Semih AYDIN – Göksel BAŞARAN
KDV oranlarındaki güncellemeler, akaryakıt ve doğal gazda ÖTV tutarlarının artırılması üreticinin ana gündemi oldu. İş insanları yaşanan artışların domino etkisiyle diğer gider kalemlerini de etkileyeceğini belirterek, piyasalarda durgunluk yaşanması riskine karşı uyarılarda bulundu.
Gökçelik A.Ş. YK Başkanı
Sanayiyi koruyacak tedbirler alınmalı
Akaryakıt ve doğalgaza yapılan vergi zamları doğal olarak üretim maliyetlerini olumsuz olarak etkileyecek ve bu da son tüketicinin cebine kadar uzanacak. Bu zamlardan tüm lojistik giderleri hatta personel servisleri dahi nasibini alacak. Üstelik bunlar daha vergi oranlarında yapılan artışın yansımaları, bunun bir de döviz kurlarının artışları ile petrol üretimindeki dalgalanmaya bağlı kısımları var. Artış ne kadar sürer, nereye varır kestirmek zor. Ancak üretimin ama az ama çok olumsuz etkileneceği aşikar.
Tam bir yıl önce dolar kuru 17,5 TL iken bugün 26,1 TL seviyesinde. Artış oranı yaklaşık yüzde 50 civarında. Ancak işçilik, ham madde, lojistik ve sarf giderlerdeki artış en az yüzde 100 ve hatta kimilerinde çok çok daha fazla. Bu da kârsızlık demek, rekabette zorlanmak demek. Sanayi demek ihracat demek, istihdam demek, vergi demek, ekonomik bağımsızlık demek. Bu nedenle sanayinin korunmasına yönelik tedbirlerin de aynı hızla hayata geçirilmesini bekliyoruz.
Prestij Mensucat YK Başkanı
Maliyetlerimiz artıyor
İhracata dayalı ekonomik modelde bizler, işlerimizin kolaylaşacağını ve maliyetlerimizin düşeceğini beklerken Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), Kurumlar Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artışları ile maliyetlerimiz her geçen gün daha da artıyor.
Rekabet ettiğimiz ülkelerle fiyat tutturamadığımız gibi yukarıda kaldığımız için ciddi sipariş sıkıntısı içindeyiz. İstihdamdan çıkış, kapasite ve ihracatta düşüş kaçınılmaz hale geliyor. Döviz kurunun enflasyon yaratmayacak şekilde belli bir dengede artması, ihracat mallarının rekabet edebilirliği açısından önemli hale geliyor. Sonuç olarak bu düzenlemeler böyle devam ederse, durgunluk ve enflasyon riski artar.
Osman AŞL
Demircioğlu Group YK Başkanı
Sıkılaşma dönemine girdik
Güncel zamlar seçim sonrasına dair beklentilerimiz arasındaydı. Ülkemizi derinden sarsan deprem olmasaydı yine bütçe açığı çerçevesinde zamlar zaten olacaktı. Benzin ve doğal gaz tamamlayıcı mallar kategorisinde. Bizim açımızdan benzin taşıma maliyetlerini artırırken doğal gaz ise bir kısım santrallerin doğal gazdan elektrik üretmesi nedeniyle üretim maliyetimizi artıracak. Elbette çalışanlarımıza etkileri de olacağı için direkt olarak olmasa da onlara yapacağımız zam oranlarını ilerleyen dönemlerde etkileyeceğini düşünüyorum.
Parasal ve mali politikalar açısından sıkılaşma dönemine girdiğimizi görüyoruz.
Bu kapsamda yatırım ve sanayicinin kur artışı, maliyet artışı gibi konularda üretim yapmasını teşvik edecek politikalar geliştirilmeli.
Türk sanayicisi her türlü zorluk karşısında bugüne kadar üretimini artırabilmeyi başarmış dinamik bir kesimdir. Bu zorlukların da üstesinden ülke olarak geleceğimizi düşünüyorum.
