MİMAR SİNAN’I HATIRLAMAK

Düşündüklerini bugün dahi düşünemediğimiz, yaptıklarını, bırakın o günü, bugünkü teknoloji ile dahi yapmakta zorlanacağımız, 1490 ile 1588 yılları arasında yaşamış büyük Türk Mimarı. Tekrar tekrar hatırlanmayı hem hak ediyor hem de tam zamanı.

Yaşadığı 98 senede, her biri diğerinden maharetli 364 eser vermiş.

Selimiye’yi dikkatle inceleyen, oradaki detayların ne kadar ince ayrıntılar olduğunu irdeleyenler ne dediğimi çok daha iyi anlayacaktır.

Büyük usta Bursa’da sadece bir tek eser yapmış. GALLE HAN.

16. Yüzyılda yapılmış. Günümüzde, ortasından Cumhuriyet caddesi geçirildiğinden yok sayılmış. Sonra Osmangazi Belediyesi sahip çıkmış ve 3 aşamalı bir proje ile kısmen geri kazanılmış.

Mimar Sinan neden Bursa’da daha fazla eser yapmadı acaba diye merak ettiniz mi hiç. Ben ettim. Biraz araştırdım. Kendisine Bursa’da yapması için verilen görevleri hep bir şekilde diğer kalfalara ustalara devretmeyi tercih etmiş. Nedenleri konusunda bulabildiğim tez ise şu.

Çünkü Mimar Sinan’ın ayrıntılı derin okumasına göre Bursa, Osmanlı’nın ilk döneminin, ilk padişahlarının enerjisinin, onların hatıralarının bulunduğu bir tür kara kutuydu, bir tür iç hafızaydı, iç denizdi. Ona dokunmak, onu değiştirmek adeta Osmanlı’nın derin hafızasını tahrip etmek anlamına geliyordu. Ve Sinan özellikle de Bursa’da bir eser bırakmadı çünkü Bursa’yı orijinal haliyle muhafaza etmek istiyordu.

Vay canına diyor insan. “Başarı detayda gizlidir” denir ya. Demek insanı kalıcı yapan, hayatı ve düşünme tarzını belirleyen, detay dediğimiz o ince çizgi, böylesine içi dolu ve anlamlı olmak zorunda. Belli ki, tarihin bugüne taşıdığı birçok ünlü Türk alimi ve düşünürü de detayda gizli bu derin düşünce tarzının ürünü. Keşke bizlerde, başarma azmimizi tekne, tecrübelerimizi pusula, bilgimizi ve öğrenme arzumuzu yelken yapmayı becerebilsek de insanlığa ek bir katkı sağlamak adına gücümüz ve gönlümüzün arzuladığı kadar çok eser bırakabilsek.

Mimar Sinan’ ı düşünmek bile insana bir derinlik, bir felsefi ahenk katıyor da enteresan benzetmeler yapmaktan kendinizi alamıyorsunuz.

Haydi bakalım Bursa’nın değerli yöneticileri, sivil toplumu, dinamikleri, fikir üretenleri. Mimar Sinan’ın düşündüğü Bursa profili için bir diyeceği olan var mı? Bursa ovasına, bu bereket üreten topraklara yapılan ihaneti görüp de içi sızlamayan var mı? Acaba Bursa’da kentsel dönüşüm adına çaba sarf edenler, Mimar Sinan’ı hatırlarda, onun düşüncelerindeki ince mesajı bir nebze olsun yeniden yaşatabilirler mi?

Rezil ettiğiniz şu güzelim Bursa’nın çağdaş Mimar Sinan’lara ihtiyacı var. Yaratanın her türlü doğal zenginliği ve güzelliği bahşettiği bu güzelim şehrin, hak ettiği estetiğe kavuşma şansı henüz bitmedi. Ancak kentsel dönüşüm adı altında yapılanlar ne yazık ki bu şansı yok etmeye doğru hızla ilerliyor. Durup düşünme zamanı.