MÜZİK BEDEN KİMYASINI DEĞİŞTİRİR!

Müzik duygularımızı harekete geçiren, tüm kültürlerde var olan evrensel bir sanattır. Farklı müziklerle kendimizi canlı hissedebilir, gevşeyebilir, korkabilir, rahatlayabilir, neşelenebilir ya da üzülebiliriz.

Birçok insan müziği duygudurumunu düzenlemek için kullanır. Örneğin cerrahlar konsantrasyonlarını artırmak için, işte dikkat ve uyanıklık halini yükseltmek için, orduda uyum ve koordinasyonu güçlendirmek için ya da sporcular motivasyon kaynağı olarak kullanırlar.

Mozart’ın 448 ve 545 no’lu piyano sonatlarının epilepsili bireylerde nöbetlerin sıklığını ve şiddetini değiştirebildiği raporlanmıştır.

Müziğin iyileştirici etkilerinin altında yatan mekanizmalara bakıldığında beyinde ödül, motivasyon, haz bölgelerinin harekete geçtiği, stres aksının yavaşladığı, bağışıklık sisteminin güçlendiği, sosyal ilişkilerimizle ilgili hormon (örn. oksitosin) ve diğer moleküllerin miktarlarında değişiklik olduğu görülmektedir. Mozart’ın yukarda bahsettiğim etkilerini mutluluk sinirimiz Vagus’u aktive ederek gerçekleştirdiği de yine raporlanmıştır. Vagus’un aktifleşmesi kalbi yavaşlatır, kan basıncını hafifçe düşürür, beyni daha sakin ve dingin hale getirir. Benzer şekilde stresli bir işi yaparken rahatlatıcı, yavaş tempolu müzik dinlemek kan basıncı ve kalp hızını yavaşlatabilmekte ve hatta kortizol seviyelerini düşürebilmektedir.

Küçük katılımlı (17 öğrenci) bir çalışmada, öğrencilere sosyal stres testi (toplum önünde sunum yapmak) uygulanır ve ardından 8 öğrenci sessiz bir ortamda, 9 öğrenci de yavaş tempolu rahatlatıcı müzikler dinletilerek bekletilir. Müzik dinletilen grubun stres nedeniyle yükselmiş olan kortizol seviyeleri daha hızlı düşer.*

Uyarıcı müzikler kanda kortizol, ACTH (kortizol salgılatan beyin hormonu), prolaktin, büyüme hormonu, noradrenalin (adrenalinin beyindeki eşdeğeri) düzeylerini yükseltebilmektedir.

Müzik bağışıklık sistemini etkileyebilmektedir. Müzik dinlemek de, icra etmek de tükürükte IgA seviyelerini yükseltebilmektedir. 

Çocuklarda anne sesine benzer müzikal bir uyarım yapıldığında ve hatta doğrudan anne sesini duymak onların kan oksitosin seviyelerini artırabilmektedir. Şarkı söylemek de oksitosin seviyelerini yükseltmektedir.

Görüldüğü gibi müzik beden kimyasını değiştirerek adeta bir ilaç gibi etkili olabilmektedir. O halde müziğin bu gücünü kullanmayı ihmal etmeyelim. Gerektiğinde daha ritmik, tempolu, gerektiğinde sakin, yavaş, rahatlatıcı müziklerle günlük aktivitelerimizi daha verimli ve keyifli hale getirelim.

Dengede ve mutlu kalın!

*doi:10.1196/annals.1284.045