Kayra Yemek Genel Müdürü
Nihai tüketici de olumsuz etkileniyor
Dünya genelinde yaşanan pandeminin, bu yıl hepimizi üzüntüye boğan merkez üssü Kahramanmaraş olan deprem felaketinin ve ekonominin olumsuz sonuçlarını hep birlikte yaşıyor ve hissediyoruz. Domino etkisi ile akaryakıt fiyatlarındaki bir zam, en klişe tabirle ülkemizde iğneden ipliğe her şeyin fiyatının artması demek. Sanayiciyi etkisi altına alan bu fiyat artışları nihai tüketicinin de alım gücünü olumsuz etkiliyor. Enflasyonun düşmesi, ekonomimizin eski günlerine dönmesi; yerli üretimde çiftçimizin ve hayvancılığın desteklenmesi ile araç ve emlak alımlarının yatırım algısından çıkmasıyla mümkün olacaktır. Bunun için faizin düşürülmesi değil (gerçek) enflasyon üzerine yavaş yavaş çıkarılması gerçeği Merkez Bankası tarafından da görülmüştür.
Bizler her zaman yaptığımız gibi güçlü ve sürdürülebilir ekonomi politikamız ile yatırımlarımızı geciktirmeden ve kaliteli üretim felsefemizle bu süreci de atlatacağımıza sonuna kadar inanıyoruz.
Numan Kaleli İnşaat YKB
Zamlar birbirini tetikliyor
Üretim girdilerinin maliyet oluşumunu doğrudan etkileyen akaryakıt ve doğalgaz ÖTV artışları, doğal olarak üretim maliyetlerini de arttıracaktır. Bununla birlikte lojistik maliyetleri de yükseleceğinden, satış fiyatlarında yeni bir fiyat geçişi yaşanıyor olması da ihtimaller dahilinde yer alacaktır. Diğer taraftan ÖTV düzenlemesi açıklanan ek bütçenin en önemli gelir kalemlerinden bir tanesini oluşturmaktadır. Yani, burada gerçekleştirilen artış, bütçede arzu edilen kaynağın oluşmasında büyük önem arz etmektedir. Geçiş sürecinde bazı sancılar yaratması muhtemel olan bu artışlar, zamanla dengeye oturacak ancak sanayi üretimi açısından özellikle de sınırlı pazarlarla çalışan sanayici açısından zorlanabileceği bir döneme de gebe olabilir.
Enflasyonist bir ortamda, gelen zamlar birbirlerini tetiklemektedir. Önce çalışan ücretleri artmakta, peşi sıra bu artış ürünlere yansımaktadır. Bu kısırdöngünün değişebilmesi ise daha genel ve daha yapısal adımlarla mümkün olabilecektir. Bu noktada herkese bir görev düşmekte, herkesin topyekûn taşın altına elini sokması gerekmektedir. Enflasyonla mücadele, iş gücünün sürekliliği, büyüme, gelir-gider dengesi gibi pek çok ekonomik kavram birbiriyle iç içe olduğundan, atılacak adımlar sadece iş dünyasını ya da sanayiyi korumayacak, aynı zamanda toplumsal refahın gelişmesi adına da önemli olacaktır. Burada atılabilecek en önemli adım, istihdamın sürekliliği için mevcut istihdama ve yeni istihdama yapılabilecek destekler olacaktır. Aynı şekilde üretim yatırımlarını sürdüren işletmeler için de mevcut teşvikleri arttıran adımlar ön plana çıkabilir. Diğer taraftan maliyet kontrolü için fiyatların belirli bir stabiliteye gelmesi ve elbette parasal kaynağa ulaşımın sağlanması da oldukça önemli olacaktır.
