Rusya’ya ekonomik yaptırımlar ve hukuki önemi
ekonomik yaptırımlardan zarar görmeden ve ancak hukuka uygun şekilde nasıl ticareti sürdürürüz?
Öncelikle, “bu yaptırımları benim ülkem getirmedi, neden ilgileneyim?” sorusunu yanıtlayalım. Örneğin, ABD’de yaptırımlarla ilgili temel mevzuatlardan olan IEEPA, UNPA ve CAATSA kanunları, başkanın başkanlık kararnamesi ile belirli yaptırımları yayınlamasına izin verir.
Yaptırımları da ABD Maliye Bakanlığı’na bağlı OFAC (Office of Foreign Assets Control) yürütür. Kararname sonucunda OFAC, belirli kişi/kurumları yaptırımlı olarak belirler ve listeye alır.
Bu yaptırımları ihlal eden kişi ve kurumlar da, OFAC tarafından yaptırımlı olarak listelenebilir. Bu durumda, ABD’ye giriş çıkışınız, ABD kişi/kurumları/şirketleri ile var olan bütün işlemleriniz durur. ABD çıkışlı yazılıma ödeme yapmak bile yasadışı hale gelebilir.
Yaptırım ile ambargo kavramlarını ayıralım. Ambargonun yasal karşılığı, ülke bazlı yaptırımlardır. ABD’nin İran’a ve Kuzey Kore’ye uyguladığı, ambargodur. Ambargolarda o ülke ile herhangi bir ticaret yapmanız yasaktır.
Rusya’ya uygulanmakta olan yaptırımlar ise, ülke bazlı değil, liste bazlı yaptırımlardır (henüz). Belirli kişi ve kurumlar listeye alınmıştır ve bu listedekiler ile yapılan işlemler, yasaktır. Ancak o konu hakkında genel veya özel bir lisans varsa, o lisans içeriğine göre iş yapılabilir.
Yalnızca o kişi/kurumlarla iş yapmak değil, o kişi ve kurumların kontrolünde olan şirketler ile iş yapmak da yasaktır.
Bu kural ABD’de “yüzde 50 kuralı” olarak bilinir ve yasaklı kişi/kurumun diğer bir şirkette yüzde 50 veya daha fazla pay sahibi olup olmadığına bakarlar.
Çeşitli yerlerde (örneğin uluslararası oluşum olan FATF’de) bu kural daha geniş yorumlanır ve yüzde 50 şartı olmadan da bir kişinin diğer bir şirketi kontrol edebileceğini ön görürler.
O şirket ile yapılan iş de yasaklıdır. Bu kontrol tablosunu, şirketin UBO (Ultimate Beneficial Ownership) yani şirketi aslında gerçekten kontrol eden kişi/kurumu bularak sağlarlar.
Hukuken nasıl korunuruz? Elbette önden araştırma yaparak, ülkelerin bakanlıklarının internet sitelerinde yayınladığı yaptırım listelerinden o şirketi kontrol ederek, o ülkedeki müşterinin altındaki gerçek UBO’yu saklayan “paravan şirketler” görüldüğünde uzaklaşarak, ve anlaşmaları buna göre yaparak korunuruz.
Şirketten; yaptırımlara uygun olunduğu, belirli ülke ve birliklerin yaptırım listesinde o şirketin bulunmadığı, şirketin kontrolünü elinde tutan kişilerin (UBO) de listede olmadığı, böyle bir durum oluşursa derhal bildirim ve fesih yapılacağı gibi hükümler içeren taahhütnameler alarak da bir nebze korunabilmektedir.