Seçimden sonra ne olacak?

Türkiye seçime kilitlendi. Vatandaş seçimlerin bir an önce gerçekleşmesini ve sorunlarının çözülme­sini bekliyor.

Siyasiler seçilip, yetki alabilmek için yarış halinde, de­mokrasi güzel bir şeydir…

Tüm bunlar bir yana ekonomide ne olabileceği nok­tasında kimse bir şeyler söyleyemiyor.

Siyasiler sıkışmış piya­saları nasıl çözeceklerini açıklamıyor.

Vatandaş TL’nin değer kaybedeceğini düşünü­yor. Sanayici TL’nin değer kaybını talep edi­yor.

Koltuğa oturacak olan politikacıların görevleri­nin birinci gününde ala­cağı kararları açıklamalarını bekliyoruz.

Şu an toplum doların yükselmesi ve temmuzda yapıl­ması düşünülen asgari ücret zamları dışında bir şeyi dü­şünmüyor.

Millet olarak mantığı terk etmiş olduğumuzun kanıtı budur. Vatandaş olarak ilk talebimiz, serbest piyasa ekonomisinin uygulanması olmalıdır. Bugüne bakın, doların artırılması, asgari ücretin artırılması ve de kamu bankalarının basılan parayı bedava dağıtması dışında bireyin bir isteği yok.

Dolar artsın, enflasyon uçsun, TL baskı altına alınsın, para basılsın ve vatandaşa dağıtılsın…

Bu şekilde yaşayıp gidelim, stokçulukla ve spekülatif yatırımlarla çalışma­dan tüketelim.

Artık bunun sonu gelmelidir. Normal de­mokratik, gelişmiş ül­kelerde olduğu gibi TL’nin değeri ve faizi serbest piyasada belir­lenmelidir. Ürettiğimiz kadar tüketerek den­geli bir ekonomik ortamı tesis etmeliyiz.

Kamu kaynaklarının mantıksız işlerde, astronomik bedellerle sarf edilmesine acilen son verilmelidir.

Ayağımızı yorganına göre uzatarak, acı ilacı isteyerek içerek içinde bulunduğumuz ekonomik koşulların nor­male dönmesini sağlayabiliriz.