Toplumlar da insanlar gibi rekabet içerisindedir.
Temel hedefimiz refah içinde yaşamak, ancak bugünkü şartlarda bu hedefe ulaşılması kolay değil.
Dünyada müreffeh hayat seviyesini yakalamış ülkelere baktığımızda birkaç ortak özellik ortaya çıkmaktadır; doğal kaynaklara sahip olmak, eğitim seviyesinin yüksek oluşu (teknoloji üretebilmek) ve geçerli paraya sahip olmak…
Eğer mutlu bir ülkede yaşamak istiyorsak, bu şartları sağlamalıyız.
Aslına bakarsanız tercih edilen para, sahip olunan doğal kaynaklarla, teknoloji üretebilecek kabiliyeti olan eğitimli insanlarla sağlanabilmektedir.
Bunun yanında sosyo-kültürel bağlar ve askeri güç de bir paranın değeri üzerinde etkindir.
Doğal kaynaklar açısından zenginliğiniz yoksa ve dünyada paktlar oluşturabilecek bir gücü elinizde bulunduramıyorsanız, geriye eğitimli toplum olmak dışında yapabileceğiniz bir şey yoktur.
Türkiye eğitim seviyesini yükseltip, daha üretken bir topluma hedefine sıkı sıkıya bağlanmalıdır.
Tayvan, Kore v.b. ülkelerdeki gelişme tam olarak ifade ettiğimiz şekilde gerçekleşmiştir.
Toplum olarak talep ettiğimiz refah seviyesine ulaşmamız hayal değildir.
Hem daha eğitimli hem de daha zengin olmayı kim istemez?
Hadi o zaman tüm gücümüzü eğitimin iyileşmesine harcayalım.