Epsa YK Başkanı
Ekonomi ve istihdam olumsuz etkilenebilir
Enerji maliyetleri, birçok sanayi sektöründe önemli bir maliyetlerinin unsuru olarak yer aldığı gerçeği ile konuya yaklaşırsak, işletme maliyetlerinin belli oranda yükselişi söz konusu olacaktır. Bu yükseliş, sanayicilerin ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilirliğini zorlaştırabileceği gibi, üretim maliyetlerini yükselterek ve ürünlerin fiyatlarının da güncellenmesi zorunluğunu doğuracaktır. Enerji maliyetlerindeki yükseliş, sanayicilerin yeni yatırımlar yapma ve mevcut işletmelerini büyütme kararlarını etkileyebilir, işletmelerin büyüme planlarını geciktirebilir veya askıya almasına neden olabilir. Bu da ekonomik büyümeyi ve istihdamı olumsuz etkiler. Sonuç olarak, akaryakıt ve doğal gaz fiyatlarındaki maliyet artışlarının, sanayici ve üretim üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Bu durum, işletme maliyetlerini artırabilir, rekabet gücünü azaltabilir ve yatırım kararlarını etkileyebilir. Bu süreçte her birimize oldukça yüksek sorumluluklar düşmekte. Bu süreçte beklentilerimiz, enerji maliyetlerindeki artışların iş dünyası için sürdürülebilir çözümlerle dengelemesidir diyebiliriz.
AG Mensucat YK Başkanı
Sanayiciye can suyu verilmeli
Seçim sonrası ekonomi, deprem ve EYT ödemeleri sonrası vergi kalemlerindeki artışlar piyasada bekleniyordu. Bunlardan özellikle ÖTV düzenlemesi ulaşım sektörünü direkt etkileyeceği için bu durum sanayide maliyetlerin artmasına neden olacaktır. Neticede ekonomide durgunluk, enflasyon oranındaki artışlar kaçınılmaz olacaktır. Bu arada kayıt dışının da artışla ekonominin büyüme hedefini tehlike altına girme olasılığı var. Dövizdeki yükselmelerin her ne kadar ihracata olumlu etki yaptığı bilinse de maliyetler bu tür zamlarla döviz bazında da artış göstermektedir. Sanayide bu olumsuz durumu çözebilecek düzenleme yapılmalı ve sanayiciler desteklemelidir. Ekonomide yaşanacak durgunluk ve stagflasyonu önlemek adına sanayiciye can suyu verecek çalışmaların yapılması önemlidir.
SİFF Elektromekanik Genel Dir.
Tedbirler alınmadı
Türkiye’de seçim sonrası para politikasının daha tutarlı ve realist bir çizgiye çekilmesinin sonrasında piyasa, döviz kurlarını daha doğru bir şekilde değerlemeye başladı. Döviz kurlarının doğru bir şekilde fiyatlanması ve değerlenmesi sonucunda doğal gaz ve akaryakıtın döviz bazında zamlanması bekleniyordu. Ancak bugün yaşadığımız uç örnek, yani ÖTV’deki yeni düzenleme sonrası, pompaya bunun 6 – 8 TL civarında yansıması Türkiye’de ciddi anlamda hazine, piyasalar ve Türkiye’nin genel ekonomik şartları açısından hem beklentileri hem de orta ve uzun vadeli piyasayla ilgili düşünceleri yatırımcıyı tedirginlik sürecine soktu. Son 2 yılda sanayici ve üreticiyi korumaya yönelik tedbirler çok fazla alınamadı. Piyasada hatalı bir para ve maliye politikası izleniyordu. Özellikle para politikasının hatalı izlenmesi sanayiciyi ve üreticiyi, özellikle ihracata yönelik teknolojik üretim yapan sanayiciyi çok ciddi anlamda zora soktu. Dünya piyasalarıyla rekabet edemez hale geldi. Önümüzdeki 3 aylık süreçte çok ciddi artışlar olduğunu göreceğiz. Ancak hem kur hem de para politikası açısından devletin üreticiyi, sanayiciyi, ihracatçıyı korumaya yönelik bir önlem almadığını görüyoruz.
