Sahte alan adları

İnternet sitenizi yayınladığınız ve e-mail uzantılarınızı kullandığınız alan adlarının şirketinizin en önemli yüzü olduğu aşikar. Firmanızı bulmak için arama motorlarında markanız yazılır ve oradan çıkan siteye tıklanarak firmanıza ulaşılır. Sizin markanızın başka alan adı uzantılarıyla internet ortamında olması firmanızın taklidine ve karıştırılmasına yol açar.

Pek çok kişinin bildiğini düşünüyorum ama durumun daha iyi anlaşılabilmesi için biraz sistemden bahsetmek istiyorum. Taklit edilmek ve taklitlerle uğraşmak gerçekten işletmeler için hem maddi hem de zamanlar kayıplara neden olabiliyor. Alan adı sisteminden bahsedecek olursak; ‘com’ uzantılı alan adları herkes tarafından istenilen şekilde alınabilirken, ‘com.tr’ uzantılı alan adı alımı için ya şirket unvanının istenilen alan adı olması ya da marka tescil başvurusunun olması zorunluluğu vardı. Bildiğiniz üzere sondaki ‘.tr’ ülkelere göre verilen bir uzantı. Almanya’dan alınacak bir alan adı uzantısı ‘com.de’ ile biterken Fransa’dan alınacak bir alan adı ‘com.fr’ ile bitiyor. ‘Com.tr’ uzantısı almanın yolu, önceden sadece ODTÜ’den geçiyordu ve bu ismin başvuruda bulunan kişiye ait olduğunu kanıtlamak önemli kriterlerden biriydi. Şirket unvanı olduğunu kanıtlamak için faaliyet belgesi, eğer alınacak alan adı şirketin unvanı değil ise marka başvuru belgesi gerekliydi. Yani bir kişi veya firma pek çok farklı ismi ‘com.tr’ uzantısı ile kullanabilmekte ama bunun için marka başvurusu zorunluluğu bulunmaktaydı. Bu da başkasının internet sitesini taklit etmenin önüne geçiyordu. Fakat yeni yapılan düzenleme ile tüm bu resmi belgeler ‘com.tr’ alımı için zaruri olmaktan çıktı ve isteyen herkes istediği isimle ilgili boş olduğu sürece ‘com.tr’ uzantısını alabilir hale geldi. İlk başvuran alır oldu.

Her sektörde dolandırıcılığın arttığından ve sınai mülkiyet sektöründe de patent ofisi ismiyle aranıp firmalardan ödeme istendiğinden daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Alan adı alımlarında sistemin kolaylaştırılması ve gerekli belgelerin kaldırılmasından dolayı bir marka, sahibi olmayan kimseler tarafından da ‘com.tr’ alan adı rahatça alınabilir hale geldi. Yine kendi sektörümüzden örnek verecek olursak ‘hedefpatent.com.tr’ bize ait iken, ‘hedefmarkatescil.com.tr’ herhangi bir kişi tarafından alınabilecek ve bununla ilgili mail adresleri de alabilecek. Tabi ki taklit davası açmanın yolu her zaman açık. Fakat dolandırıcı olan bu şirketler bizlerin adına firmalardan paralar isterken bununla ilgili mail adreslerini de kullanarak inandırıcılıklarını arttırabilecekler.

Kendi sektörümüzde yaşadığımız bu sıkıntıyı sizler de yaşayabilirsiniz diye burada açıklamak istedim. Pek çok sektörde bununla ilgili sıkıntının yaşanacağı görüşündeyim. Siz de alan adınızın taklit edilmesi ile ilgili sıkıntı yaşarsanız başvurabileceğiniz bazı merkezler oluşturuldu. TOBB bünyesinde yer alan TOBBUYUM arabuluculuk ve tahkim merkezinde, internet alan adları uyuşmazlıkları çözüm sağlayıcısı olarak Hakem Heyeti kuruldu ve BTK tarafından onaylanan 10 kişilik hakem heyeti, tr uzantılı alan adları uyuşmazlıklarına ilişkin şikayetleri değerlendirmeye başladı. Şirketiniz adı kullanılarak açılan sahte alan adlarına ilişkin şikayetlerinizi TOBBUYUM’a yapabilirsiniz.

Şimdi burada, aklımı karıştıran bazı durumlar oluşuyor. Alan adı uyuşmazlıklarını çözüme ulaştırmak için heyetler ve bununla ilgili merkezler kurulurken alan adı alımlarının daha kontrollü yapılması, daha detay belge ve bilgi istenmesi gerekmez mi? Ama görüyorum ki aksine bu alımlar kolaylaştırıldı ve uyuşmazlık oluşturacak fırsatlar daha çok yaratıldı. Hem sorunun büyümesine hem de çözümün geliştirilmesine katkı sağlayan yer aynı yer. Acaba neden?