Ekonominin ve sanayinin kalkındığının en önemli göstergelerinden biri de kuşkusuz yapılan patent ve tasarım başvurularıdır. Özgün ve yeni ürünlerin ortaya koyulmuş olması bir ülkenin ve sanayisinin gelişimini gösterir. Ülkemizde sınai mülkiyet bilincinin giderek arttığı ortada her geçen yıl bir öncekine göre sayılar artarak ilerliyor. Kurum her yıl bir önceki yılın karnesini çıkartıyor ve başvuru sayılarını önümüze koyuyor.
Pek çok ekonomik sıkıntının yaşandığı, Covid-19 salgının devam ettiği, Türk lirasının değer kaybettiği bir sonla biten 2021, yine de sınai mülkiyet başvurusu artışında hızını kesmedi. 2021 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu’na; 8 bin 439 patent, 4 bin 418 faydalı model, 176 bin 493 marka ve 59 bin 247 tasarım olmak üzere toplam 248 bin 597 yerli sınai mülkiyet başvurusu yapıldı. Böylece yerli patent başvurularında yaklaşık yüzde 3, faydalı model başvurularında yüzde 24, marka başvurularında yüzde 13 ve tasarım başvurularında yüzde 41 artış gerçekleşti.
2020 raporlarına da bir göz atarak artıştaki farkı da görmek istedim. Marka başvuruları önceki yılda %30 artarken 2021 de %13 artışla geride kalmış gözüküyor. Bunda 2020 de girilen yeni sektörlerin etkisi olduğunu düşünüyorum. Kurulan yeni şirketler ve girilen yeni ürünler ve verilen markaların tescil edilmek istenmesi 2020 için sayıları oldukça yükseltmişti. Fakat bunun dışındaki sınai mülkiyet tescillerinde değişim böyle değil. Faydalı model aynı oranda artış sergilerken patent artış oranı % 0,91 den 2021 yılında %3 e yükselmiş gözüküyor. Tasarım tescilinde ise durum daha da iyi bir halde önceki yıl %16 olan artış oranı 2021’de %39 a çıkmış gözüküyor.
Dediğim gibi pek çok sıkıntının olduğu 2021 yılında sayıların yine artış göstermesi çok sevindirici. Yeni üretime ve yeni buluşlara ne kadar çok önem verilirse ülkemizin kalkınması da o kadar hızlı olacaktır. Bu verilerin yakalanabilmesinde tescil alma bilincinin de yıllar geçtikte artması, firmaların taklide değil de kendi markalarına yatırım yapmalarına olan istekleri, devletin sınai mülkiyet tescillerine verdiği maddi destekler, yapılan eğitim çalışmaları çok etkili.
Biraz şehirlere ve sıralamaya bakacak olursak Bursa, bu yılda başvurularda 4. sırada. İlk sırada her yıl olduğu gibi bu yıl İstanbul yine başı çekiyor. 79 bin 608 başvuru ile İstanbul birinci, 14 bin 881 başvuru ile Ankara ikinci sırada yer alırken; 11 bin 314 başvuru ile en çok marka başvurusu yapan üçüncü il İzmir, 7 bin 896 başvuru ile Bursa 4. sırada.
Patent başvurularında, 3 bin 582 başvuru ile İstanbul birinci, 1.117 başvuru ile ikinci Ankara olurken, 471 patent başvurusu ile İzmir üçüncü sırada ve onu 450 başvuru ile Bursa 4. sıradan takip ediyor.
Tasarım başvurusunda neyse ki Bursa ilk 2 de yer alıyor. En çok tasarım tescili alınan mobilya ve tekstilin başkenti sayılabilecek bir şehir olarak ilk 2 de olmayı hak ediyor. İstanbul 22297 adet tasarım başvurusu ile ilk sırada yer alırken Bursa’dan yapılan başvuru sayısı 5391 adet. Bursa’nın peşinden 4434 adet başvuru ile Kayseri yer alıyor.
17 adet sanayi bölgesi olan Bursa için marka ve patent tescillerinde Ankara ve İzmir’den sonra gelmesi Bursa’da bu konuyla ilgili daha çok çalışılması gerekliliğini doğuruyor. Bursa bu başvurularda da en azından ilk 3 ün içinde olmalı. Bu noktada hem biz patent ofislerine hem de girişimcilere ve sanayicilere büyük görevler düşüyor. 2023 hedefimizde Bursa olarak ilk 3 e çıkmayı koyup hep beraber çalışmayı öneriyorum. Daha gelişmiş bir Bursa için el ele.
Bir sonraki yazıda buluşmak üzere, iyi haftalar dilerim.