Yavuzlar Dişli YKB Yrd.
Artışlar domino etkisi yaratacak
Ülkemizde yıllardır süre gelen bir politika olarak uygulanan seçim yatırımlarının, seçim sonrası kemer sıkma politikasına dönüşmesi alışılmış bir durumdu. Pandemi sonrası global ölçekte de toparlanamayan dünya ekonomisi, ülkemizde yaşanan doğal afetler ile de birleşince, yüksek enflasyona sebep oldu. Yeni bakanların yeni vergiler ve vergi artışları yapacağı bekleniyordu ancak bu kadar yüksek olacağını kimsenin tahmin edebildiğini sanmıyorum. Bu artışlar bir domino etkisi ile sanayiden başlayarak bireysel harcamalara direk olarak fazlasıyla yansıyacaktır. Bu artışların Türk Lirası’nda değer kaybına ve daha da artan enflasyona sebep olacağını öngörüyoruz. Yapılan zamlardan sonra sanayicimizi koruyacak aktif bir tedbir gelmeyecektir. Çünkü ülke ekonomisi üzerinde ağır bir yük var. Firmalar kendince birtakım önlemler almaya çalışacaktır, ancak bu ağır faturadan kaçış yok. Sadece işsizlik oranını da dengede tutmak adına personel sigorta ödemelerinin ciddi oranda düşürülmesi en azından bir nefes aldırabilir sanayicimize.
Ermetal CEO’su
Artışlar enflasyonu yükseltir
ÖTV düzenlemesiyle artan akaryakıt fiyatları tüm taşıma giderlerinde yüksek oranda artışa etki edeceği için ürün maliyetlerini yükseltecektir.
Doğal gazın etkisini 3 ayrı şekilde değerlendirebiliriz. Üretimini doğal gaz ile yapan işletmelerin maliyetleri direkt olarak artacak. Doğal gazı ısınma amaçlı kullanan işletmelerin kış aylarında genel giderleri artacak. Doğal gaz ile elektrik üreten tesislerdeki maliyet artışı nedeniyle elektrik fiyatları da kısa zamanda artacak.
Tüm işletmeler yukarıda bahsettiğim etkenlerin etkisi kadar ürünlerine zam yapmak mecburiyetinde kalacaklardır. Bu artışlar doğal olarak enflasyonun artmasına sebep olacaktır.
Alım gücü de aynı oranda artmadığı için büyük bir olasılıkla satış adetleri düşeceğinden üretim düşüşlerine sebebiyet verebilecektir. Bu düşüşler daha ileri seviyelere taşınırsa işçi çıkarmaları kaçınılmaz olacaktır.
Ürün yapısına göre artan maliyetler dış pazarda rekabetçiliği kaybettirirse ihracat rakamlarında da düşüş Yukarıdaki kararların etkisini azaltacak, sanayiyi koruyacak yönde bir çözümün şu aşamada yapılmayacağını düşünmüyorum. Onun için bu yönde bir beklentiye girmemek daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Teslamak Kurucu Ortağı
Belirsizlik, istenmeyen bir durum
Yapılan zamların elbette en sade vatandaştan en tepedekilere yansıması olumsuz olacaktır. Çünkü yakıt demek ulaşım demek! Ulaşımdaki girdilerin artması tarladan, fabrikadan piyasaya sunulan her ürünün fiyatının artması demek.
Hem ulusal hem de uluslararası piyasalarda dönem dönem çeşitli zorlukları olabilir ve bu zorluklarla mücadele tek yönlü olmamalı. Var olan sıkıntıları çözümleri ile beraber öngörülebilir bir şekilde topluma anlatmak toplumu bilgilendirmek gerekir. Belirsizlik hem sade bir vatandaş hem sanayici hem de yatırım yapmak isteyenler için hiç istenmeyen bir durumdur. Eğer toplum olarak bu zorlukları beraber göğüsleyecek isek tepeden aşağıya kadar herkesin taşın altına elini adaletli bir şekilde koyması gerekir. Sanayiciler olarak zaten zor şartlarda uluslararası piyasada mücadele edebiliyoruz. İç piyasadaki çalışma hayatının ve üreticiye yüklediği yükü paylaştırmak gerekiyor.
