Geçen haftadan devam ediyorum…
Geniş bir devlet desteği ve teşvikiyle başlatılan ve Cumhurbaşkanımızın açıklamasıyla kamuoyuna duyurulan TOGG, bir ortak Türk girişimin yerli sermayesi ve fikri mülkiyet haklarıyla 2023 yılında seri üretime geçen ilk yerli elektrikli otomobil markasıdır.
TOGG milli otomobil rüyasının hayata geçirilmesinde önemli birleşik bir eşik ve başlangıç adımıdır.
Türkiye'nin Milli Otomobil hamlelerinde dikkat çeken nokta, hem Devrim otomobilinde hem de TOGG’da görülen şudur: Endüstriyel altyapı ve piyasa dinamikleri yeterince gelişmeden, her defasında devlet iradesi üzerinden merkezi yönetimin gücü ve buyruğuyla üretme çabasıdır. Oysa esas olan, uygulamanın tüm endüstriyel alanlarda olduğu gibi otomotivde de piyasa dinamikleri, özel sektörün girişim gücü ve potansiyeli ile tabandan gelerek başlaması ve sürdürülmesidir.
Otomotiv sanayinin kök salabilmesinin, kendi kültürünü destekleyici sistemlerini, kurumsal altyapısını geliştirebilmesinin ve dolayısıyla kalıcı ve sürdürülebilir olmasının ön şartı ve kaçınılmaz yolu budur.
Bu tepki ve reflekslerle hareket eden ülkelerden:
-Hindistan: 50'li yıllardan başlayarak Tata ve Mahindra,
-İran: 60'lı yıllardan başlayarak Samand, Runna, Tiba ve Saina,
-Malezya: 90'lı yıllardan başlayarak Proton ve Perodua otomobil markalarını geliştirmiş ve üretmiştir.
Görüleceği gibi bu ülkeler milli otomobil üretiminde bizden çok daha önce işe başlamışlar ve ürettikleri yerli modellerle ciddi mesafeler almışlardır. Ancak kendi ülkelerindeki iç talebi önemli ölçüde karşılıyor olsalar da küresel otomotiv piyasasında baskın bir rollerinin var olduğundan söz etmek mümkün değildir.
TOGG çıkardığı beğenilen modellerle otomobil özlemimizi giderdi ve gelecek için ümit verici oldu. Ancak unutulmamalı ki otomotivde:
-Rekabet küresel düzeydedir ve acımasızdır.
-Maliyet avantajı, marka değeri ve yenilikçi teknoloji; sürdürülebilir bir sistem geliştirmenin, ayakta kalabilmenin temel kriterleridir.
-Hamaset ve destekleme heyecanıyla başlatılan milli otomobil hamlesi bir yere kadar etkili olabilir. Bir noktadan sonra, hatır, gönül ve milli heyecanının etkisiyle devam edilemez.
TOGG girişiminin tutarlılığı ve sürdürülebilirliği açısından;
-Kurumsallaşma, Ar-Ge, teknoloji ve tasarımın üretimden daha önemli olduğu unutulmamalıdır.
-Derinlikli bir girdi tedarik piyasası ve yaygın teknolojik ekosistem oluşturulmalı.
-Küresel piyasa öncelikleri dikkate alınmalıdır.
TOGG ile ilgili birkaç not:
1- 29 Ekim 1922 tarihinde seri üretime hazır hale geldi.
2- Günde 180-200 araç üretilmekte.
3- 2024 yılı boyunca toplamda 30 bin 93 adet T10x teslimatı gerçekleştirildi.
4- Şu ana kadar 49 binden fazla otomobil satıldı.
5- Aracın ilk modellerde yüzde 51 oranında yerli parçalardan üretilmesi, ikinci ve üçüncü modellerde yerli parça oranının yüzde 70'e çıkarılması hedeflenmektedir.
6- Aralık 2024 satışı 5.732 adet
7- TOGG’un hissedarları: (Kuruluş: 25.06.2018) -Anadolu Grubu: yüzde 19, BMC: yüzde 19, Turkcell: yüzde 19, Zorlu Holding: yüzde 19, TOBB: yüzde 5, Diğerleri: yüzde 15.
8- TOGG’un bataryası: 52,4 kWh/88.5 kWh – menzili: 314 km/523 km
9- TOGG’un motoru Bosch (Alman), bataryası Çinli Siro, araç entegrasyonunu Alman Edag firması yapıyor, şasi sistemi İngiliz Mira, tasarımı İtalyan Prinfarina firmasının.
İleriki dönemlerde TOGG konusuna yeniden değineceğim. Firma her gün yeni bir gelişim gösteriyor.
Sağlıcakla kalın…