste 15 cm 8 cm 2 cm ebatlarındadır. Buyurun hesaplayın.

   Sanıyorum ki konu anlaşıldı. Elbette Türkiye büyük bir ülkedir. Ancak borcu 500 milyar doları aşmıştır. Millet tarafından ödenmek zorunda olan bu zararlar ve borçların nasıl yapıldığını, bir Merkez Bankasının 1 yıl içinde 818+72 milyar lira nasıl zarar edebildiğini merak etmeyen yoktur sanırım. Kaldı ki bunu bilmek her vatandaşın doğal hakkı. Merkez bankaları para politikalarını yöneten, bankacılık sektörünü düzenleyen ve denetleyen kurumlardır, genelde kar ederler ve bağımsız olurlar. Savaş ya da benzeri ekstrem durumlar hariç, tarihte ABD dışında bu ölçüde zarar etmiş bir ülke merkez bankası ise görülmemiş.

   Peki neden böyle acaba? Galiba Devlet yönetme kültürünün sağlam temelleri yok. Demokrasi kültürü de yok. Kural tanınmıyor. Her birey demokrasiyi kendisi için var zannediyor. İnsana, bilime ve liyakata saygı yok. Herkes her şeyi biliyor, denetim yok, performans değerlendirmesi yok. Kısaca eğitim yok, adalet yok. Maliye bakanlığı tasarruf tedbirleri açıklaması yaparken, hala özel uçaklarla yurt dışına giden Bakan beylerin, bunu soran gazeteciye cevap verme tahammülleri dahi yok. Branşlarında dünya lideri olmuş, dünya milletlerine Türk Bayrağı altında istiklal marşı dinleten iftihar ettiğimiz kızlarımız dahi 13 saat Amerika’ya ekonomide uçmaktan gocunmaz iken, dünya liderleri tarifeli seferler tercih eder iken, Bakan beyler sanki ceplerinden ödemiş gibi uçak kiralamışlar.

   Açlık sınırının 19 bin TL’ye ulaştığı ülkede 16 milyon emekliye 10 bin TL maaş öderken tasarrufa örnek ve önder olunmaz ise, çözüme nasıl ulaşılacak?