Akrida Tekstil Genel Müdürü
Sanayici endişeli
Her sene ÖTV değiştiği gibi 2023 yılında da ÖTV indirimi güncellendi. Daha önce yüzde 45, yüzde 50 ve yüzde 80 olmak üzere 3 vergi dilimi kullanılırken, 2023 yılında yapılan düzenleme ile birlikte bu vergi dilimlerine yüzde 60 ve yüzde 70’te eklendi.
Akaryakıta gelen zamlar sadece araç sahiplerini etkilemeyecek, toplu taşıma araçlarını kullanan vatandaşı da etkileyecek. Ulusal ve uluslararası navlun ücretlerinin artmasına neden olacak. Bu da üretim maliyetlerini artıracak. Doğal gazda da aynı mantıkla devam edersek konutlarda kullanılan zamlar vatandaşı, sanayi de de maalesef üreticileri etkilemiş olacak. Üreticinin maliyetleri etkileyen birçok unsur olduğu gibi bir de bunların üzerine gelen zamlar sanayiciyi işin içinden çıkamaz hale getiriyor. Maliyetler yükseldikçe satış fiyatları artıyor, satış fiyatları yükseldikçe satışlar zorlaşıyor. Rekabet artıyor. Dünyanın dar boğaza girmeye başladığı bu dönemde sanayiciye yansıyan zamlar satışlarda yavaşlama olarak karşımıza çıkacak. Yıllardır emek verdiğimiz müşterilerimiz diğer ülkelere kayacaklar. Sanayici şu an endişeli….
Sanayiciler olarak üretim yaptığımız için devletimizden tam destek bekliyoruz. Getirilen veya getirilecek zamların, vergilerin tekrar tekrar gözden geçirilmesi istiyoruz.
Befase Tekstil YK Başkanı
Artışlar tekrar gözden geçirilmeli
ÖTV oranlarında öngöremediğimiz yüksek artışlar maliyetlerimize yansımış ve tolare edilemeyecek bir seviyeye gelmiştir. Tüm firmalar gibi fiyatlarımıza yansıtacağımız bu durum, günümüz alım gücü ve piyasa şartları dikkate alındığında müşterilerimizin sipariş miktarını düşürecek, sipariş geçme sıklığını azaltacaktır. Diğer bir taraftan üretimimizde diğer ülke sanayilerine nazaran daha pahalı enerji kullanımımızdan ve bu şekilde ara vergi oranı yükseltmelerine maruz kaldığımızdan dolayı farklı ülkelerdeki rakiplerimizle yarış edemez hale geleceğiz. Uzun emeklerle oluşturduğumuz pazar ağımızın gelecekte daralacak olmasının sebebi bugün yapılan vergi oran artışları ve muhtelif zamlar olacaktır. Her ne şartla olursa olsun, istihdamı korumayı ve ihracatı artırmayı hedefleyen Türk sanayisi birtakım teşviklerle desteklenmeli, ilerlemenin daimi olması açısından ise enerji, akaryakıt ve ÖTV oranlarına yapılan artışlar tekrar gözden geçirilmeli ve belirli oranlarda geri çekilmelidir.
CSA Teknik Kaplama Fab. Md.
Rekabet zorlaşıyor
Deprem ve akabininde seçim ekonomisi sonrası vergi artışını hepimiz bekliyorduk; bir süredir ÖTV artışı yapılmamıştı ancak bir anda bu kadar olacağını tahmin etmemiştik.
Enflasyon risklerini de tetikleyecek olan doğalgaz, elektrik gibi zamların piyasalarda ekstra durgunluğa sebebiyet verecek olması muhtemel, rekabetçiliğimizi kaybetmemize sebep oluyor.
