Turizm Haftası’nı kutladığımız bu günlerde basına yansıyan bir haber bizi üzdü.
Her şeye rağmen 2020 yılını 3,5 milyon turistle kapatan Antalya Havalimanı da bu yıl daha çok yolcu için büyük gayret gösteriyordu. Her şey çok iyi giderken bir anda Rusya tarafından Antalya Havalimanı’na ilişkin uçuş yasağı gündeme bomba gibi düştü.
Sanki, iyi giden her şeye nazar değmişti.
Önce, RBC Ajansı bu kapatma kararını duyurarak, 15 Nisan - 1 Haziran arasında 1,5 ay sürecek bu uçuş yasağı THY ve Aeroflot dışındaki charter şirketlerini kapsayacak diye de bir not düştü.
Rusya Tur Operatörleri Birliği’nin (ATOR) bu uçuş yasaklarıyla turizm sektörünün uğrayacağı zarar konusunda paylaştığı verilere göre, uçuş yasağı getirilen 15 Nisan-1 Haziran döneminde 533 bin tur paketi satıldı ve bu turlar için 32 milyar ruble (413,7 milyon dolar) para ödendi.
Putin’in sağ kolu olan, Türkçe konuşan ve Türkiye uzmanı olan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın Türkiye’yle havayolu ulaşımını kısıtlama kararının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna’ya verdiği destekle ilişkili olup olmadığı soruldu.
Peskov, “Hayır. Bu durum, tamamen epidemiyolojik (Salgın hastalıkları konu alan hekimlik dalı) bir nitelik taşıyor. Karar, Türkiye’deki vakaların keskin artmasıyla ilişkili” yanıtını verdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nurİ Ersoy da iyimser düşünerek şunları söylüyor; “Rusya’nın aldığı kararın etkilerini bu hafta içerisinde görmeye başlarız. Vakaların düşüşüne göre uçuş yasağının tarihi erkene çekilebilir. Turist sayısında 500 bine yakın düşüş olabilir. Yaz ayları için yapılan rezervasyonlarda bir sıkıntı yok.’’
Ben de Sayın Bakan’a katılıyor ve bu yasağın belki de açıklanandan daha erken kaldırılacağını düşünüyorum. O nedenle Ruslar gelene kadar Antalya biter perişan olur diye düşünmemeliyiz.
Kaldırılmasa dahi yasağın Antalya’yı bitirip, mahvedeceğine dair görüşlere hiç mi hiç katılamıyorum.
Öfkeyle kalkıp, zararla oturmayalım.
Mutlu yarınlar Türkiyem.