Sıkılaşıyor

ABD’yi eleştirebiliriz ancak dünya geneline bakarak bir değerlendirme yapıldığında özgürlükçü bir ülke olduğunu söyleyebiliriz. Salgın sürecinde dahi yaşananlar bunun kanıtı, devlet maskeyle ilgili bir yasaklama dahi getiremedi ABD’de.



Ekonomik alanda insanlar televizyona çıkarak şu şirket batacak diyerek iddialaşabiliyor. Bir fon yöneticisi dolar çökecek diye özgürce bir açıklama yapabiliyor.

Biz de böylesi açıklamalar yapmanın, iddialarda bulunmanın imkanı yok.

Hatta bir ekonomistin temel veya teknik analiz kullanarak bile bir yorum yapması söz konusu değil. Aslında mevcut ortamda olumlu yorum yapabilirsiniz ancak kötümser beklentilerinizi paylaşamazsınız.

Türkiye yaklaşık iki yıldır bir ekonomik süreçten geçiyor. Hepimiz yaşadıklarımızı biliyoruz. Yaşanan ekonomik problemleri aşmak için uzun bir süredir TL baskı altına alınarak kredi muslukları açılmıştı.

Tüm kamu kurumları, piyasaya para pompalamak için ellerindeki tüm enstrümanları kullandılar, bu noktada dövizin yükselişi durdurulamadı.

Bu politikanın sürdürülemeyeceği yakın bir zamanda anlaşıldı. TL’nin değersizleştirilmesiyle daha büyük sorunların yaşanacağı görüldü.

TL’nin faiz artışıyla desteklenmesi yerine TL’nin piyasada dolaşımının kısıtlanması tercih edildi. Bu sayede piyasada örtülü bir faiz artışının yanında TL’ye ulaşımın tarihte görülmeyen seviyelere geldiği görülmektedir.  Fiziki olarak paraya ulaşımının zorlaşması ve ona bağlı etkiler önümüzdeki günlerde en fazla tartışılacak konular olacaktır.

TL likiditesinin azalmasıyla TL’ ye ihtiyacı karşılamak için kişi ve kuruluşların varlıklarını satarak TL’ye ulaşması beklenmektedir. Özellikle döviz satışı yoluyla TL ihtiyacının karşılanacağı beklentisi hakimdir.

Sıkılaştırma sonuçlarını yaşayıp göreceğiz bugün söyleyebileceğimiz kesinlikle önemli bir etkisinin olacağıdır.