Suudi Arabistan ile ticari ilişkilerimiz ve kazanç kuralı

Tam 21 yıldır çalışıyorduk Suudi Arabistanlı müşterimizle. Tüm bu geçen zaman içerisinde çoğu kez en çok ihracat yapmış olduğumuz müşteriler arasında yer almıştır.


Tam 21 yıldır çalışıyorduk Suudi Arabistanlı müşterimizle.
Tüm bu geçen zaman içerisinde çoğu kez en çok ihracat yapmış olduğumuz müşteriler arasında yer almıştır.
Uzun yılların vermiş olduğu karşılıklı iş anlayışı ve birbirimizi yakından tanımamız çoğu zaman büyük fırsatları yakalamamıza neden oluyordu.
Suudi Arabistan genel olarak market ekipmanları ve tasarım ürünlerini daha çok Uzak Doğu ve İtalya’dan ithal ediyordu.
Oysa Türkiye olarak biz de çok güzel şeyler yapıyorduk. Büyük emeklerle gelişen iş hacmi neticesinde güvene dayalı olarak yatırımlar yaptık, yeni makine parkurlarımızı sırf o ülkede tercih edilen ürünler için konuşlandırdık ve ihtiyaçlarına göre karşılıklı işbirliği ile yeni modeller ve buluşlar geliştirdik.
Ayrıca o ülkeye gönderdiğimiz mallar için özel belgeler aldık.
Bu anlattıklarım sadece bizim firma için değil Suudi Arabistan ile karşılıklı iş yapan bütün firmalar için geçerlidir.
Türk sanayicileri olarak her şeye rağmen Çin gibi bir ülke ile rekabet edebilme gayreti gösteriyorduk, çoğu zaman kazancımızı minimize ederek ilişkililerimizin devamını korumaya çalışırken bir yandan da rekabet edebilme gayreti gösteriyorduk.
Uluslararası ticaretin en büyük faydalarından bazıları tıpkı spor gibi halkların karşılıklı kaynaşması, dostlukların gelişmesi, toplumların kalkınması ve işbirliği ortamına katkı sağlamasıdır.
Ülkelerin politik çatışmaları sonucunda ticari ambargolar uygulanması binlerce insanı mağdur etmektedir.
Öyle ki bazı ülkeler vardır, ülkemiz ile araları politik olarak yıllardır hiç iyi değildir ama ticareti ve ilişkileri hiç bitmemiştir.
Ve o ülkeler ile ticari olarak karşılıklı çok iyi ilişkilerimiz olmuştur. Suudi Arabistan dahil bu dostlukları hiçbir şey bozamaz yeter ki ülkemize karşı hasmı hane tutumları olmasın. Ama kimi zaman politik anlaşmazlıklardan dolayı binlerce insan pazarını kaybedebiliyor, dostlukların yarım kalmasına neden olan ve ilişkilerin gelişmesini engellemeye yönelik adımlar atılıyor.
Aslında Suudi Arabistan bizim için kutsal topraklarımızın olduğu bir ülke ve her zaman gitmeye devam edeceğiz ve elbette ki onlar da bizim ülkemizi ziyaret edeceklerdir.
Gönül ister ki üst düzey yöneticilerimiz, politikacılarımız ve üst düzey iş ilişkisi olan başta DEİK olmak üzere ilgili kesimler bir gönüllü dostluk gurubu oluşturarak arayı her zaman sıcak tutmayı başarsınlar.
Oluşturulacak bu dostluk gurubuna iktidar ve muhalefet grupları da dahil edilmelidir.
Kaybetmek, tıpkı kazanç gibi her iki taraf için de geçerli bir sonuçtur. Bu yüzden yetkili ve yetkin kişiler bir şekilde sorunun çözümüne odaklanmalı ve her iki ülke de kazanç kurulanı benimsemelidirler.