Geçenlerde 20 sene önce fason olarak tekstil ürünleri yaptırdığımız bir arkadaşım aradı, yurt dışından. 3-4 yıl yoğun şekilde çalışmıştık. İşlerine meraklı, dürüst ve iyi insanlar. Onca iş yaptırmış, en küçük bir sorun yaşamamıştık. Arada bir arar, hatır falan sorarlardı.
Büyük bir işletme idi. Dört katlı fabrikasının iki katı eski müşterilerine, iki katı da bize çalışmıştı yıllarca. Bizimle çalışmaya başlamadan önce Alman firmalarına çalışmaktaydılar. Ve onlara erkek gömleği üretiyorlardı. O müşterileri ile hala devam ediyorlarmış. Adamlar ağırlıklı Hollanda’da büyük bir fabrikadan kumaş alıp, onlara yolluyor. Tüm etiket, düğme, fermuar vb. aksesuarları Almanya’dan yaptırıp kargoya veriyor, malı bitmiş paketlenmiş olarak geri alıyorlarmış.
İşte bu Alman firmasının kumaş aldığı Hollanda fabrikası batmış. Oldukça da eski ve kapsamlı çalışan bir firma. Sanıyorum büyük sıkıntı, tüm dünyada piyasaların daralması, büyük volanlı çalışan firmaların buna ayak uyduramaması ve genel giderlerinin içinden çıkamamaları. Avrupa’da benzer ürünler üreten pek çok firma bilirim, bu yeni duruma uyum sağlamayı becerebilenler ayakta kaldılar. Hollanda firmasının ürettiği ürünlerin en büyük imalatçısı Çin. Çin uzun süredir yüksek olmayan adet ve miktarlarda Avrupa ile rekabete girmeyi başaramıyordu. Ayrıca nakliye maliyetleri ve zaman açısından da dezavantajları vardı. Şimdi ise küçük büyük demeden her türlü sipariş miktarına cevap verebilir duruma gelmişler. Fiyatları da çok uygun.
Neticede hammadde temini sıkıntısı çeken Alman, daha yakın Türkiye için bağlantı aramış. Yıllarca bizim de iş yaptığımız fasoncu firmasına sormuş, onlar da beni bu nedenle arıyormuş. İşin özeti “Sana numuneler göndersem, benzer kumaşları alabileceğimiz Türk firmalar için yardımcı olur musun?” diye soruyor.
Yardımcı olmak istedim elbette. Tanıdığım birkaç dostu aradım ve imalatçılarla bağlantı kurdum. Gelen numuneleri gösterip fiyatlar aldım. Yakında gelip kendileri bakacak, detayları konuşacaklar.
Bu kısa araştırmaları yaparken gördüğüm ise şu; Dünya’daki daralmadan etkilenmeyen yok. Türk Tekstil firmaları içinde çok zor günler yaşanıyor. Ayakta kalmak hiç kolay değil. Ancak planlamasını iyi ve doğru yapan, güçlü firmalar bunu başaracaklar.
Elbette bu durum yalnızca tekstile mahsus değil. Başta lokomotif sektör inşaat olmak üzere, bütün sektörler nasibini alıyor. Türk ekonomisi ve iş dünyası daha önceleri de defalarca problemler yaşadı. Ancak sanıyorum bu dönemde daha bir yalnız kaldılar.