Direkt olarak ulaşım sektörünü etkilediği için sadece sanayicilere değil hemen hemen bütün sektörlere de hızlıca artış yönlü etki edecektir. Şu dönemde Avrupa durgunluk yaşıyor, alımlar Asya tarafına kaymaya başladı bile; maliyetlerimizin dünyayla rekabet edebilmesi gün geçtikçe zorlaşıyor. Kur, finansmana uygun maliyetli erişim ve teşvikler ile ilgili acil bir eylem planı yapılması gerektiğine inanıyorum.
MGG Makine Genel Müdürü
Kamu kaynaklarına ulaşım güçleşti
Akaryakıt ve doğal gazda tamamen dışa bağımlı olduğumuzdan, döviz kurundaki artışların doğrudan yansıması söz konusu oluyor. Elbette ki sanayici için maliyet artırıcı bir değişimdir ve ürün fiyatı üzerindeki etkisiyle uluslararası alanda rekabet gücümüzü olumsuz olarak etkileyecektir. Firmalar maliyet planlamasını daha etkin yapmak zorunda kalacaklar
Pandemiden bu yana zor günler geçiren ülkemizde devletimiz olanakları ölçüsünde sanayiciyi desteklemeye çalışıyor. Bu dönemde anti enflasyonist tedbirler çerçevesinde para arzını kontrol etmeye çalışmaları çerçevesinde kamu kaynaklarına ulaşım güçleştirildi. En azından selektif sektörlerde ucuz krediye ulaşım, işçilik giderlerinde birtakım primler gibi tedbirlerle maliyet kontrolünde bize yardımcı olabilir.
LimaDEM Elektrik YK Başkanı
Tüm firmaların destekçisi olacağız
Dünya ekonomisinin genel olarak sıkıntı çekmesi, tüm ülke ekonomisini de etkilemektedir. Bizim de yaşamış olduğumuz seçim süreci ve deprem felaketleri bu gidişatı etkilemiştir. Şirketimiz üretim ve sanayinin kalbi hükmündeki enerji sektöründe hizmet vermektedir. Kendi içimizde bütçe sıkıntımız olsa dahi ekonominin devam edebilmesi için tüm firmaların destekçisi olmaya devam edeceğiz.
Ekonomide ithalat ve ihracat ile üretime ağırlık verilmelidir. Ticaret sektörünün bereketi tüm halkın refah düzeyini yükseltecektir.
Yeni atılımlarda enerji sektöründeki gelişmelerin en büyük öncüsü olmaya hazırız. Yenilebilir enerji kaynakları ile yarınlarımızdan umutluyuz. Biz de firma olarak devamlılığı, istihdamı ve sürdürülebilirliği devam ettirebilmek adına devletimizden gerekli desteği beklediğimizi belirtmek isterim.
İbraş Kauçuk Satın Alma Md.
Piyasada durgunluk olabilir
Yapılan fiyat artışları vergi artışlarıyla birleşince şimdiye dek yapılmış en yüksek fiyat artışı ortaya çıkmış oldu. Kamu maliyesinin içinde bulunduğu zor durumu anlamakla birlikte; sanayimizin rekabet, maliyet ve finansman gücünü giderek zorlayacak zamların, vergi artışlarının önümüzdeki günlerde durgunluk ve enflasyon risklerini artırması öngörülmektedir. Akaryakıt başta olmak üzere gelen zamlar sanayicinin üretim ve lojistik maliyetini direkt etkileyecek, bu durum ürün fiyatlarına yansıyacaktır. Pandemi sonrası yaşanan ekonomik kriz ve yaşadığımız büyük deprem felaketi sebebiyle artan maliyetler Çin pazarına karşı rekabetimizi olumsuz etkileyecektir. Enflasyona etkisi de göz önünde bulundurulduğunda bu zamların piyasada durgunluğa yol açması kaçınılmazdır.